İsmail Çetin Korkmaz

İsmail Çetin Korkmaz

Fâtımi Devleti

Fâtımi Devleti veya yaygın olarak kullanılan adıyla Fâtımîler, (Arapça: الدولة الفاطمية al-Dawla al-Fātimīya ya da فاطميون Fātimīyūn; 909 - 1171),Tunus'ta kurulduktan sonra merkezi Kahire'ye taşıyan v
Fâtımi adı, Muhammed bin Abdullah'ın kızı ve Ali bin Ebu Talib'in eşi Fatıma bint Muhammed'ten gelir.

Fatımiler Mısır’da kurulan Şii hanedanı. Hazret-i Ali ve hazret-i Fatıma soyundan geldiklerini iddia ederlerse de, İslam tarihlerinde Meymun el-Keddah adlı İran asıllı Mecusi veya Yahudi bir göz doktorunun torunları olduğu; hanedanlığın adına da kurucusu Ubeydullah el-Mehdi’ye nisbeten “Ubeydiyyun” denildiği yazılıdır.

Fatımiler, Abbasiler ile rekabet edip kendilerini halife olarak ilan ettiler.İdare tarzları, İslam dininin esaslarına uymaktaydı. Başta, mutlak olan sultan bulunurdu. Sultanın Allah tarafından seçilmiş olan bir aileden geldiği, ilahi iradeye göre hüküm verip, hilafet ettiği propagandası yapılırdı. Zaman zamanAbbasi halifelerine ve Selçuklulara karşı Hıristiyanlarla birleşerek Müslümanlar aleyhine ittifak kurdular.Êİslam birliğini parçaladılar. Kurdukları medreselerde, İsmaili dailer yetiştirdiler. Özellikle Kayrevan veCami-ül-Ezher medreseleri bu gayelerine hizmet etti.Yetiştirilen bu dailer, öğrendikleri sapık fikirleri Atlas Okyanusu kıyılarından Çin’e kadar yaydılar. Fakat Selahaddin-i Eyyubi’nin ilmi ve keskin zekası karşısında yıkılıp gittiler. Eyyubi medreselerinde yetişen Ehl-i sünnet alimleri, onların bozuk fikirlerinin kökünü kazıdılar. Ancak, Eshab-ı kiram düşmanlığı üzerine bina ettikleri sapık fikirleri savunan Fatımi kalıntıları, zaman zaman Müslümanlar arasına fitne tohumları ekerek, onları birbirine düşürmeye çalıştılar. İskenderiyye ve Trablusşam limanlarından Hindistan ile Akdeniz Hıristiyan ülkeleri dahil, İslam ülkeleri dışındaki dünya ile hem ticaret, hem de Fatımi ideolojisinin propagandasını yaptılar. Yahudilerin, Fatımi ticaret hayatında önemli rolü vardır.

Fâtımiler devrinde Aleviler
Fâtımiler devrinde Aleviler Hicrî üçüncü asırda Afrika’da devam eden propagandalar neticesinde Fâtımîler’in yayılmaları da daha hızlı ilerlemekteydi. Doğudan batıya doğru durmadan akın eden Alevîler Ehl-i Beyt’in maruz kaldıkları haksızlıkları en feci bir tablo şeklinde tasvir ederek Afrika halkını şiddetli bir Alevîlik yandaşlığıyla Abbâsîler aleyhine teşkilâtlandırıyorlardı. İşte böyle bir ortamda “Ebû Muhammad Ubeyd Allâh el-Mehdi Billah ibn Razî ʿAbd Allâh” Rakkade kentinde hilâfet ilân ederek “Benî Merdar”, Cezâyir merkezli “Benî Rüstem Haricî Hanedânlığı” ve “Benî İdris Alevî Hanedânlığı” hükûmetlerini nihâyete erdirdi. Bu yoğun çalışmalar neticesinde istilâ hudutları da genişleyerek “Delta” kıt’asına kadar dayandı. Sonunda Mısır’ın “Mûiz’ed-Dîn Allâh” tarafından feth edilmesi üzerine Fâtımîler, olanca güçleriyle Abbâsî Hâlifeliği’nin kaşısına çok kuvvetli bir “Alevî Devleti” olarak dikilmeyi başardılar. Hicrî dördüncü asrın ortasında H. 358 / M. 969 tarihindeKahire kenti inşa edilerek, sadece Şiîliğin eğitim ve öğrenimi maksadıyla meşhur “Ezher Medresesi” kuruldu. Sünnî Ulemâ tedrisattan men’edildiği gibi yeni şehir Kahire de Fâtımi Payitahtı olarak seçildi.

Fâtımiler’in Mısır’da hükûmet kurmaları üzerine Mısır dâ’îleri Suriye üzerinden uç Anadolu’ya, Horasan’a ve Türkistan’a gelmeye başladılar.Horasan’da oturan büyük dâ’î, Maverâünnehre ve oradan daha esaslı bir teşkilât oluşturabilmek amacıyla Nesef ve Buhârâ’ya geçmişti. “Bâtınîler”, artık Abbâsîler’e karşı en önemli dâ’îlerini Kahire saraylarından ithâl etmeye başlamışlardı. "EbûʿAlî el-Mansûr el-Hâkim bi-EmrʿAllâh" ve "Ebû Tamim Ma’add el-Mûstensir bil-Lâh" gibi Bâtınîliğin dâ’î a’zâmlık mertebesine ulaşmış olan hâlifeler, bu harekâtın idaresini tüm hassasiyetleriyle ellerinde tutmakta ve en ehliyetli dâ’îlerini Türkistan’a tayin etmekteydiler. Deylem’e Ebâ Hâtim, Nişabur’a Ahmed Nesefî ve Ebû Yakûb Sizcî, Maverâünnehir’e Bendanî, Hindistan’a Ahmed bin Keyyâl (H. 270, M. 884), Endülüs’e İbn-i Meserret (H. 310, M. 923) gibi çok iktidarlı dâîler “Bâtınîlik Teşkilâtını” oluşturmak üzere atanmışlardı.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı