Dört Halife ve Halifelik
Hilafet sırasıyla:
•Ebu Bekir
•Ömer bin Hattab
•Osman bin Affan
•Ali
Bazı kaynaklar buna sadece 6 ay gibi bir süre görev yapan Hasan bin Ali'yi de dahil ederler.
•Beşinci Hâlife Hasan El-Mûctebâ (Hasan bin Ali bin Ebâ Tâlib) Şii kaynaklarına göre hilafet Ali bin Ebâ Tâlib Merkedi'le başlar ve ardından imamlar gelir. Halifelerin en büyüğü Ebu Bekir, İslam peygamberi Muhammed'in en iyi dostudur. Bu yüzden ilk halife Ebu Bekir seçilmiştir. Ebu Bekir'in tam adı Ebu Bekir bin Ebu Kuhafe'dir.
Halife, Peygamber'in dünya işlerine vekalet eden kişidir. 16'ncı yüzyılın başında Yavuz Sultan Selim'in Memluklar'a son vermesiyle birlikte halifelik Osmanlı Devleti'ne taşınmıştı. Bu tarihten sonra Osmanlı Devleti dini esaslarla yani şeriatla idare edilmeye başladı. Halifeliğe 3 Mart 1924'te son verildi.
Hz. Muhammed'den sonra Müslümanlar'ın yönetimini üstlenen kurumdur. Daha Hz. Muhammed'in sağlığında ondan sonra Müslümanlar'ın dünyasal sorunlarını çözecek, dinsel birliğini koruyacak bir kuruma gerek olduğu ortaya çıkmıştı. Ama Hz. Muhammed bu konuda açık bir kural koymamıştı.
Onun ölümünden (632) sonra İslam toplumunun ileri gelenleri toplanarak Hz. Muhammed'in peygamberlik görevleri dışında kalan işleri yürütmek üzere Hz. Ebubekir'i halife seçtiler. Hz. Ebubekir de kendinden sonra halife olarak Hz. Ömer'i önerdi. Hz. Ömer ise bir seçiciler kurulu oluşturarak kendinden sonraki halifenin seçimini bu kurula bıraktı. Hz. Osman bu yöntemle seçildi.
Hz. Osman döneminde (644654) baş gösteren siyasal çekişmeler halifelik kurumunu da etkiledi. Onun ölümünden sonra yeni halife seçimi başlı başına sorun oldu. Müslümanlar'ın bir bölümü Hz. Ali'yi halife tanırken, bir bölümü buna karşı çıktı. İslam toplumunda bir iç savaşa yol açan bu çekişmeler Hz. Ali'nin öldürülmesinden sonra daha büyük boyutlara ulaştı. Şam Valisi Muaviye halifeliğini ilan etti. Hz. Ali yandaşları bunu tanımadılar.
Her iki gruba da karşı çıkan Hariciler ise yeni bir halife seçilmesini istediler. Bütün bu gruplar halifelik konusunda kendilerini haklı kılan görüşler ortaya koydular. Muaviye'ye göre halifelik Hz. Muhammed'in ve kendisinin de bağlı olduğu Kureyş kabilesine aitti (Sünni görüş). Hz. Ali yandaşlarına göre halife seçimini insanlar yapamazdı. Bu konuda ancak peygamber karar verebilirdi. O da Hz. Ali'yi seçmiş ve onun soyundan 11 halife geleceğini bildirmişti.
Yani halifelik ehlibeyte (Hz. Muhammed'in ailesi) tanınmış bir hakti (Şii görüş). Hariciler ise her iki görüşe de karşı çıkarak aklı başında her Müslüman'ın halife olabileceğini ve halifenin seçimle işbaşına getirilmesini savundular. Ama halifeliği eline geçiren Muaviye durumunu gittikçe sağlamlaştırmış, sonra da halifeliği babadan oğula geçen bir kurum haline getirmiştir.
Halifeliğin kaldırılma sebepleri
1. Halife Abdülmecit’in TBMM’nin belirlediği kurallara uymaması.
2. Halifeliğin laiklikle bağdaşmaması.
3. Halifeliğin cumhuriyet rejimi ile çelişki içinde olması
4. Halifelik makamının cumhuriyet karşıtları için sı-ğınak haline gelmesi.
5. Halifelik makamının yapılacak inkılaplar için engel görülmesi.
6. İslam ülkelerinde sömürgeleri olan Avrupalı devletlerin halifeliği temsil eden Türkiye’yi kendileri için potansiyel tehlike olarak görmesinin Türkiye’nin dışişlerini olumsuz etkilemesi.
•Ebu Bekir
•Ömer bin Hattab
•Osman bin Affan
•Ali
Bazı kaynaklar buna sadece 6 ay gibi bir süre görev yapan Hasan bin Ali'yi de dahil ederler.
•Beşinci Hâlife Hasan El-Mûctebâ (Hasan bin Ali bin Ebâ Tâlib) Şii kaynaklarına göre hilafet Ali bin Ebâ Tâlib Merkedi'le başlar ve ardından imamlar gelir. Halifelerin en büyüğü Ebu Bekir, İslam peygamberi Muhammed'in en iyi dostudur. Bu yüzden ilk halife Ebu Bekir seçilmiştir. Ebu Bekir'in tam adı Ebu Bekir bin Ebu Kuhafe'dir.
Halife, Peygamber'in dünya işlerine vekalet eden kişidir. 16'ncı yüzyılın başında Yavuz Sultan Selim'in Memluklar'a son vermesiyle birlikte halifelik Osmanlı Devleti'ne taşınmıştı. Bu tarihten sonra Osmanlı Devleti dini esaslarla yani şeriatla idare edilmeye başladı. Halifeliğe 3 Mart 1924'te son verildi.
Hz. Muhammed'den sonra Müslümanlar'ın yönetimini üstlenen kurumdur. Daha Hz. Muhammed'in sağlığında ondan sonra Müslümanlar'ın dünyasal sorunlarını çözecek, dinsel birliğini koruyacak bir kuruma gerek olduğu ortaya çıkmıştı. Ama Hz. Muhammed bu konuda açık bir kural koymamıştı.
Onun ölümünden (632) sonra İslam toplumunun ileri gelenleri toplanarak Hz. Muhammed'in peygamberlik görevleri dışında kalan işleri yürütmek üzere Hz. Ebubekir'i halife seçtiler. Hz. Ebubekir de kendinden sonra halife olarak Hz. Ömer'i önerdi. Hz. Ömer ise bir seçiciler kurulu oluşturarak kendinden sonraki halifenin seçimini bu kurula bıraktı. Hz. Osman bu yöntemle seçildi.
Hz. Osman döneminde (644654) baş gösteren siyasal çekişmeler halifelik kurumunu da etkiledi. Onun ölümünden sonra yeni halife seçimi başlı başına sorun oldu. Müslümanlar'ın bir bölümü Hz. Ali'yi halife tanırken, bir bölümü buna karşı çıktı. İslam toplumunda bir iç savaşa yol açan bu çekişmeler Hz. Ali'nin öldürülmesinden sonra daha büyük boyutlara ulaştı. Şam Valisi Muaviye halifeliğini ilan etti. Hz. Ali yandaşları bunu tanımadılar.
Her iki gruba da karşı çıkan Hariciler ise yeni bir halife seçilmesini istediler. Bütün bu gruplar halifelik konusunda kendilerini haklı kılan görüşler ortaya koydular. Muaviye'ye göre halifelik Hz. Muhammed'in ve kendisinin de bağlı olduğu Kureyş kabilesine aitti (Sünni görüş). Hz. Ali yandaşlarına göre halife seçimini insanlar yapamazdı. Bu konuda ancak peygamber karar verebilirdi. O da Hz. Ali'yi seçmiş ve onun soyundan 11 halife geleceğini bildirmişti.
Yani halifelik ehlibeyte (Hz. Muhammed'in ailesi) tanınmış bir hakti (Şii görüş). Hariciler ise her iki görüşe de karşı çıkarak aklı başında her Müslüman'ın halife olabileceğini ve halifenin seçimle işbaşına getirilmesini savundular. Ama halifeliği eline geçiren Muaviye durumunu gittikçe sağlamlaştırmış, sonra da halifeliği babadan oğula geçen bir kurum haline getirmiştir.
Halifeliğin kaldırılma sebepleri
1. Halife Abdülmecit’in TBMM’nin belirlediği kurallara uymaması.
2. Halifeliğin laiklikle bağdaşmaması.
3. Halifeliğin cumhuriyet rejimi ile çelişki içinde olması
4. Halifelik makamının cumhuriyet karşıtları için sı-ğınak haline gelmesi.
5. Halifelik makamının yapılacak inkılaplar için engel görülmesi.
6. İslam ülkelerinde sömürgeleri olan Avrupalı devletlerin halifeliği temsil eden Türkiye’yi kendileri için potansiyel tehlike olarak görmesinin Türkiye’nin dışişlerini olumsuz etkilemesi.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.