İnce'ye parti kurdururlar mı?
Geçtiğimiz hafta siyaset ve medya gündemine sayın Muharrem İnce'nin parti kuracağı haberi düştü.
Bazıları için sürpriz oldu. Bazıları içinse beklenen bir hareket.
Doğal olarak bazı kesimler olumlu bakıyor, bazıları olumsuz. Bazıları ise bekleyip görelim diyor.
Sayın İnce'ye parti kurdurmazlar, bir şekilde sustururlar, bastırırlar, caydırırlar diyenler de var.
Parlamenter Sistem'den vazgeçip Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçtikten sonra Türkiye'de siyaset 1950'li yıllardaki iki partili, iki cepheli hale geri döndü.
Bunu iyi ya da kötü olarak söylemiyorum, fiili durum bu.
Ülkemizde bugün itibariyle 84 siyasi partinin olması bizi yanıltmasın. Ülkemiz siyaseti Cumhur ve Millet ittifakı adı altında CHP ve Ak Parti'nin başını çektiği iki çatı, iki şemsiye altında toplandı, toplanıyor.
Bu seksen dört partinin tamamı seçim dönemlerinde bu iki ittifaktan birine yaklaşmak, yaslanmak durumundalar.
Son aylarda üçüncü bir ittifak arayışının olduğunu gazeteci Emin Pazarcı bir TV konuşmasında ifade etmişti.
Bu üçüncü ittifak da aslında Ak Parti iktidarını yıpratmak, indirmek adına sahneye sürüleceği için neticede yine iki cepheli bir siyasi yelpaze ile karşı karşıyayız demektir.
Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan'ın siyaset sahnesine iteklenmesi gibi, sayın İnce'nin yeni bir parti kurma girişimini, CHP'nin başını çektiği Millet İttifakı'nın Ak Parti’yi devirme planına hizmet edecek üçüncü ittifak arayışları olarak değerlendirmek mümkündür.
Ak Parti küskünlerini Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan eliyle toparlayıp Millet İttifakı (CHP) havuzuna doldurmaları hesaplanırken CHP'nin küskünlerinden Ak Parti'ye kayabilecek tepki oylarını engellemek adına kayıp-kaçak önleme sübabı olarak Sayın İnce'ye yeni parti kurdurulmak istendiğini düşünmemek için hiçbir neden yok gibi görünüyor.
İleriki günlerde Sayın İnce ve CHP arasında siyaset gereği kayıkçı kavgaları, atışmalar, sataşmalar olacaktır mutlaka.
Ama milletin önüne sandık konulduğu, seçim sürecine girildiğinde hepsi birlik olup Ak Parti cephesine saldırmak için yarışıp, yardımlaşacaklarını düşünmemek için bir neden görünmüyor.
Zayıf olsa da başka bir ihtimal daha var;
CHP'nin içerisinde de milli bir politika izleyecek bir damar olduğu da biliniyor. Bu damarın Cumhur İttifakının (iktidarın) yanında yer alması da muhtemel.
Bekleyip göreceğiz.
Doğal olarak bazı kesimler olumlu bakıyor, bazıları olumsuz. Bazıları ise bekleyip görelim diyor.
Sayın İnce'ye parti kurdurmazlar, bir şekilde sustururlar, bastırırlar, caydırırlar diyenler de var.
Parlamenter Sistem'den vazgeçip Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçtikten sonra Türkiye'de siyaset 1950'li yıllardaki iki partili, iki cepheli hale geri döndü.
Bunu iyi ya da kötü olarak söylemiyorum, fiili durum bu.
Ülkemizde bugün itibariyle 84 siyasi partinin olması bizi yanıltmasın. Ülkemiz siyaseti Cumhur ve Millet ittifakı adı altında CHP ve Ak Parti'nin başını çektiği iki çatı, iki şemsiye altında toplandı, toplanıyor.
Bu seksen dört partinin tamamı seçim dönemlerinde bu iki ittifaktan birine yaklaşmak, yaslanmak durumundalar.
Son aylarda üçüncü bir ittifak arayışının olduğunu gazeteci Emin Pazarcı bir TV konuşmasında ifade etmişti.
Bu üçüncü ittifak da aslında Ak Parti iktidarını yıpratmak, indirmek adına sahneye sürüleceği için neticede yine iki cepheli bir siyasi yelpaze ile karşı karşıyayız demektir.
Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan'ın siyaset sahnesine iteklenmesi gibi, sayın İnce'nin yeni bir parti kurma girişimini, CHP'nin başını çektiği Millet İttifakı'nın Ak Parti’yi devirme planına hizmet edecek üçüncü ittifak arayışları olarak değerlendirmek mümkündür.
Ak Parti küskünlerini Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan eliyle toparlayıp Millet İttifakı (CHP) havuzuna doldurmaları hesaplanırken CHP'nin küskünlerinden Ak Parti'ye kayabilecek tepki oylarını engellemek adına kayıp-kaçak önleme sübabı olarak Sayın İnce'ye yeni parti kurdurulmak istendiğini düşünmemek için hiçbir neden yok gibi görünüyor.
İleriki günlerde Sayın İnce ve CHP arasında siyaset gereği kayıkçı kavgaları, atışmalar, sataşmalar olacaktır mutlaka.
Ama milletin önüne sandık konulduğu, seçim sürecine girildiğinde hepsi birlik olup Ak Parti cephesine saldırmak için yarışıp, yardımlaşacaklarını düşünmemek için bir neden görünmüyor.
Zayıf olsa da başka bir ihtimal daha var;
CHP'nin içerisinde de milli bir politika izleyecek bir damar olduğu da biliniyor. Bu damarın Cumhur İttifakının (iktidarın) yanında yer alması da muhtemel.
Bekleyip göreceğiz.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
