Öncelikle bu konuda ne kadar hassas olduğumu bilmenizi isterim. Bir bireyin gerek psikolojik gerek bedensel özgürlüğünü ihlal eden ve etmeye çalışan çok fazla insan var bu dünyada.

Özellikle kadınlarımızın işlerini kaybetmemek için taciz sonucu susmaları ve göz yummak zorunda bırakılmaları gerçekten yüreğimi parçalıyor. Fakat bu yazımda sizlere yüreğimin ne kadar parçalandığından ziyade 'Suya götürüp, susuz getiren' insanlardan bahsedeceğim.. 

Öncelikle şunu söylemek isterim ki, köşemde sizlere anılarımı, duyumlarımı ve insanların bilmediği ama işin içinde olduğunuzda çok farklı olan sektörün bilinmeyen yönlerinden bahsetmek bana çok keyif veriyor. Tabi isim vermeden ufak göndermeler yapmak işin ayrı bir keyfi..

Çok ünlü bir yapımın dizi setinde çalışan makyöz bir kızın sırf evli bir yönetmenin baş başa akşam yemeği teklifini reddettiği için işten çıkarıldığını biliyor muydunuz? Bilemezsiniz. Çünkü magazin bunları yazmaz. 

Dizi setinde çalışan kostüm sorumlusu bir kadının önce oyuncuları denediğini, onları taciz ettiğini fakat sonuç alamayınca evli olan yapımcıyı ayartıp kendine araba ve ev aldırıp onun metresi olduğunu? Bunu da yazmazlar tabi..

Magazin her zaman için prim yapabileceği konuları haber alıyor ya oyuncuyu kötülüyor ya da onu övüyor. Bu tarz çok fazla hikaye var aslında. Kadınlar hep mağdur değil. İşini bilen kadın da çok. Maalesef kurunun yanında yaş da yanar tabi. Kim gerçekten mağdur, kim değil bilmek o kadar zor ki. Verilen ifadelere baktığınız zaman hep üçüncü bir kişinin olmadığı bir yerde geçiyor olaylar. Evet, taciz için gayet uygun bir senaryo fakat iftira için de öyle. 

Sektör bu olaylara çok müsait! 

Bazı insanların biraz fazla para kazanmak, ün ve şöhret için yapamayacağı şey yok maalesef. Bu konudan önceki yazılarımdan birinde bahsetmiştim. Güzellik yarışmaları ile ilgili olan. Aslında bazı insanların kendinden bu kadar fazla ödün vermesi ve gözünü karartması diğer insanları cesaretlendiriyor. Gel seni oyuncu yapalım deyip kaç genç kızımızın ve erkeğimizin hakkına girdiler ve hala giriyorlar bir bilseniz. Sektörde iyi kötü bir yer edinmiş çoğu kişi bunu yapıyor. Gerçekten hakkaniyetle bu işi yapan insanlar yok mu? Var. Sayıları parmakla sayılacak kadar az ama.. 

Yıllar önce, öğrencilik dönemlerimde bir tiyatro kursuna gitmiştim. Markalaşmış, ismini herkesin bildiği prestijli bir oyunculuk okulu. Genç kızlarımızı 'Seni şurada oynatacağım, seni burada spiker yapacağım' vaadiyle otel odasına davet ediyorlardı. Giden gidiyordu tabi ki.. 

Erkeklerimiz için de durum farklı değil. Gerek eşcinsel gerek genç erkeklere ilgi duyan kadınlar tarafından para ve şöhret vaatleri ile kandırıyor, piyasaya bir şekilde girip ekmek yiyip, tutunmak isteyen kardeşlerimizin hakkını yiyorlar. 

Hepimiz hür insanlarız. İsteklerimiz arzularımız doğrultusunda hareket edebiliriz. Kesinlikle kimseyi yargılamıyorum ve yanlış bulmuyorum. Bana yanlış gelen tek şey insanları bu kadar kolay kandırmak ve haklarını yemek. Siz dürüstlükten ve doğrudan şaşmayın. 

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Hoşça kalın.