Bedelli Askerlik
Askerliğimi Kayseri 1. Komando Tugayında yaptım. 6 Ocak tarihinde birliğime teslim olmak için yola çıktım ve hava alanına gittim. Teslim olmak için yola çıkan yaklaşık 30 küsur arkadaşımız vardı. O gün yaşanan fırtınadan ötürü ilk uçuşumuz iptal oldu. Tekrar bilet aldık ve uçağımızın kalkmasını bekledik. Bizi uçağın içinde yaklaşık 6 saat beklettiler, uçak bir türlü kalkamadı.
Öğlen 4 gibi teslim olmayı beklerken, gece 2 de birlikteydik. Hava yolu şirketinden rötar ile ilgili belge almamıza rağmen, girişimizi bir gün geç yazıp dönüş yol iznimizi iptal ettiler ve iki gün fazla askerlik yaptık.
Genel olarak bize çok iyi davrandılar. 27 yaşından 60 yaşına kadar pek çok insan vardı. Komutanlarımız oldukça anlayışlı ve neşeli insanlardı. 6 aylık askerlik yapan kardeşlerimiz de bize oldukça hoş ve sabırlı davrandılar. İlk 3 gün bizim için adaptasyon süreci gibiydi. Sonrasında alıştık.
İlk hafta hava güneşliydi ve beklemeye, yürümeye, erken kalkmaya çok çabuk adapte olduk ve zaman nasıl geçti anlamadık. Yürüyüş eğitimleri, silah eğitimi ve 3 mermi atış yaptık. Komando tugayında olduğumuz için, diğer yerlerde bedelli askerlik yapan arkadaşlarımızdan ziyade daha az istirahat ve daha çok çalışma yaptık.
Fakat bize yine de oldukça imtiyazlı davrandılar ve bir şekilde tölere ettik. Tek sıkıntımız taburun 800 kişilik kapasitesi olması ve 2000 bedelliyi tabura yollamaları oldu. Yemeklerin miktarı konusunda sıkıntı yaşadık. Ekmekle doyduğumuz için çoğu kişi kilo aldı.
Sayımız taburun sınırının çok üstünde olduğu için büyük bir kısmımız sonradan dışarıya yapılan barakalarda kaldık. Bizim kaldığımız barakada 120 kişiden fazlaydık ve havalandırma yoktu. Uykumuzdan defalarca uyanıp dışarı çıkıp hava almamız gerekiyordu. Bu durum ciddi sağlık sorunlarına yol açtı.
İkinci hafta çoğu kişi iltihaplanmış, ateşlenmiş ve hastalanmıştı. Dışarda uyumak, mescidde yatmak gibi düşüncelere bile girdik. Eğitim veya hava şartlarından ziyade bizi zorlayan kalabalık olmamız oldu. Duş almak için bile saatlerce bekliyorduk. Sonraki hafta yemekler, komutanlarımız sayesinde düzeldi. Fakat yattığımız yer yüzünden daha da kötüleşmiştik.
Sabah kalktığımızda gözümüz ve burnumuzdan iltihap akıyordu. 15. günde maalesef yüksek ateşle titremeye başladım. Arkadaşlarım sağ olsun benimle ilgilendiler ve ateşimi düşürdüler. Sonra revire gittim ve beni hastahaneye sevk ettiler.
Ayakta duracak halim yoktu. Kayseri Devlet Hastanesi’ne gittik. Doktor benimle ilgilenmedi, bana iki ilaç yazdı ve geri yolladı. Çalışmalardan kaçmak için istirahat almak isteyen herkes kendini bir şekilde hastaneye sevk ettiriyordu.
Doktorlar bu durumdan bunalmış ve uyarı almışlardı. Sesimi çıkartmadım. İkinci gün enfeksiyon iyice yayılmıştı. Nefes alamıyor ve yürüyemiyordum. Sürekli ateşim vardı. Arkadaşlarım tekrar müdahale etti ve hastaneye tekrar gittim. Doktor yine sadece bir çubukla ağzıma bakıp “Çok kötü olmuşsun” deyip aynı ilaçları söyleyip geri yollamak istedi. İtiraz ettim ve durumumdan bahsettim. “Benim yapabileceğim bir şey yok” cevabını alınca doktorla kavga etmek zorunda kaldım.
Sonraki günler komutanımız beni ve benim durumumda olan arkadaşlarımıza istirahat verdi. Fakat o barakada kaldığımız sürece hiçbirimiz askerlik bitene kadar iyileşemedik. 6 ay askerlik yapan kardeşlerimiz, süre ve eğitim olarak bakıldığında daha sıkıntılı zamanlar geçirdi. Fakat bedellileri hemen eritelim mantığıyla bizi oraya yığmaları şartlardan dolayı bizi daha çok zorladı.
İyisi ile kötüsü ile askerlik görevimizi yerine getirdik. Fakat çok sinirlendiğim bir nokta var ki o da bazı hadsizler. Devlet bize belli bir miktar para ödememiz karşılığında bedelli askerlik yapabilme imkanını sunmuş. Bazı hadsizler uzun dönem yaptıkları veya hiç yapmadıkları askerliği savunup, bedelli yapanları küçük görme, hakaret etme ve aşağılama eğilime geçiyor.
Bizim devlete verdiğimiz o paralar, sizin acemilikten sonra soyduğunuz patateslerden veya yaptığınız getir götür işlerinden daha çok işine yarıyor devletin. Ayrıca bedelli askerliğe gitme sebebi zaten görevini zamanında yerine getirememiş, hayatını kurmuş işinde gücünde insanların bu görevi yerine getirmesi için çıkarılan bir sistem. Bedelli gittin diye hakaret edeceğin adama çıkartıp 6 aylık veya 1 senelik askerlik süresi boyunca maaşını sen mi ödeyeceksin? Ailesine sen mi bakacaksın? Sahte vatan severlik yapan aciz insanlardan olmayın arkadaşlar. Aklınızı ve mantığınızı kullanın.
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Hoşça kalın
Öğlen 4 gibi teslim olmayı beklerken, gece 2 de birlikteydik. Hava yolu şirketinden rötar ile ilgili belge almamıza rağmen, girişimizi bir gün geç yazıp dönüş yol iznimizi iptal ettiler ve iki gün fazla askerlik yaptık.
Genel olarak bize çok iyi davrandılar. 27 yaşından 60 yaşına kadar pek çok insan vardı. Komutanlarımız oldukça anlayışlı ve neşeli insanlardı. 6 aylık askerlik yapan kardeşlerimiz de bize oldukça hoş ve sabırlı davrandılar. İlk 3 gün bizim için adaptasyon süreci gibiydi. Sonrasında alıştık.
İlk hafta hava güneşliydi ve beklemeye, yürümeye, erken kalkmaya çok çabuk adapte olduk ve zaman nasıl geçti anlamadık. Yürüyüş eğitimleri, silah eğitimi ve 3 mermi atış yaptık. Komando tugayında olduğumuz için, diğer yerlerde bedelli askerlik yapan arkadaşlarımızdan ziyade daha az istirahat ve daha çok çalışma yaptık.
Fakat bize yine de oldukça imtiyazlı davrandılar ve bir şekilde tölere ettik. Tek sıkıntımız taburun 800 kişilik kapasitesi olması ve 2000 bedelliyi tabura yollamaları oldu. Yemeklerin miktarı konusunda sıkıntı yaşadık. Ekmekle doyduğumuz için çoğu kişi kilo aldı.
Sayımız taburun sınırının çok üstünde olduğu için büyük bir kısmımız sonradan dışarıya yapılan barakalarda kaldık. Bizim kaldığımız barakada 120 kişiden fazlaydık ve havalandırma yoktu. Uykumuzdan defalarca uyanıp dışarı çıkıp hava almamız gerekiyordu. Bu durum ciddi sağlık sorunlarına yol açtı.
İkinci hafta çoğu kişi iltihaplanmış, ateşlenmiş ve hastalanmıştı. Dışarda uyumak, mescidde yatmak gibi düşüncelere bile girdik. Eğitim veya hava şartlarından ziyade bizi zorlayan kalabalık olmamız oldu. Duş almak için bile saatlerce bekliyorduk. Sonraki hafta yemekler, komutanlarımız sayesinde düzeldi. Fakat yattığımız yer yüzünden daha da kötüleşmiştik.
Sabah kalktığımızda gözümüz ve burnumuzdan iltihap akıyordu. 15. günde maalesef yüksek ateşle titremeye başladım. Arkadaşlarım sağ olsun benimle ilgilendiler ve ateşimi düşürdüler. Sonra revire gittim ve beni hastahaneye sevk ettiler.
Ayakta duracak halim yoktu. Kayseri Devlet Hastanesi’ne gittik. Doktor benimle ilgilenmedi, bana iki ilaç yazdı ve geri yolladı. Çalışmalardan kaçmak için istirahat almak isteyen herkes kendini bir şekilde hastaneye sevk ettiriyordu.
Doktorlar bu durumdan bunalmış ve uyarı almışlardı. Sesimi çıkartmadım. İkinci gün enfeksiyon iyice yayılmıştı. Nefes alamıyor ve yürüyemiyordum. Sürekli ateşim vardı. Arkadaşlarım tekrar müdahale etti ve hastaneye tekrar gittim. Doktor yine sadece bir çubukla ağzıma bakıp “Çok kötü olmuşsun” deyip aynı ilaçları söyleyip geri yollamak istedi. İtiraz ettim ve durumumdan bahsettim. “Benim yapabileceğim bir şey yok” cevabını alınca doktorla kavga etmek zorunda kaldım.
Sonraki günler komutanımız beni ve benim durumumda olan arkadaşlarımıza istirahat verdi. Fakat o barakada kaldığımız sürece hiçbirimiz askerlik bitene kadar iyileşemedik. 6 ay askerlik yapan kardeşlerimiz, süre ve eğitim olarak bakıldığında daha sıkıntılı zamanlar geçirdi. Fakat bedellileri hemen eritelim mantığıyla bizi oraya yığmaları şartlardan dolayı bizi daha çok zorladı.
İyisi ile kötüsü ile askerlik görevimizi yerine getirdik. Fakat çok sinirlendiğim bir nokta var ki o da bazı hadsizler. Devlet bize belli bir miktar para ödememiz karşılığında bedelli askerlik yapabilme imkanını sunmuş. Bazı hadsizler uzun dönem yaptıkları veya hiç yapmadıkları askerliği savunup, bedelli yapanları küçük görme, hakaret etme ve aşağılama eğilime geçiyor.
Bizim devlete verdiğimiz o paralar, sizin acemilikten sonra soyduğunuz patateslerden veya yaptığınız getir götür işlerinden daha çok işine yarıyor devletin. Ayrıca bedelli askerliğe gitme sebebi zaten görevini zamanında yerine getirememiş, hayatını kurmuş işinde gücünde insanların bu görevi yerine getirmesi için çıkarılan bir sistem. Bedelli gittin diye hakaret edeceğin adama çıkartıp 6 aylık veya 1 senelik askerlik süresi boyunca maaşını sen mi ödeyeceksin? Ailesine sen mi bakacaksın? Sahte vatan severlik yapan aciz insanlardan olmayın arkadaşlar. Aklınızı ve mantığınızı kullanın.
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Hoşça kalın
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.