Amatör fenomenler
İşi ticarete döküp bu işten çok güzel paralar kazanan insanlar da yok değil tabi… Dizi-film izlerken, sinemalar dolup taşarken, evde oturmuş dizimizin başlamasını beklerken ki zamanları özlüyor insan.
Şu an bu yazıyı yazarken fark ettim de ne kadar güzeldi birkaç yıl öncesi. Ne acıdır ki teknolojinin neler getirdiğini bütün insanlar bilirken, neler götürdüğünüzü sadece bir nesil bilecek.
Para kazanmak uğruna şaklabanlık yapanları oturup izliyoruz artık.
Öğretici, eğitici veya bize bir şeyler katabilecek içerikler üretip para kazanan insanlar da var. Onlar gerçek kazananlar. Artık herkes kanal sahibi, herkes bir marka. Fakat bu işe bir el atmak gerekiyor bence. Artık sosyal medyanın gücü inkar edilemez. Bunu meslek haline getirip bu işten para kazanan insanlara özenenleri ayırmak lazım.
Eskiden küçük çocuklar şarkıcılara, oyunculara özenirdi. Şimdi herkes sosyal medya da yeri olan insanlara özenmeye başladı.
Her yerde bir kamera var, özel hayat yok.
Bu malesef dünya genelinde yaşam kalitemizi çok düşürdü. Zevkin lüks yaşamları görüp özenenler, Şaka denemeleri yaparken hayatını kaybedenler. Popüler olacağım diye rezil rüsva olanlar. Sırf izlensin diye kendini olmadığı biri gibi gösterenler.
Nereye gidiyoruz?
Az önce Kazdağları için soyunan şarkıcı genç bir kızımızın videosu çıktı karşıma Google da. Koca koca insanları, anneannelerini, babaannelerini rezil eden gençlerin videoları dolaşıyor her yerde. Günümüzde artık popülerite para kazandırıyor. Ne kadar popüler isen o kadar zenginsin.
Yeni çağa ayak uydurmak oldukça zor. İşçi, emekçi, fikir sahibi insanlar ülkemizde sürünürken, şaklabanlar gül gibi geçinip gidiyor. Asıl ahlak bozulması cinsellikle değil böyle oluyor işte.
Daha bilinçli olun arkadaşlar lütfen.
Okuyan, yorumlayan, tartışan bir nesil için çabalayın. Gerçekten bir sonraki nesilin nasıl geleceğini çok merak ediyor ve bir o kadar da korkuyorum. Gerekli tepkiyi vermezsek, ağırlığımızı koymazsak bugün bizi etkilemeyen ahlaki çöküntü ileride çocuklarımızı ve koca bir nesli etkileyecek. Taviz vermeyin!
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Hoşça Kalın...
Şu an bu yazıyı yazarken fark ettim de ne kadar güzeldi birkaç yıl öncesi. Ne acıdır ki teknolojinin neler getirdiğini bütün insanlar bilirken, neler götürdüğünüzü sadece bir nesil bilecek.
Para kazanmak uğruna şaklabanlık yapanları oturup izliyoruz artık.
Öğretici, eğitici veya bize bir şeyler katabilecek içerikler üretip para kazanan insanlar da var. Onlar gerçek kazananlar. Artık herkes kanal sahibi, herkes bir marka. Fakat bu işe bir el atmak gerekiyor bence. Artık sosyal medyanın gücü inkar edilemez. Bunu meslek haline getirip bu işten para kazanan insanlara özenenleri ayırmak lazım.
Eskiden küçük çocuklar şarkıcılara, oyunculara özenirdi. Şimdi herkes sosyal medya da yeri olan insanlara özenmeye başladı.
Her yerde bir kamera var, özel hayat yok.
Bu malesef dünya genelinde yaşam kalitemizi çok düşürdü. Zevkin lüks yaşamları görüp özenenler, Şaka denemeleri yaparken hayatını kaybedenler. Popüler olacağım diye rezil rüsva olanlar. Sırf izlensin diye kendini olmadığı biri gibi gösterenler.
Nereye gidiyoruz?
Az önce Kazdağları için soyunan şarkıcı genç bir kızımızın videosu çıktı karşıma Google da. Koca koca insanları, anneannelerini, babaannelerini rezil eden gençlerin videoları dolaşıyor her yerde. Günümüzde artık popülerite para kazandırıyor. Ne kadar popüler isen o kadar zenginsin.
Yeni çağa ayak uydurmak oldukça zor. İşçi, emekçi, fikir sahibi insanlar ülkemizde sürünürken, şaklabanlar gül gibi geçinip gidiyor. Asıl ahlak bozulması cinsellikle değil böyle oluyor işte.
Daha bilinçli olun arkadaşlar lütfen.
Okuyan, yorumlayan, tartışan bir nesil için çabalayın. Gerçekten bir sonraki nesilin nasıl geleceğini çok merak ediyor ve bir o kadar da korkuyorum. Gerekli tepkiyi vermezsek, ağırlığımızı koymazsak bugün bizi etkilemeyen ahlaki çöküntü ileride çocuklarımızı ve koca bir nesli etkileyecek. Taviz vermeyin!
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Hoşça Kalın...
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
HATİCENUR balaban