Ülkücüler 'Ocak kültürü'nü unutmamalı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bir kararının ardından kendileri için hoş gözükmediği için belden aşağı vuran siyasilerin, bir başka kararından hoşnut olunca Bahçeli’yi el üstünde tutma akıl oyunları ile tepkilerini siyasetin bir değişik yüzü olarak değerlendirdim.
Lakin ülkücülerin veya ülkücü olduğunu söyleyen kişi ve grupların genel başkanları ile ilgili sert sözlerine (haklı olsunlar veya olmasınlar) bir anlam veremedim.
Benim bildiğim ve Ülkücü Camianın tartışılmaz Lideri Alparslan Türkeş’in de dediği gibi ülkücülük en sade tanımıyla; Türk milletini en ileri, en medeni, en kuvvetli bir varlık haline getirme ülküsüdür.
Bu çok net bir tanım olduğu gibi ülkücü liderini kendi camiası içerisinde eleştirebilir. Lakin bu eleştirileri camia dışında bulunan kişiler ile veya kişilerin duyacağı şekilde dillendiremeyeceği ocak kültürünün yetiştirdiği tüm ülkücüler için kesin bir kuraldır.
Ne oldu da bu kural rafa kalktı, ne oldu da ocak terbiyesi ve adabı unutuldu birden bire…
Olağanüstü kurultay için imza veren de, bu kurultayı istemeyende ülkücü camianın kurallarını çiğnemiş sayılmaz. Açıktan liderlerine sokak ağzı ile hitap eden, benim gibi düşünmeyen lider tukakadır demek ülkücülerin tarihine yeni girmiş bir hitap şekli olarak hafızamıza kazınmıştır.
Şu an bu yazıyı kaleme alırken bir yandan Rahmetli MHP Lider’i Alparslan Türkeş’in Ankara’da şahsıma hediye ettiği yaprakları sararmış ‘9 Işık’ kitabını okuyor, diğer yandan da aklımdakilerle zihnime taze girenleri kaleme almaya çalışıyorum.
“Ülküsüz insan çamurdan farksızdır, İnsanları insan yapan; fikirleri, idealleri, ülküsü ve heyecanları, asil duyguları, asil inançlarıdır” sözlerinin bir anlam ifade etmesi için ülkücülerin ocak kültüründen ayrılmamalarının gerekli olduğu gözlemleniyor.
Bazı ülkücülerin hedeflerine doğru koştuklarını zannederken, birilerinin gazına gelerek, ülkülerine zarar verdiklerinin farkına varmalıdırlar.
MHP çatısı altında olmayan, başka partilere geçmiş, siyaseti bırakmış, dünya arenasında çeşitli sebep veya sıkıntılarla ülküsünü içerisinde yaşamak zorunda olan birçok insan tanıyorum. Bunların hiçbiri ocak terbiyesi aldıkları için ülkücü liderlerden herhangi birisini açık açığa eleştirdiğine şahit olmadım.
Muhsin Yazıcıoğlu MHP’den tartışmalı bir şekilde ayrıldı, ağzından Alparslan Türkeş’e karşı en ufak bir eleştiri duyulmadı. Bu örneklere Ökkeş Şendiller’i de örnek verebiliriz.
Tuğrul Türkeş partiden ayrıldıktan sonra onun da ağzından ocak kültürüne yakışmayan bir ifade duydunuz mu? Duyamazsınız beyler, ocak kültürü bunu gerektirir. Ama kendi aralarında konuşurken ülkücüler liderlerini tartışırlar.
Ülkücü camiada görev yapan tüm neferlerin de canı malı ve namusu öte Dünya’ya intikal edene kadar sevsinler, sevmesinler tüm ülkücülerin görevidir der ocak anayasası…
Ocak kültürü alan ülkücüler ister partide görevli olsun, ister parti yönetimine karşı olsun ocak kültürü ile ülkücü edep, hal ve davranışlarını çevresinde bulunan ülkücülere anlatmak, öğretmek ve davanın yıpranmasına müsaade etmemek gibi bir misyon edinmelidirler.
Bu yaşananlar ne Devlet Bahçeli’ye bir yarar getirir, nede Bahçeli’ye karşı olanlara…
Bahçeli’ye karşı olanlar, Bahçeli’ye karşı olanlara karşı duranlar unutmayın ki! esas operasyon Bahçeli’ye veya size karşı değildir, esas operasyon Devlet’e karşıdır.
Lakin ülkücülerin veya ülkücü olduğunu söyleyen kişi ve grupların genel başkanları ile ilgili sert sözlerine (haklı olsunlar veya olmasınlar) bir anlam veremedim.
Benim bildiğim ve Ülkücü Camianın tartışılmaz Lideri Alparslan Türkeş’in de dediği gibi ülkücülük en sade tanımıyla; Türk milletini en ileri, en medeni, en kuvvetli bir varlık haline getirme ülküsüdür.
Bu çok net bir tanım olduğu gibi ülkücü liderini kendi camiası içerisinde eleştirebilir. Lakin bu eleştirileri camia dışında bulunan kişiler ile veya kişilerin duyacağı şekilde dillendiremeyeceği ocak kültürünün yetiştirdiği tüm ülkücüler için kesin bir kuraldır.
Ne oldu da bu kural rafa kalktı, ne oldu da ocak terbiyesi ve adabı unutuldu birden bire…
Olağanüstü kurultay için imza veren de, bu kurultayı istemeyende ülkücü camianın kurallarını çiğnemiş sayılmaz. Açıktan liderlerine sokak ağzı ile hitap eden, benim gibi düşünmeyen lider tukakadır demek ülkücülerin tarihine yeni girmiş bir hitap şekli olarak hafızamıza kazınmıştır.
Şu an bu yazıyı kaleme alırken bir yandan Rahmetli MHP Lider’i Alparslan Türkeş’in Ankara’da şahsıma hediye ettiği yaprakları sararmış ‘9 Işık’ kitabını okuyor, diğer yandan da aklımdakilerle zihnime taze girenleri kaleme almaya çalışıyorum.
“Ülküsüz insan çamurdan farksızdır, İnsanları insan yapan; fikirleri, idealleri, ülküsü ve heyecanları, asil duyguları, asil inançlarıdır” sözlerinin bir anlam ifade etmesi için ülkücülerin ocak kültüründen ayrılmamalarının gerekli olduğu gözlemleniyor.
Bazı ülkücülerin hedeflerine doğru koştuklarını zannederken, birilerinin gazına gelerek, ülkülerine zarar verdiklerinin farkına varmalıdırlar.
MHP çatısı altında olmayan, başka partilere geçmiş, siyaseti bırakmış, dünya arenasında çeşitli sebep veya sıkıntılarla ülküsünü içerisinde yaşamak zorunda olan birçok insan tanıyorum. Bunların hiçbiri ocak terbiyesi aldıkları için ülkücü liderlerden herhangi birisini açık açığa eleştirdiğine şahit olmadım.
Muhsin Yazıcıoğlu MHP’den tartışmalı bir şekilde ayrıldı, ağzından Alparslan Türkeş’e karşı en ufak bir eleştiri duyulmadı. Bu örneklere Ökkeş Şendiller’i de örnek verebiliriz.
Tuğrul Türkeş partiden ayrıldıktan sonra onun da ağzından ocak kültürüne yakışmayan bir ifade duydunuz mu? Duyamazsınız beyler, ocak kültürü bunu gerektirir. Ama kendi aralarında konuşurken ülkücüler liderlerini tartışırlar.
Ülkücü camiada görev yapan tüm neferlerin de canı malı ve namusu öte Dünya’ya intikal edene kadar sevsinler, sevmesinler tüm ülkücülerin görevidir der ocak anayasası…
Ocak kültürü alan ülkücüler ister partide görevli olsun, ister parti yönetimine karşı olsun ocak kültürü ile ülkücü edep, hal ve davranışlarını çevresinde bulunan ülkücülere anlatmak, öğretmek ve davanın yıpranmasına müsaade etmemek gibi bir misyon edinmelidirler.
Bu yaşananlar ne Devlet Bahçeli’ye bir yarar getirir, nede Bahçeli’ye karşı olanlara…
Bahçeli’ye karşı olanlar, Bahçeli’ye karşı olanlara karşı duranlar unutmayın ki! esas operasyon Bahçeli’ye veya size karşı değildir, esas operasyon Devlet’e karşıdır.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.