Başkalarına ''beş kuruşluk'' faydası olmayanlar, neden yaşadıkları ile amaçlarının ne olduğunun hiç farkına varabilirler mi veya varabilecekler mi? ''Beş kuruşun'' hesabını yaparken, diğer yandan sevdiklerine yaptıkları kötülükler karşısında ''milyarlık'' hasar oluşturanlar, hiç kendi hallerine bakıp aynaya dönerek ''ben ne kadar gereksiz bir adamım'' diyorlar mı acaba? Büyük düşündüğünü, yanlızca kendi kendisine söyleyenlere acımak acaba onlara fayda mı getiriyor, yoksa zarar mı? Mübarek Ramazan-ı Şerif'i idrak ettiğimiz bu günlerde, hayırlı kişiler yaptıkları hayırlar ile hayırlı işlerle maneviyatlarını geliştirirken, şer odaklarının şer insanları yaptıkları şer işlerle manevi değerlerini geliştirmeye çalışan kişilere zarar vermeye devam ediyorlar. Hayır sahibi kişilerin, kazançları ile ailelerinin nafakasını çıkartıp, çevresine de faydalı olmaya çalışmaları, şer noktalarınca takdir edilmek yerine sabote edilmeye çalışılmaktadır. Ama ne hikmetse, kapitalizm sürecinin hızlandığı şu anlarda müesseselerin kâr etme olasılığının yok denecek kadar az olmasına, sadece ve sadece müesseselerin ayakta durma savaşı verdiklerinin hiç kimse farkında değil veya farkında değilmiş gibi davranması beni ve benim gibi düşünenleri derinden üzüyor. Ülkemizde kısır döngülerin yaşandığı şu zamanda iyiliklerin de, kötülüklerin de, hayrın da, şerrin de Allah-u Teala'dan geldiğini biliyoruz ve şükrediyoruz. Ne olabilir tabi ki! Allah'ın dediği olur ve mevlâm neylerse güzel eyler. Yüce Mevla; ''Sizin hayır bildikleriniz şer, şer bildiklerinizde hayır vardır. Sizler bunu bilmezsiniz'' buyurur. ''Rahmette zahmet, zahmette rahmet vardır'' sözünü hatırlayıp, kahraman Türk askerinin bizim huzurumuz için teröristleri etkisiz hale getirmek pahasına çektiği zahmeti düşünelim. Bu yazımın bir yarısı İstanbul, diğer yarısı, yani sona doğru olan kısmı Hatay'da yazıldı. Hatay'da 121. Jandarma Alay Komutanlığı'nda yeğenim Fatih Yörükoğlu'nun yemin törenine katıldım ve şerefli Türk askerinin tasından çorba bile içtim. Hatay 121. Jandarma Eğitim Alay Komutanlığı Serinyol'da acemi erler, 1 aylık acemilik dönemini, yapılan yemin töreni ile tamamlamalarıyla paralel olarak usta asker olmalarını gözyaşları arasında seyrettim. Hatay Serinyol 121. Jandarma Eğitim Alay Komutanı Kurmay Albay Ertan Altınoluk komutanlığında yapılan yemin törenine, protokol davetlilerinin yanı sıra yemin eden askerlerin ailelerinin de katılması, yemin törenindeki duygu selini en üst seviyeye çıkardı. Alay Komutanı Kurmay Albay Ertan Altınoluk, teröristlerle dağda savaşmanın yüzüne verdiği nur görüntüsü ile askerleri selamlamasının ardından tören için gelen asker aileleri ile yakındanilgilendi. Askerlerin yemin etmesinin ardından program, tören geçişi ile sona erdi.Yemin töreni sonrası asker aileleri misafir edildi ve gereken tüm ilgi, alaka gösterildi. Ailesi gelen askerlerin haftasonu izinli olduklarını belirten Kurmay Albay Ertan Altınoluk asker ailelerinin gönlünde taht kurdu. Albay Altınoluk'un soyadı gibi, askerlik boyunca altın harflerle yazılacak anılarının olduğunu bilseler, neden tüm asker ailelerinin bu kadar kanlarının ısındığını anlayabilirlerdi. Teşekkürler komutanlarım, teşekkürler yiğit askerlerim, teşekkürler Hatay halkı. Bizi çok iyi misafir ettiniz ve gösterdiğiniz ilgi ve alakalarla, bizleri mahçup ettiniz.

fyildirim@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/23-29.Eylül.2007/Sayı:39