Hepimiz Polis Oluruz
Tabi o zaman filmlere konu olan yerin İstanbul olması imkânsızdı. Çünkü İstanbul güvenlik bakımından sağ sol çatışmalarının yaşandığı günlerde bile en güvenilir şehirlerimizden birisiydi. Filmde gösterilen yer New York idi. New York'ta cinayetler, tacizler, kapkaçlar ve uyuşturucu satıcılığı en üst seviyede yaşandığından bu büyük metropol filmlere konu olmayı başarmıştı. Bu kentte polis yaşananlar karşısında bir şey yapamıyor ve hatta bazı mahallelere bir olay olduğu zaman bile giremiyordu. Polisin giremediği yerlerde halk kendi adaletini sağlamaya çalışıyor ve filmlerde hep bir kahraman veya kahramanlardan oluşan grup suçla mücadele ederek halkın huzuru noktasında çalışıyordu.
NEW YORK İSTANBUL'A ÖRNEK
Ama şu anda suçların yoğunluğuyla filmlere konu olan New York'ta suç oranları hiç yok denecek kadar düştü ama nasıl? Sebebi çok basit polis görevini yaptı ve bu görev esnasında eğitimli polis üniformasını normal halkın karşısına çıktığı zaman değil suçlu insanların karşısına çıktığı zaman avantaja dönüştürdü.
Güvenlik sağlanırken, insan hakları konusu biraz göz ardı edilerek sert uygulamalarıyla emniyet güçleri mensupları suçlulara göz açtırmazken, vatandaş ise olup bitenleri kendi huzuru için görmemezlikten geldi ve basında bu tarz olaylara kamu yararı için yer vermedi. Peki, İstanbul nasıl korkuyla seyrettiğimiz çirkinliklerin yaşandığı New York'un bu günkü haline geldi hiç sorguladınız mı? Nerede sorgulamak herkes kendini kurtarmanın peşine düştüğü ülkemizde buna herkes ve herkesim seyirci kaldı.
GENÇLERİMİZ UYUŞTURULDU
Olanların tek bir sebebi var uyuşturucu ve medya... Geçmişte İstanbul'da semt kabadayıları vardı ve saygı ile itibar görülerdi. Saygı ve itibar görmeyen kişiler ise o günlerde hırsızlar ve uyuşturucu satıcılarıydı. Bugün ise tam tersine döndü ve İstanbul'da ''parasız adam yaramaz adamdır'' misali kabadayılık yerini hırsızlığa, en büyük suçları geçmişte sigara kaçakçılığı olan organize örgütler ise yerlerini uyuşturucu baronlarına bıraktılar. Normal yaşamda ve cezaevindeki yaşamlarında uyuşturucu satıcıları ile hırsızlar artık geçmişte olmadıkları kadar söz sahibi ve geçmişte olamayacakları kadar ise itibar sahibi olarak başrollerde bulunuyorlar. Gecenin bir vaktinde, yalnız başına yürüyen öğretmen kadın okulundan çıkmış ve evine gitmek için bir caddeden geçmektedir. Takip edildiğini hissederek tedirginlik ve korku içerisindegeriye dönüp baktığında çantasının elinden kapılmak istendiğini fark eder ve ardındanbir bıçak darbesiyle yere yığılır. Peki, bugünlerde yaşadığımız bu olaylar zincirini geçmişte yaşamıyorsak nedeni nedir acaba? Eğitim ve eğitim ama özellikle aile eğitiminden yoksun olan toplumumuzun çekirdek ailelerinden koparak organize bir şekilde evlerinin dışında aile kurmalarından dolayıdır.
HERKES MİROĞLU HERKES POLAT
Herkes kendini Miroğlu ve herkes kendini Polat Alemdar zannetti ve hal böyle durumlara geldi. New York'un eski Belediye Başkanı Rudy Giuliani, ''Ne pahasına olursa olsun New York 24 saat sokaklarında insanların rahatça dolaşacakları bir şehir olacak.'' şeklinde bir açıklama yaptı ve sözünü tuttu. ''Ne pahasına olursa olsun İstanbul 24 saat sokaklarında insanların rahatça dolaşacakları bir şehir olacak'' sözünü acaba bizlere kim verecek. İstanbul için o muhteşem sözü verebilecek ve halkın huzuru noktasında başarıyı yakalayacak bence tek bir kişi var ve o kişide müdürümüz Celalettin Cerrah'tır. Ama İstanbul gibi metropolün müdürüne ciddi anlamda destek verilmesi lazımdır. Bu destekler eğitimcilerden başlayarak medya ile siyasilere düşmektedir.
HEPİMİZ POLİS OLURUZ
''İstanbul gibi metropol olan bir kentin her caddesine, her sokağına polis koyamayız'' diyerek açıklamalarda bulunan Celalettin müdürümüze bir mesajımız olacak. Bizler İstanbul'da yaşayan bireyler olarak siz yakaladığınız zaman savcılıklar tarafından suçluların bırakılmadığını ve bu suçluların ellerini kollarını sallaya sallaya karakollardan dışarı çıktıklarını görmez isek, hepimiz polis oluruz ve ihbar mekanizmasını ciddi şekilde çalıştırır ve sizlerle beraber hareket ederiz. Bu vesileyle her sokağa bir polis koymanıza gerek kalmaz ve her sokakta onlarca polisiniz olur.
fyildirim@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/06-12.Ocak.2008/Sayı:54/Sayfa:08
NEW YORK İSTANBUL'A ÖRNEK
Ama şu anda suçların yoğunluğuyla filmlere konu olan New York'ta suç oranları hiç yok denecek kadar düştü ama nasıl? Sebebi çok basit polis görevini yaptı ve bu görev esnasında eğitimli polis üniformasını normal halkın karşısına çıktığı zaman değil suçlu insanların karşısına çıktığı zaman avantaja dönüştürdü.
Güvenlik sağlanırken, insan hakları konusu biraz göz ardı edilerek sert uygulamalarıyla emniyet güçleri mensupları suçlulara göz açtırmazken, vatandaş ise olup bitenleri kendi huzuru için görmemezlikten geldi ve basında bu tarz olaylara kamu yararı için yer vermedi. Peki, İstanbul nasıl korkuyla seyrettiğimiz çirkinliklerin yaşandığı New York'un bu günkü haline geldi hiç sorguladınız mı? Nerede sorgulamak herkes kendini kurtarmanın peşine düştüğü ülkemizde buna herkes ve herkesim seyirci kaldı.
GENÇLERİMİZ UYUŞTURULDU
Olanların tek bir sebebi var uyuşturucu ve medya... Geçmişte İstanbul'da semt kabadayıları vardı ve saygı ile itibar görülerdi. Saygı ve itibar görmeyen kişiler ise o günlerde hırsızlar ve uyuşturucu satıcılarıydı. Bugün ise tam tersine döndü ve İstanbul'da ''parasız adam yaramaz adamdır'' misali kabadayılık yerini hırsızlığa, en büyük suçları geçmişte sigara kaçakçılığı olan organize örgütler ise yerlerini uyuşturucu baronlarına bıraktılar. Normal yaşamda ve cezaevindeki yaşamlarında uyuşturucu satıcıları ile hırsızlar artık geçmişte olmadıkları kadar söz sahibi ve geçmişte olamayacakları kadar ise itibar sahibi olarak başrollerde bulunuyorlar. Gecenin bir vaktinde, yalnız başına yürüyen öğretmen kadın okulundan çıkmış ve evine gitmek için bir caddeden geçmektedir. Takip edildiğini hissederek tedirginlik ve korku içerisindegeriye dönüp baktığında çantasının elinden kapılmak istendiğini fark eder ve ardındanbir bıçak darbesiyle yere yığılır. Peki, bugünlerde yaşadığımız bu olaylar zincirini geçmişte yaşamıyorsak nedeni nedir acaba? Eğitim ve eğitim ama özellikle aile eğitiminden yoksun olan toplumumuzun çekirdek ailelerinden koparak organize bir şekilde evlerinin dışında aile kurmalarından dolayıdır.
HERKES MİROĞLU HERKES POLAT
Herkes kendini Miroğlu ve herkes kendini Polat Alemdar zannetti ve hal böyle durumlara geldi. New York'un eski Belediye Başkanı Rudy Giuliani, ''Ne pahasına olursa olsun New York 24 saat sokaklarında insanların rahatça dolaşacakları bir şehir olacak.'' şeklinde bir açıklama yaptı ve sözünü tuttu. ''Ne pahasına olursa olsun İstanbul 24 saat sokaklarında insanların rahatça dolaşacakları bir şehir olacak'' sözünü acaba bizlere kim verecek. İstanbul için o muhteşem sözü verebilecek ve halkın huzuru noktasında başarıyı yakalayacak bence tek bir kişi var ve o kişide müdürümüz Celalettin Cerrah'tır. Ama İstanbul gibi metropolün müdürüne ciddi anlamda destek verilmesi lazımdır. Bu destekler eğitimcilerden başlayarak medya ile siyasilere düşmektedir.
HEPİMİZ POLİS OLURUZ
''İstanbul gibi metropol olan bir kentin her caddesine, her sokağına polis koyamayız'' diyerek açıklamalarda bulunan Celalettin müdürümüze bir mesajımız olacak. Bizler İstanbul'da yaşayan bireyler olarak siz yakaladığınız zaman savcılıklar tarafından suçluların bırakılmadığını ve bu suçluların ellerini kollarını sallaya sallaya karakollardan dışarı çıktıklarını görmez isek, hepimiz polis oluruz ve ihbar mekanizmasını ciddi şekilde çalıştırır ve sizlerle beraber hareket ederiz. Bu vesileyle her sokağa bir polis koymanıza gerek kalmaz ve her sokakta onlarca polisiniz olur.
fyildirim@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/06-12.Ocak.2008/Sayı:54/Sayfa:08
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
