Siyonistlerin katliamlarına seyirci kalamayız tepki koymamız lazım ama ne yazık ki! ANİ reaksiyonlarla hemen Ermeni, hemen Filistinli olduğumuz halde ne Türk olabiliyoruz ne de Türk gibi yaşamayı becerebiliyoruz.


Maneviyatımızı yitirmeye başladığımızı fark etmiyor ve birliğimizi bozmak için oynanan oyunlara karşı birlikte hareket etmeyi, iyi işlere destek olmayı beceremiyoruz.
Üretmiyor, çalışmıyor ve hazır tüketmek için tabiri caizse birbirimizle yarışıyoruz.
Herkes ama herkes siyasetten geçinme yarışına düştüğü günümüzde ya siyasetin içinde olarak ya da siyasetin dışında kalarak siyasiler aracılığıyla nemalanma yollarında birbirimizle kesişiyoruz.

ÇALIŞMIYOR VE ÇALIŞMAK TA İSTEMİYORUZ
Ya kaymakamlık kapılarında eğitim, geçim,destek, ek gelir gibi yardımlar almak için uzun kuyruklar oluşturuyor ya da belediyelerin örtülü ödeneklerinden işsizlik bahanesiyle yardım alma çabasında birbirimizle yarışıyoruz. Esasında zamanenin en mantıklı yarış parkurunda beleşten yardım alma çabasında bulunanlar asgari ücretle çalışanlar ile işyeri sahibi olanlardan daha avantajlı durumda olduklarının farkında oldukları gözlemleniyor.
Kesinlikle devletimizin yardım yapmasından rahatsız olduğum düşüncesinde değilim ama esas yardıma muhtaçların çalışanlar olduğunun bilinmesinin gerekli olduğunu hatırlatmak istiyorum.

ESAS YARDIMA MUHTAÇLAR ÇALIŞANLAR İLE İŞYERİ SAHİPLERİDİR
SSK'lı bir işçi ne kaymakamlıklardan nede belediyelerden nede siyasilerden yardım alamaz iken, vergi mükellefi olan bağ-kur'lu vatandaşlar vergi yükünden ezilirken ve bağkur'a borcundan dolayı çocuklarına sağlık hizmeti bile sağlayamazken, çalışmamak yardım almak ve yeşil kartlı olmak daha cazip hale geliyor.
Peki, tarih sahnesinde çok uzaklara gitmeye gerek yok. Türk milleti yakın zamana kadar bu kadar uyuşuk, çalışmama düşkünü olmamıştı. Üretmek için çalışır ve çabalardı.

ALLAH KORKUSU VE HARAM İLE HELAL UNUTULUR OLDU
Allah korkusu ile yaşayan ve haram ile helal ifadelerine önem veren Türk milleti ne hale geldi diyerek zaman zaman kendi kendime düşünüyor ve içinden çıkılmayacak kadar ciddi bir problemle karşı karşıya olduğumuz kanısına varıyorum.
Daha 35 yaşında bir genç olarak çocuklarımın geleceğinden ve Türk olmanın gururunu yaşayamayacaklarını düşündüğümde gerçekten dehşete kapılarak korkuyorum.

2000 YILDIR TÜRK DNA'SI DEĞİŞMEDİ AMA AHKALIMIZ DEĞİŞTİ
Fransız araştırmacılar 2000 yaşındaki Türk mezarlığından aldıkları 62 iskelet DNA'sı üzerinde yaptıkları araştırmada Türk genlerinin 2000 yıldır değişmediğini ispatladılar.
Lakin 2000 yıldır değişmeyen Türk genlerimize rağmen, birileri, Türk milletinin ruhunu,ahlakını, dürüstlüğünü ve çalışkanlığını değiştirmeyibecerdiler.

YAKINDA ÖZDE DEĞİL, SÖZDE TÜRKLER OLARAK ANILACAĞIZ
Hepiniz Ermeni olmaya, Filistinli olmaya devam edin hatta yakında Obamacı da olursunuz ama böyle giderse hiç birimiz Türk olamayacağız.
Olsak ta özde değil sözde Türkler olarak anılacağız.


 

fyildirim@ogunhaber.com



CRA 22.Şubat.2009 Pazar - 05:01



Gazete baskısı için tıklayınız..