Gazetecinin Tescili Silahı !
'Devletin malı deniz mi?' manşetiyle duyurmuştu.
Buraya kadar her şey normal ama Erzurum Valisi Sami Bulut, haberi yapan gazetecinin vilayete fotoğraf makinesi ile girmesini yasaklamış ve vilayet giriş kapısında bulunan polis noktasına yasak konulan muhabirin resminin asılması talimatını vermiş.
FOTOĞRAF MAKİNASI SİLAH OLARAK TESCİLLENDİ
Kamu alanında Vali bey'in koyduğu yasakta ise esas ilginç olan olay fotoğraf makinesinin alınmasının ardından polisler tarafından gazete muhabirine verilen teslim fişinin üzerinde ''Silah Teslim Kartı'' yazması ile oluşuvermiş.
Yani vali beyin yasak koyması tartışıla dursun. Erzurum valisi Sami Bulut tarafından konulan yasağın uygulanması adına ilk defa bir gazetecinin fotoğraf makinesi silah olarak tescillenmiş oldu.
Daha önceden köşe yazarlarının kalemleriyle kalemşorluk yaptıkları söylemlerini ülkemizin en tepesindeki yöneticilerinden duymuş idik. Lakin ilk defa yaşanan bu olay ile haber detaylarını en güzel şekilde okurlarımıza ulaştırmak için kullandığımız fotoğraf makinelerimiz de tehlikeli ve ateşli silahlar kategorisine alınmış oldu.
Anadolu'da çıkan ilk Türk gazetesi Envar-ı Şarkiye'yle başlayan Erzurum'un basın hayatında bir gazetecinin fotoğraf makinesinin silah olarak tescillenmesi gerçekten beni üzdü.
YEREL BASIN SORUNLARLA KARŞI KARŞIYA
Günümüzde basın özellikle yerel basın sadece Erzurum'da değil, tüm Türkiye'de pek çok sorunla karşı karşıya bulunduğu hemen hemen bütün platformlarda dile getiriyorum.
Yıllar önce çok büyük tirajlara ulaşmış ve halkın itibar ettiği yerel gazeteler bugün tabiri yerindeyse tam bir keşmekeş durumdadır.
ERKEN KALKAN GAZETE ÇIKARIYOR
Geçen günlerde Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ile basın toplantısında buluşmuştuk. Masaya seçimlerin yaklaşmasıyla siyasi partilerden reklam alacağını düşünerek, deyimi yerindeyse mantar gibi çoğalan yeni yerel gazeteler masalarımıza bir biri ardına konulmaya başlandı.
Bu sırada yanımda oturan Bağcılar Belediye Başkan Yardımcısı Cafer Sezgin, ''Ferhat bey herhalde erken kalkan gazete çıkarıyor'' diyerek bomba gibi bir espriyi patlattı.
Yerel basının itibarının zedelenmesi ile yıllar önce elinde tuttuğu tirajları kaybetmesinin nedenlerinin en başında eğitimsizlik olduğu üzülerek gözlemleniyor.
Esasında medya denilince iletişimin yanı sıra, ekonomi, hukuk, felsefe, kültür, politika vb. birçok konuyu içine alan ve bu konuları bir ayna misali okurlarına aktarmak akıllara geliyor.
Ama ne yazık ki! bazı yerel basın organları bu alanlarda halka mesleki donanım eksikliğinden dolayı hiç bir şey verememekle beraber geniş bir perspektifte ufuk açmayı hedefleyememektedir.
Çoğunlukla bir kısım yerel gazete sahipleri gazeteciliği tam anlamıyla para kazanma yolu olarak görerek, parayı veren manşetime girer anlayışı gütmekte olup, bu gazetelerdeki haberlerin topluma bir şey veremediğinden dolayı yöneticiler ise bırakın parayla, bedavaya bile bu gazetelerin manşetlerinde yer almak istememektedirler.
BEN GAZETECİYİM BANA İŞLERİNİZİ VERİN YAPTIRIMI
Bu vesileyle basın sektörüne elini kolunu sallaya sallaya mesleğin hiçbir kriterini yerine getirmeden giren bir takım gazeteciler, basın sektöründen para kazanamayınca gazetelerini kullanarak kurum ve kuruluşlardan özellikle belediyelerden broşür, katalog veya plaket gibi birçok işlerini almak için çeşitli yollar denemektedirler.
Erzurum valisinin fotoğraf makinesini silah olarak tescillemesine üzülmemden çok, bir kısım yerel gazetecinin makinesini veya kalemi ile manşetlerini silah olarak kullanarak belediyeler başta olmak üzere kurumlardan çirkin isteklerde bulunmasına gerçekten isyan ediyorum.
Ben, mesleki açıdan donanımlı bir gazetecinin; kendisini çağın gereklerine uydurabileceğini, bütün sorunlarını çözmeye istekli olacağını, sorunların ortasında olsa bile mesleğini ilkeli ve tam olarak yerine getirebileceğini düşünüyorum.
fyildirim@ogunhaber.com
OGÜN/21-27.Eylül.2008/Sayı:91/Sayfa:03
Buraya kadar her şey normal ama Erzurum Valisi Sami Bulut, haberi yapan gazetecinin vilayete fotoğraf makinesi ile girmesini yasaklamış ve vilayet giriş kapısında bulunan polis noktasına yasak konulan muhabirin resminin asılması talimatını vermiş.
FOTOĞRAF MAKİNASI SİLAH OLARAK TESCİLLENDİ
Kamu alanında Vali bey'in koyduğu yasakta ise esas ilginç olan olay fotoğraf makinesinin alınmasının ardından polisler tarafından gazete muhabirine verilen teslim fişinin üzerinde ''Silah Teslim Kartı'' yazması ile oluşuvermiş.
Yani vali beyin yasak koyması tartışıla dursun. Erzurum valisi Sami Bulut tarafından konulan yasağın uygulanması adına ilk defa bir gazetecinin fotoğraf makinesi silah olarak tescillenmiş oldu.
Daha önceden köşe yazarlarının kalemleriyle kalemşorluk yaptıkları söylemlerini ülkemizin en tepesindeki yöneticilerinden duymuş idik. Lakin ilk defa yaşanan bu olay ile haber detaylarını en güzel şekilde okurlarımıza ulaştırmak için kullandığımız fotoğraf makinelerimiz de tehlikeli ve ateşli silahlar kategorisine alınmış oldu.
Anadolu'da çıkan ilk Türk gazetesi Envar-ı Şarkiye'yle başlayan Erzurum'un basın hayatında bir gazetecinin fotoğraf makinesinin silah olarak tescillenmesi gerçekten beni üzdü.
YEREL BASIN SORUNLARLA KARŞI KARŞIYA
Günümüzde basın özellikle yerel basın sadece Erzurum'da değil, tüm Türkiye'de pek çok sorunla karşı karşıya bulunduğu hemen hemen bütün platformlarda dile getiriyorum.
Yıllar önce çok büyük tirajlara ulaşmış ve halkın itibar ettiği yerel gazeteler bugün tabiri yerindeyse tam bir keşmekeş durumdadır.
ERKEN KALKAN GAZETE ÇIKARIYOR
Geçen günlerde Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ile basın toplantısında buluşmuştuk. Masaya seçimlerin yaklaşmasıyla siyasi partilerden reklam alacağını düşünerek, deyimi yerindeyse mantar gibi çoğalan yeni yerel gazeteler masalarımıza bir biri ardına konulmaya başlandı.
Bu sırada yanımda oturan Bağcılar Belediye Başkan Yardımcısı Cafer Sezgin, ''Ferhat bey herhalde erken kalkan gazete çıkarıyor'' diyerek bomba gibi bir espriyi patlattı.
Yerel basının itibarının zedelenmesi ile yıllar önce elinde tuttuğu tirajları kaybetmesinin nedenlerinin en başında eğitimsizlik olduğu üzülerek gözlemleniyor.
Esasında medya denilince iletişimin yanı sıra, ekonomi, hukuk, felsefe, kültür, politika vb. birçok konuyu içine alan ve bu konuları bir ayna misali okurlarına aktarmak akıllara geliyor.
Ama ne yazık ki! bazı yerel basın organları bu alanlarda halka mesleki donanım eksikliğinden dolayı hiç bir şey verememekle beraber geniş bir perspektifte ufuk açmayı hedefleyememektedir.
Çoğunlukla bir kısım yerel gazete sahipleri gazeteciliği tam anlamıyla para kazanma yolu olarak görerek, parayı veren manşetime girer anlayışı gütmekte olup, bu gazetelerdeki haberlerin topluma bir şey veremediğinden dolayı yöneticiler ise bırakın parayla, bedavaya bile bu gazetelerin manşetlerinde yer almak istememektedirler.
BEN GAZETECİYİM BANA İŞLERİNİZİ VERİN YAPTIRIMI
Bu vesileyle basın sektörüne elini kolunu sallaya sallaya mesleğin hiçbir kriterini yerine getirmeden giren bir takım gazeteciler, basın sektöründen para kazanamayınca gazetelerini kullanarak kurum ve kuruluşlardan özellikle belediyelerden broşür, katalog veya plaket gibi birçok işlerini almak için çeşitli yollar denemektedirler.
Erzurum valisinin fotoğraf makinesini silah olarak tescillemesine üzülmemden çok, bir kısım yerel gazetecinin makinesini veya kalemi ile manşetlerini silah olarak kullanarak belediyeler başta olmak üzere kurumlardan çirkin isteklerde bulunmasına gerçekten isyan ediyorum.
Ben, mesleki açıdan donanımlı bir gazetecinin; kendisini çağın gereklerine uydurabileceğini, bütün sorunlarını çözmeye istekli olacağını, sorunların ortasında olsa bile mesleğini ilkeli ve tam olarak yerine getirebileceğini düşünüyorum.
fyildirim@ogunhaber.com
OGÜN/21-27.Eylül.2008/Sayı:91/Sayfa:03
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.