Dünyanın yaşam enerjisi bitiyor
Küresel ısınma potansiyeli (KIP)’a sahip soğutkan kullanımı konusunda farkındalık yaratmak için yaptıkları çalışmalar ülkemiz ve dünyamızın daha yaşanılabilir bir yurt olması bakımından oldukça büyük öneme sahiptir.
Bir yandan KIP ile ürünlerin tüketiciye ulaşmadan bozulmasını ve dolayısıyla gıdaların çöpe gitmesinin önüne engel konulurken, tüketicinin sağlıklı ürünlerle buluşması sağlanıyor. Kısaca proje ile hem enerji tasarrufu hem sağlıklı ürün kullanımı tesis ediliyor.
Mevcut sistemlerin enerji ölçüm ve analizlerinin yapılmasının yanı sıra, kullanılan soğutkanın çevre dostu alternatiflerine dönüştürülmesi sağlanıyor. Bu dönüşümler kimi zaman bir otelde, kimi zaman bir süper markette, kimi zamanda ise bir fabrika da yapılabiliyor.
Ülkeler için verimli, ozon tabakasına zarar vermeyen, düşük küresel ısınma potansiyeline sahip soğutma sistemlerine direkt geçiş çok önemlidir.
Çok az vaktimiz kaldı!
Küresel ısınma ile Avustralya’da kış tamamen bitiyor. Avustralya’da yaşayanlar 4 mevsim yerine artık ilkbahar, yeni yaz ve sonbahar mevsimlerini yaşayacaklar.
Küresel kıyametin belirtilerini ülkemizde mevsimler arasında yaşanan geçişlerde hissediyoruz. Hepimiz konuşuyoruz, nerede eski mevsimler şimdi kar yağmalıydı ama güneş var diyerek durumun farklılığını dillendiriyoruz.
Ama bu durumun sebebinin bizler olduğunu ne aklımıza getiriyoruz nede herkesin önlem almasının gerekli olduğunun farkına varamıyoruz.
Bu sebeple bu soruna çözüm olmak adına küresel ısınma ile mücadele eden ve uygulamaya koydukları ortak proje ile farkındalık yaratan Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Örgütü Danışmanı Natasha Kochova ve Proje Koordinatörü Kıvanç Aslantaş ile yaptığımız görüşmede teşekkürlerimi ilettim.
Aracınızda, klimanızda, buzdolabınızda eski nesil ekipmanların içerisinde bulunan gazların bakımla, arızayla veya başka birtakım durumlar vesilesiyle havaya karıştığını düşünürsek, bu gaz atmosferde 13 yılda ömrünü tamamlıyor.
Yeni nesil ekipmanlarla kullanılan gazlar ise 22 günde atmosferde kayboluyor.
Bu sebeple gaz kullanılan tüm işyeri, konut ve araçlarda KIP standartlarının sağlanması büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmaları bir seferberlik halinde acilen gerçekleştirmek zorundayız.
Enerji tasarrufu yaparak karbon salımını engelleyebiliriz ve böylece atmosfere verilen zararı en aza indirerek Dünya’nın daha yaşanılabilir bir yer olmasına olumlu katkı sağlayabiliriz.
Türkiye’de 50 yılda 36 gölün kuruduğunu düşünürsek, karbon salımı ile atmosfere verilen her zararın göllerimize, denizlerimize ve yaşam alanlarımıza tesir ettiği gerçeğini göz ardı edemeyiz.
2100 yılına kadar deniz seviyesinin Dünya’da 3 metre yükseleceği, İstanbul gibi denize kıyısı olan şehirlerde ise bu seviyenin 6 metrelere kadar çıkacağı akademisyenler tarafından konuşuluyor.
Peki böyle bir yükselme olması ne anlama geliyor?
Bu 1,5 milyar insanın dünyada, milyonlarca kişinin de ülkemizde evsiz kalması demektir.
Bunun sebebi alameti enerji ihtiyaçlarının yüzde 80 gibi bir oranının fosil yakıtlardan karşılaşılmasıdır. Fosil yakıtlar olan petrol, kömür ve doğalgaz yerine rüzgâr, güneş ve nükleer enerji ile ihtiyaçlarımızı karşılamak zorundayız.
Durum bildiğiniz gibi değil…
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.