21. asır Türk asrı olacak...
Karşı taraf olana da taraf tutmayana da ‘tu kaka’ muamelesi yapılması ise ortamı germeyi başardı.
Olaylara sağduyulu ve objektif yaklaşmayı başaranlar ise olan bitenlerin ‘Türk Milleti’nin şahlanış vaktinin’ durdurulması operasyonu olduğunun farkına vararak, Bizans Oyunları’na gelinmemesi görüşünü savundular.
Her yer Taksim, her yer direniş sloganları atan insanlar ile Taksim’e de direnişe de karşı olanlar bu Bizans oyunlarının aktörleri olmadılar ama figüranları olarak hafızalarımıza kazındı.
Bazı polislerin vicdansız müdahalesi tüm polisleri vicdansız yapamayacağı gibi, Taksim de kışkırtıcılık yapan samimi olamayan insanların varlığı tüm gezi direnişçilerini samimiyetsiz yapmaz.
Gezi eylemleri devam ederken, Taksim’de dostlarımız var iken Yeşilköy’de eylemlere tepki için toplanan dostlarımızda var idi.
Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun gelini kamuoyunda başörtülü gelin olarak tanınan 23 yaşında ki Zehra Develioğlu yanında 6 aylık bebeği olduğu vakit kendini bilmez kişiler tarafından sözlü ve fiziki saldırıya maruz kalması kabul edilemez bir davranış idi. Bu olay ciddi anlamda kara bir leke olarak gezi olayları kayıtlarına geçti.
Terbiyem müsaade etmediği için şu an önümde olan savcılık ifadesini burada sizlerle paylaşamayacağım.
Diğer üzücü bir olay da Konya Sanayici ve İşadamları Derneği Genel Başkanı ve eski AK Parti Güngören İlçe Kurucu Başkanı Abdullah Başçı’ya yapılan bıçaklı saldırı oldu.
Merter Nadide Caddesinde, Taksim Gezi Parkı protestosu yapan gruptan kişilerin bıçaklı saldırısına uğramıştı. Saldırının ardından kendisini hastanede ziyaret ettiğimde şah damarı yakınından yaralandığı için boynu sargılı şekilde yatıyordu. O an çocukları ve ailesi aklıma geldi. Bu nasıl bir kindir, nasıl bir anlayıştır diyerek insan olanlara bir anlam veremiyor.
Gezi parkında bulunan bir kardeşime de biber gazı kapsülünü yakın mesafeden atarak hastanelik eden polise de bir anlam veremediğimi de belirtmek isterim.
Birileri yazdı, çizdi, bizler de millet olarak oynadık, hem de en hakiki şekilde profesyonel olarak dünya karşısında hünerlerimizi sergiledik.
Peki, mutlu musunuz? Bence bu yaşananlardan ülkemiz üzerinde yaşayanların mutlu olmadığını söyleyebilirim. Lakin yazımın başında da söylediğim gibi Türk Milleti’nin şahlanış vaktinin durdurulması operasyonunun mimarlarının çok mutlu olduğunu söyleyebilirim.
Hasan Celal Güzel’in “Türk, Türk Milleti, Türk bayrağı” başlıklı köşe yazısındaki, “1987’de devlet bakanı iken söylediğim ’21. Asır Türk asrı olacaktır’ sözünü rahmetli Özal da sık sık kullanmıştı. Başbakan Erdoğan son konuşmasında bunu ‘Türkiye asrı’ şeklinde telaffuz etti. Lakin gene de memnun olduk” ifadesi yaşananların nedeninin ne olduğunu açık bir şekilde açıklıyor.
Bende buradan açıkça haykırıyorum; “21. Asır Türk asrı olacak. ”
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.