Unutur unutur: İnsanoğlu hep unutmaması gerekeni unutur...
-İnsan nedir, Troyalı..?
-Ne değildir ki…
Tam başardım derken yıkabilen,
Yıktığından haz alabilen,
Sıkışınca sığınabilen,
Isınınca sokabilen,
Ve bunlar olmamış gibi unutabilen bir varlıktır.
-Bir söz var, Troyalı,
-Sözde öz varsa söyle de bilelim, o halde.
-"Hava biraz soğusun, gölge veren ağacı unutursun…"
-Unutur, unutur,
İnsan işte, unutur.
Hele bir hava soğumaya görsün;
Yazın, kıçından akan teri unutur,
Gölgesine sığındığı ağacı unutur.
Dalı unutur, yaprağı unutur.
Irmağı unutur, suyu unutur.
Varlığa kavuşur; yokluğu unutur,
Özgürleşir; esaretin bedelini unutur,
Vefayı unutur,
Merhameti unutur,
Şefkati unutur,
İnsanım der; insaniyeti unutur…
Seçimde hatırlar; geçimde unutur,
Köprüde hatırlar, geçince unutur,
Gerekeni unutmaz, gerekmeyeni unutur.
Mağdurken hatırlar; muktedir olur, yine unutur.
Cibran'ın dediği gibi;
"Merhamet dilenir, şefkat dilenir, para dilenir" ama dilencileri unutur.
Adalet, adalet, adalet der; adaleti unutur.
Unutur, unutur…
Kendini bile unutur.
Kim olduğunu,
Nereden gelip, nereye gittiğini,
Neden'ini, niçin'ini,
Vahşetini,
Diyanetini, dinini,
Her şeyini unutur,
Ve kolayca "hiçbir şey"leşir…
Tanrı, Tanrı diyerek Tanrı’yı bile unutuyor,
Sen kalkıp "gölge veren ağacı unutur", diyorsun.
"İnsan Nedir", sana söyleyeyim mi..
Ağaçları kesip, beton kuleler diken,
Sonra da; maketteki ağaçların gölgesini satandır.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.