Tarım Kredi Genel Müdürü Türkiye'nin et sorununu çözmüş: "Bir sığır bir yılda 15-20 doğum yapacak!"
Tarım Kredi Genel Müdürü Hüseyin Aydın bir televizyon kanalında konuşuyor:
"…Biz düşündük taşındık şöyle karar verdik;
Trakya hayvancılık için özel bir bölge.
Milli Emlak 1300 dönümlük bir yeri bize kiraladılar.
Burada 20 bin baş kapasiteli bir tesis yapıyoruz."
(Buraya kadar gayet normal ve isabetli bir yaklaşım.
Ama bundan sonrasına lütfen dikkat edin.
Genel Müdür şapkadan sığır çıkartacak…)
"Sperma ve embriyo işi yapacağız burada…
Ne demek?
(Flash flash flash!
Hayvancılık bilgemiz ve Irk Islahologumuz çığır açıcı açıklamalarına geçiyor.)
Boğa için yılda bir milyon ton dışardan sperma alınıyor,
Biz bunu burada üreteceğiz.
Hem ithalatı kısmış olacağız hem daha ekonomik yapmış olacağız.
Ben de bunları yeni yeni öğreniyorum.
Normal yetkin bir sığır yılda bir defa doğum yapıyormuş.
Bir yavru-bir buzağı.
(Bu arkadaş, Tarım Kredi Genel Müdürü olana kadar bol buzağılayan sığırların yaşadığı bir ülkede yaşıyor olmalı ki buradaki sığırların yılda bir doğum yapmasına "yapıyormuş" diyerek ne kadar şaşırdığını ifade ediyor)
Ama bu embriyo transferiyle yetkin-geliştirilmiş 15-20 doğum olabiliyor.
Burdan tabi çok ciddi anlamda düve-anaç hayvan çıkacak.
Yıllık beş bin-on bin üreteceğiz.
Biz bunları vereceğiz vatandaşa…
Yani ithal etmeden kendi şeyiyle orda olacak
Bu, hayvan varlığını artıracak…"
(Alıntıda geçen anlatım bozukluğunun benimle bir ilgisi yoktur. Tamamen konuşan kişinin, daha doğrusu konuştuğunu sanan kişinin müktesebatıdır)
Genel Müdür'ün,
Hem de 2000 civarı il-ilçe ve hatta beldede şubesi bulunan Tarım Kredi Kooperatifleri gibi bir kurumun Genel Müdürü'nün mucizevi akla ziyan açıklamasından sadece iki noktaya dikkatinizi çekeceğim.
Birincisi;
Bir milyon ton sperma.
Yahu muhterem!
Bir kere, sperma tonla değil sayıyla ifade edilir.
Sen, ya sayı saymayı bilmiyorsun ya da çiftçi ve hayvancılık yapan vatandaşlarımızdan hiç dayak yememişsin!
Bir milyon ton sperma ne demek ya; senin aklın alıyor mu!
İkincisi;
Bu proje sayesinde bir sığırın yılda 15-20 doğum yapabilecek olması.
Arkadaş!
Kargalar bile gülmeye başladı seni dinlerken!
Hilkat kanunlarını mı değiştiriyorsun sen!
Tavşandan mı bahsediyorsun diyeceğim ama o bile bir yılda bu kadar doğum yapmıyor.
İnceledim araştırdım ve hatta senin gibi düşündüm taşındım ama bir yılda 15-20 defa doğuran bir canlı türü bulamadım!
20 de değil; bir yılda 15 doğum desek;
Bir sığır, 25 günde bir doğuruyor olacak!
Dünya var olduğundan beri böyle bir şeyin varlığını iddia eden biri var olmuş mu acaba hiç!
Melih Gökçek, Adıyaman'da iki kuyuda 6 milyar dolarlık jelibon rezervinden bahsetmiş ve tarihe jelibonlu harflerle yazılacak bir ilke imza atmıştı ama bu adam, atmasyon konusunda Melih Gökçek'in rekorunu da egale etti bence…
Eskiden bir televizyon kanalında "Ahmak Bilimi" diye bir program vardı.
Eminim o program bile "Aydın" soy isimli bu zatın dedikleri yanında çırak kalır!
Bir de "Ben de bunları yeni öğreniyorum" demesi yok mu; saçımı-başımı yolasım, üstümü-başımı yırtasım geliyor!
Bre Muhterem!
Öğreniyor halin buysa, öğrenmiş halinden Allah sığırları esirgesin!
Ben şimdi ülkemizin Demeter veya Kibele'si olmaya aday, Sığırizm ekolünün kurucusu Hüseyinoros Aydınotis'e henüz keşfedilmemiş sığırsal bir rezervden bahsedeceğim.
Ve böylece, bahsettiği projeye-murojeye gerek kalmayacak.
Bu sayede adı, kullanılmayacak olan bir milyon ton sperma ve embriyonun serpiştirilmesiyle, Trakya'da kurduğu ahırlara yazılacak,
Kendisi de atacağı spermatik ve embriyotik imza ile başarısını taçlandıracaktır!
Sayın Genel Müdürüm!
Madem Trakya'da arazi kiraladın.
Orada vakit harcama; tesis-mesis, çiftlik miftlik kurmak çok zaman alır!
Çık oradan ve yürü yürü yürü…
Taaaa Istranca dağlarına kadar yürü ve başını kaldırıp bak.
Mahya Tepesini göreceksin.
O tepeye çıkarken sağda, inerken solda bir vadi var.
Vadinin hemen başındaki mağaraya gir. Bir süre sonra bir yeraltı şehri göreceksin.
Ve çok şaşıracaksın çok!
Şaşkınlıktan o kocaman dilini yutacak, sığırcı-k aklını kaybedecek gibi olacaksın.
Tıpkı Arşimet gibi "Evreka evreka!/Buldum buldum!" diye sevinç çığlıkları atarak Beştepe'ye kadar seğirteceksin...
Neden?
Çünkü orada bir milyar tonluk rezervi olan ve yılda 25-30 doğum yapma kapasitesine sahip canlı sığır popülasyonu var.
Arabistan'dakinden daha kaliteli,
Traktöre koysan, direkt çalıştırır…
Pardon ya; Istranca Dağları filan derken, kafam Gabar Dağında "bulduk" denilen petrole gitti…
Neyse,
Bu mağara şehirdekiler öyle bir sığır ki Uruguay anguslarından daha kaliteli ete sahip,
Pişirmeden bile yiyebilirsin!
"Türkiye Yüzyılı"nın tüm et ihtiyacını karşılayacak hatta ülkemizi, karkas et ve canlı hayvan ihracatçısı konuma getirip cari açığı sıfırlayacak bir rezerv.
Seni gidi seni!
İşte Rahmet-i İlahi,
Buldun rezervi,
Artık Reis de sever seni!
Kim tutar yükselişini!
Ver elini; Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı koltuğu!
Neyse,
Abarttım galiba; durayım en iyisi,
Açayım gözlerimi, göreyim acı gerçekliği!
Bugün,
Tarım Bakanı koltuğunda oturan kişi yaşanan krizi- sorunu et ve canlı hayvan ithalatıyla çözeceğini sanıyorsa,
Ve, iddia edildiği gibi kalite-verimlilik-uygun fiyat gözetilmiyor; sadece bazı tüccarların kazancını maksimize etmek önceleniyor ise,
Tarım Kredi Genel Müdürü koltuğunda oturan kişi, bırakın halkı; sığırlara bile hakaret edercesine, bir sığırı bir yılda 15-20 kez doğurtarak et ve süt krizini çözeceğini konuşabiliyor ise,
Vay halimize veyl halimize!..
Ti'ye alarak sarkastik yazıyorum diye kızmayın bana!
Ben ne yapayım; siz söyleyin!
"Yapamadım, beceremedim, çözüm getiremedim" deyip, "Reis'in affına sığınması" gerekenler, "bir sığır bir yılda 15-20 doğum yapacak ve sorun çözülecek" diye, bizlere yalakta tuz yalatmaya kalkıyorsa; ben de ancak böyle yazabiliyorum!
Sakallı Celal ne güzel demiş:
—Bir kızın, tıraşlı bir erkeği güzel zannetmesi hazindir...
—Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur…
"…Biz düşündük taşındık şöyle karar verdik;
Trakya hayvancılık için özel bir bölge.
Milli Emlak 1300 dönümlük bir yeri bize kiraladılar.
Burada 20 bin baş kapasiteli bir tesis yapıyoruz."
(Buraya kadar gayet normal ve isabetli bir yaklaşım.
Ama bundan sonrasına lütfen dikkat edin.
Genel Müdür şapkadan sığır çıkartacak…)
"Sperma ve embriyo işi yapacağız burada…
Ne demek?
(Flash flash flash!
Hayvancılık bilgemiz ve Irk Islahologumuz çığır açıcı açıklamalarına geçiyor.)
Boğa için yılda bir milyon ton dışardan sperma alınıyor,
Biz bunu burada üreteceğiz.
Hem ithalatı kısmış olacağız hem daha ekonomik yapmış olacağız.
Ben de bunları yeni yeni öğreniyorum.
Normal yetkin bir sığır yılda bir defa doğum yapıyormuş.
Bir yavru-bir buzağı.
(Bu arkadaş, Tarım Kredi Genel Müdürü olana kadar bol buzağılayan sığırların yaşadığı bir ülkede yaşıyor olmalı ki buradaki sığırların yılda bir doğum yapmasına "yapıyormuş" diyerek ne kadar şaşırdığını ifade ediyor)
Ama bu embriyo transferiyle yetkin-geliştirilmiş 15-20 doğum olabiliyor.
Burdan tabi çok ciddi anlamda düve-anaç hayvan çıkacak.
Yıllık beş bin-on bin üreteceğiz.
Biz bunları vereceğiz vatandaşa…
Yani ithal etmeden kendi şeyiyle orda olacak
Bu, hayvan varlığını artıracak…"
(Alıntıda geçen anlatım bozukluğunun benimle bir ilgisi yoktur. Tamamen konuşan kişinin, daha doğrusu konuştuğunu sanan kişinin müktesebatıdır)
Genel Müdür'ün,
Hem de 2000 civarı il-ilçe ve hatta beldede şubesi bulunan Tarım Kredi Kooperatifleri gibi bir kurumun Genel Müdürü'nün mucizevi akla ziyan açıklamasından sadece iki noktaya dikkatinizi çekeceğim.
Birincisi;
Bir milyon ton sperma.
Yahu muhterem!
Bir kere, sperma tonla değil sayıyla ifade edilir.
Sen, ya sayı saymayı bilmiyorsun ya da çiftçi ve hayvancılık yapan vatandaşlarımızdan hiç dayak yememişsin!
Bir milyon ton sperma ne demek ya; senin aklın alıyor mu!
İkincisi;
Bu proje sayesinde bir sığırın yılda 15-20 doğum yapabilecek olması.
Arkadaş!
Kargalar bile gülmeye başladı seni dinlerken!
Hilkat kanunlarını mı değiştiriyorsun sen!
Tavşandan mı bahsediyorsun diyeceğim ama o bile bir yılda bu kadar doğum yapmıyor.
İnceledim araştırdım ve hatta senin gibi düşündüm taşındım ama bir yılda 15-20 defa doğuran bir canlı türü bulamadım!
20 de değil; bir yılda 15 doğum desek;
Bir sığır, 25 günde bir doğuruyor olacak!
Dünya var olduğundan beri böyle bir şeyin varlığını iddia eden biri var olmuş mu acaba hiç!
Melih Gökçek, Adıyaman'da iki kuyuda 6 milyar dolarlık jelibon rezervinden bahsetmiş ve tarihe jelibonlu harflerle yazılacak bir ilke imza atmıştı ama bu adam, atmasyon konusunda Melih Gökçek'in rekorunu da egale etti bence…
Eskiden bir televizyon kanalında "Ahmak Bilimi" diye bir program vardı.
Eminim o program bile "Aydın" soy isimli bu zatın dedikleri yanında çırak kalır!
Bir de "Ben de bunları yeni öğreniyorum" demesi yok mu; saçımı-başımı yolasım, üstümü-başımı yırtasım geliyor!
Bre Muhterem!
Öğreniyor halin buysa, öğrenmiş halinden Allah sığırları esirgesin!
Ben şimdi ülkemizin Demeter veya Kibele'si olmaya aday, Sığırizm ekolünün kurucusu Hüseyinoros Aydınotis'e henüz keşfedilmemiş sığırsal bir rezervden bahsedeceğim.
Ve böylece, bahsettiği projeye-murojeye gerek kalmayacak.
Bu sayede adı, kullanılmayacak olan bir milyon ton sperma ve embriyonun serpiştirilmesiyle, Trakya'da kurduğu ahırlara yazılacak,
Kendisi de atacağı spermatik ve embriyotik imza ile başarısını taçlandıracaktır!
Sayın Genel Müdürüm!
Madem Trakya'da arazi kiraladın.
Orada vakit harcama; tesis-mesis, çiftlik miftlik kurmak çok zaman alır!
Çık oradan ve yürü yürü yürü…
Taaaa Istranca dağlarına kadar yürü ve başını kaldırıp bak.
Mahya Tepesini göreceksin.
O tepeye çıkarken sağda, inerken solda bir vadi var.
Vadinin hemen başındaki mağaraya gir. Bir süre sonra bir yeraltı şehri göreceksin.
Ve çok şaşıracaksın çok!
Şaşkınlıktan o kocaman dilini yutacak, sığırcı-k aklını kaybedecek gibi olacaksın.
Tıpkı Arşimet gibi "Evreka evreka!/Buldum buldum!" diye sevinç çığlıkları atarak Beştepe'ye kadar seğirteceksin...
Neden?
Çünkü orada bir milyar tonluk rezervi olan ve yılda 25-30 doğum yapma kapasitesine sahip canlı sığır popülasyonu var.
Arabistan'dakinden daha kaliteli,
Traktöre koysan, direkt çalıştırır…
Pardon ya; Istranca Dağları filan derken, kafam Gabar Dağında "bulduk" denilen petrole gitti…
Neyse,
Bu mağara şehirdekiler öyle bir sığır ki Uruguay anguslarından daha kaliteli ete sahip,
Pişirmeden bile yiyebilirsin!
"Türkiye Yüzyılı"nın tüm et ihtiyacını karşılayacak hatta ülkemizi, karkas et ve canlı hayvan ihracatçısı konuma getirip cari açığı sıfırlayacak bir rezerv.
Seni gidi seni!
İşte Rahmet-i İlahi,
Buldun rezervi,
Artık Reis de sever seni!
Kim tutar yükselişini!
Ver elini; Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı koltuğu!
Neyse,
Abarttım galiba; durayım en iyisi,
Açayım gözlerimi, göreyim acı gerçekliği!
Bugün,
Tarım Bakanı koltuğunda oturan kişi yaşanan krizi- sorunu et ve canlı hayvan ithalatıyla çözeceğini sanıyorsa,
Ve, iddia edildiği gibi kalite-verimlilik-uygun fiyat gözetilmiyor; sadece bazı tüccarların kazancını maksimize etmek önceleniyor ise,
Tarım Kredi Genel Müdürü koltuğunda oturan kişi, bırakın halkı; sığırlara bile hakaret edercesine, bir sığırı bir yılda 15-20 kez doğurtarak et ve süt krizini çözeceğini konuşabiliyor ise,
Vay halimize veyl halimize!..
Ti'ye alarak sarkastik yazıyorum diye kızmayın bana!
Ben ne yapayım; siz söyleyin!
"Yapamadım, beceremedim, çözüm getiremedim" deyip, "Reis'in affına sığınması" gerekenler, "bir sığır bir yılda 15-20 doğum yapacak ve sorun çözülecek" diye, bizlere yalakta tuz yalatmaya kalkıyorsa; ben de ancak böyle yazabiliyorum!
Sakallı Celal ne güzel demiş:
—Bir kızın, tıraşlı bir erkeği güzel zannetmesi hazindir...
—Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur…
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.