Erkan Yılmaz

Erkan Yılmaz

Muhafazakâr klişeler ve aldatım kavramları

Muhafazakâr klişeler ve aldatım kavramları
İlginç bir milletiz vesselam,
Aslında ilginç mi yoksa dalga-dümenci miyiz o başka…
Sac ekmeği gibiyiz;
Döneme ve dönemin hâkim unsuruna göre konumlanıyor,
Onun dilini benimsiyor,
Ve onun hoşuna giden jargonu benimsemekte hiç zorlanmıyoruz!
Telefon çalar,
"Alo" dersin,
Kimi zaman davudî, kimi zaman buğulu bir ses, "Selamın Aleyküm" der…
Telefonu kapatma vakti gelmiştir,
O ses uhrevi bir tona bürünür ve "Hakkını helal et" demeyi ihmal etmez!

Umuma açık bir yerse,
Biraz da ortam kalabalık ve beyefendinin sahip olduğu statüden dolayı ağzına bakan ve kelam-ı muhteremi kabullenmeye hazır biçareler çoksa,
En şeddelisinden öyle bir "Rabbim" der ve söze başlar ki Muhterem;
Sanırsın, Rabbiyle yeni görüşmüş,
Hatta görüşmekle de kalmamış,
Hani, şu Kamu-Özel İşbirliği Projeleri var ya; aynen onun gibi, "Allah-Kul İşbirliği Projesi" protokolü imzalamış,
Rabbi tarafından taltif edilmiş, sırtı sıvazlanmış ve özel yetkilendirilmiş cennetlik gibi "Rabbimmm"le başlayan cümleler kurar da kurar!
Kim tutar paşamızı,
Peşin satan tüccar halt etmiş yanında…
Sonra, dinleyenlerin süklüm-püklüm oturuşuna, ağzı açık dinleyişine ve söylediği ulvi sözlerin yankısına bakar ve uzatmaz muhterem,
Ritüeli tamamlamak ve adeta "bana sunduğu bunca imkandan sonra Rabbime de paye vermeden olmaz" kibriyle ve lütufkar bir eda içinde, dil ucuyla; "Hayırlısı olsun" der,
Ve, "Rabbim yar ve yardımcımız olsun" diyerek bitirir sözlerini…

Yok arkadaş yok,
Öyle böyle değil,
Senin-benim değil sadece onun Rabbi,
Biz zavallılar, Allah'ın üvey kulları, dinden imandan bihaber biçareler, olsa olsa; "Rabbimiz" deriz ancak…
Çoğul hitap kullanabiliriz.
Çünkü onlar Allah nezdinde seçilmiş, kutsanmış ve özel birileri,
Bizler ise o seçilmişlerin marabalarıyız,
Onlar havas bizlerse avam'ız!
Birinci tekil şahıs kipi kullanmayız,
Rabbim derken bile utanırız ve saygısızlık sayarız!
Bu kadar mı?
Olur mu hiç…
İnşaAllah diye yazmaları ve tecvitsel kıraatlarını söylemeden geçersek, maazallah cehennem kütüklerinden birisi olur çıkarız!

Allah aşkına,
Yanlışım varsa düzeltin beni!
"İnşaallah" derken, ortadaki ikinci a harfini küçük yazınca Allah küçülüyor da büyük A ile yazınca daha mı yüceliyor!
Ya da,
Harfi küçük a olarak yazan Rabbisine saygısız birisi de, büyük a ile yazan daha mı saygılı birisi oluyor!
Ulan, sizin yaratıcıya saygınızın ölçütü bu mu,
Bu kadar mı,
Sizin saygınız sadece göstermek mi,
Yüceltiş büyük harfle yazmaktan ibaret mi!
Allah sizi bildiği gibi yapsın!

Bu Allah'tan utanmaz kuldan sıkılmazlar, başka ne der biliyor musunuz;
"Rabbim Utandırmasın"…
Rab ne demek?
"Sahip-efendi-idare eden-yetiştiren-terbiye eden-nimet veren" gibi manaları olan Rab, Allah Teâlâ'nın isimlerinden biridir ve hatta Kur'ân-ı Kerim'de Allah lafzından sonra en çok kullanılandır…
Tanım bu iken,
Şimdi ben nasıl susayım ve şunları söylemeyeyim!
Ulan,
Sen her haltı karıştır,
Her türlü herzeyi ye,
Tükürük saçan ağzınla dolu dolu "Rabbim" dediğin Allah'ın "yapma dediği, yasak kıldığı, zehir-zıkkım ettiği" her şeyi yap ve sonra da "Rabbim utandırmasın" de…
Peki, ben de soruyorum o halde,
Utandırmamasını istediğin Rab hangi Rab?
Hani, bizlerin de bildiği ve inandığı, "idare eden, yetiştiren, terbiye eden" Rab mi,
Yoksa senin kendinde, nefsinde ve pis dilinde tekelleştirdiğin Rab mı!
Eğer ki o Rab,
Bizim de bildiğimiz ve adaletlilerin en adaletlisi olan Rabbül Alemin (Alemlerin Rabbi) ise;
Seni öyle bir yapar ki; utanmayı mumla ararsın !
Sen, utançtan bahsedersin ama utanmayı bilmezsin,
Çünkü utanılası birisin,
Utanması gereken hep başkaları dersin,
Sen, işine dişine göre Rab edinensin,
Sen, "Rabbim" diye diye Rabbinnasi bitensin,
Sen, Rabbi tekelleştiren,
Lat-Menat-Uzza'cısın!
Kendini Rab'leştiren,
Rab adıyla, insanlara ayar çekensin!
Sen, tepeden tırnağa utancın taa kendisisin,
Rabbim dersin, din dersin, şefkatten bahsedersin,
Ama sen, evladını bile sevmezsin,
Tacize izin verir,
Tacizi yarıştırır,
Tacizciyi kutsarsın!
Aslında sen, evlat olsan sevilmezsin,
Haramzadesin,
Takiyyecisin,
Allah adını tepe tepe kullanansın!
Allah neden affetsin,
Niçin utandırmasın seni!
"Ben zaten utanmam,
Utanmazın tekiyim" diyorsan,
Haklısın,
Rahat ol,
Utandırmaz Rabbin seni,
Rabbin utanır senden!
Ama sakın unutma;
Senin "Rabbim" dediğin değil, bizim "Rabbimiz" dediğimiz Rab öyle bir Allah ki;
Seni dibin dibine de geçirir, "esfel-i safilin"e de indirir!
Hiç merak etme sen!

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • Bega
    Yaşayarak her şeye şahitlik edeceğiz.Yaşayabilmeyi yaşayarak becerebilirsek !!!…
  • Necip UYSAL
    “Herkesin sattığı ve herkesin satın aldığı ama hiç kimsenin kullanmadığı tek şey var günümüzde; o da dindir.” Prof. Dr. Niyazi Kahveci.
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı