Erkan Yılmaz

Erkan Yılmaz

Millet ve diyet borcu..

Millet ve diyet borcu..
“Koca Ali, Hakim’e suçsuzluğunu bir türlü anlatamadı.

Sol kolunun kesilmesine hükmedildi.

‘Kolumu kesmeyin, başımı alın’ dedi.

Koca Ali’nin kolu onun için kafasından daha değerliydi. 

Çeliğe ‘çifte su’yu bu iki koluyla veriyor, bu iki eliyle sınırlarda dövüşen binlerce gaziye çelik kalkanları kıran, ağır zırhları yırtan, demir tolgaları ikiye biçen tüy şeklinde hafifçe kılıçlar yetiştiriyor, yok pahasına, pir aşkına çalışıyordu.

Sonra diyet öderse kolunun kesilmeyeceğini söylediler.

Ama Koca Ali’nin gücü yoktu ki, diyet ödesin.

Karun kadar zengin ama bir o kadar da cimri olan ve kasaplık yapan Hacı Mehmet kendisine hizmet karşılığı Koca Ali’nin diyetini ödeyeceğini söyledi.

Ama hayat boyu Kasap Hacı Mehmet’e hizmet edecek, çıraklık yapacaktı.

Koca Ali kabul etti, diyet ödendi ve kasap dükkanında çıraklık etmeye başladı.

Ama Kasap Hacı Mehmet sürekli horluyor, başa kakıyor ve Koca Ali’yi rencide ediyordu;

‘Kolunun diyetini ben verdim.
Şimdi çolak kalacaktın, ha…
Benim sayemde kolun var, 
Senin için yaptıklarımı unutma,
Yoksa bıçak bile tutamayacaktın’
gibi gibi…

Önceleri dayandı aldırmadı; minnet duyuyordu, müteşekkirdi.

Günler böyle geçerken Koca Ali artık dayanamaz hale gelmişti.

Yine bir gün ‘Miskin herif neden çalışmıyorsun, kolunun diyetini benim verdiğimi unutma’ deyince;

Koca Ali gene karşılık vermedi. Acı acı gülümsedi. Kızardı. 

Sonrasında birden sarardı. Hızla döndü. 

Bilediği satırların en büyüğünü kaptı. 

Sıvalı kolunu, yüksek kıyma kütüğünün üzerine koydu. Kaldırdı, ağır satırı öyle bir indirdi ki… 

O anda kopan kolunu tuttu. 

Görmüş olduğu şeyin ürperticiliğinden gözleri dışarı fırlayan Hacı Kasap’ın önüne:

‘Al bakalım, şu diyetini verdiğin şeyi!’ diye hızla fırlattı.

Dükkândan çıktı ve gitti….”


Bu milletin her ferdi bir Koca Ali’dir.

Şükrü de bilir teşekkürü de…

Hatta yetki verdiklerinin sorumlulukları gereği yapması gereken şeylere bile minnet duyar.

Hatta ufak tefek yanlışlarına, hatalarına ve bencilliğine bile göz yumar.

Onu takdir eder ve yine onu seçer.

Hatta insanların yapması gereken şeyleri “yaptık-ettik” gibi dile getirmesine bile bir süre ses çıkartmaz.

Kadirşinastır bu millet…

Bir adım atana iki adımlık pirim verir.

Verdikçe verir…

Ama milletin de sabır ve tahammülünün bir istiap haddi vardır.

Artık bıçak kemiğe dayanır ve bu başa kakmalar “nankörlük” imalarına ulaşınca; masayı devirir, yıkar.

Her biri birer Koca Ali olur ve diyet borcunu ziyadesiyle öder.

“Al atını sevmiyorum tımarını” der.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı