Kincileştirilen Din ve intikam...
Din ve kin…
Yan yana gelemeyeceği düşünülen olgular..
Biri varsa diğeri olmaz,
İkisi bir arada yaşamaz,
Hele de, biri birinden asla beslenemez!...
Din, kini men eder,
Kin, dinden nefret eder!..
Böyle öğrendik,
Böyle biliyoruz…
Bildiğimiz-inandığımız dinin, kin-nefret-garezle işi olmaz.
Hele de bu din İslam ise…
Ki, biz de Müslümanız dediğimize göre;
Bunlar, İslam'ın kitabı Kuran ve Peygamberi Hz. Muhammed (SAV)'in hayatında yer etmemiş-edememiş ögeler…
Ama gel-gelelim "menfaat-hırs-güç-ihtiras" denen melanet devreye girince, olan oluyor maalesef!
Kibircil ve kincil bir din oluşturuluyor.
Kindar dindar karışıyor,
Kin ile din barıştırılıyor; biri diğerine siper ediliyor.
Daha çok da, din kin'e…
Birileri, kendilerine dünyevi cennet oluşturuyor,
Ötekileştirdikleri içinse, cehennemi dünyaya taşıyor.
Durumdan vazife çıkartıyor,
Dinden, yeni bir din yaratıyor!..
Din, kinin kılıcına dönüşüyor,
Kılıçtan intikam damlıyor!..
Din adına asıyor,
Din namına kopartıyor,
Din ağzıyla kin kusuyor…
Peki soruyorum; bu din hangi din, kimin dini?..
"..Dinin sahibi Allah'tır…" dediğimiz din ise,
Bu din de İslam ise,
Kur'an da, bu dinin kitabı ise;
Allah'ın, herhangi bir kişi veya zümreye intikam yetkisi verdiğine inanmıyorum.
Ama bu kin niye,
Bu nefret ve garez ne diye!..
Gerçi, şaşırıyor muyum,
Hayır…
Neden?
Peygamberimizin vefatından itibaren 29 yılda, dört halifenin üçü din adına katledilmedi mi?..
Muaviye-Yezid-Haccac denen kibir abideleri,
Muktedir olmak,
Galebe çalmak,
Muhaliflerini yok etmek için zalimliklerine kaynak olarak dini gösterip "Bunları bize Allah yaptırıyor, din namına yapıyoruz" demediler mi?
Peygamberin torununu katledip aile efradına zulmederken, Peygamberin tebliğ ettiği dini, gerekçe göstermediler mi?..
Peygamberin vefatından hemen sonra bunlar yapıldıysa,
Din adına, din namına, dindarlık hesabına kin atına binerek bu kadar zulüm irtikap edildiyse;
Bugün, dinin intikam kılıcı olmasına,
Siyasete araç yapılmasına,
Sömürülmesine,
Güç devşirilmesine,
Bir bardak suda fırtına koparılmasına,
Din namına had bildirilmesine,
Allah'ın, "sahibi benim" dediği dinin özel'leştirilmesine,
Din üzerinden ötekileştirme yapılmasına,
Kısaca, kincileştirilen din adına cezalandırıcı rolüne bürünülmesine şaşmamak lazım!..
Ben artık şaşırmıyorum,
Aslında, hiçbir şey şaşırtmıyor artık beni!..
Yan yana gelemeyeceği düşünülen olgular..
Biri varsa diğeri olmaz,
İkisi bir arada yaşamaz,
Hele de, biri birinden asla beslenemez!...
Din, kini men eder,
Kin, dinden nefret eder!..
Böyle öğrendik,
Böyle biliyoruz…
Bildiğimiz-inandığımız dinin, kin-nefret-garezle işi olmaz.
Hele de bu din İslam ise…
Ki, biz de Müslümanız dediğimize göre;
Bunlar, İslam'ın kitabı Kuran ve Peygamberi Hz. Muhammed (SAV)'in hayatında yer etmemiş-edememiş ögeler…
Ama gel-gelelim "menfaat-hırs-güç-ihtiras" denen melanet devreye girince, olan oluyor maalesef!
Kibircil ve kincil bir din oluşturuluyor.
Kindar dindar karışıyor,
Kin ile din barıştırılıyor; biri diğerine siper ediliyor.
Daha çok da, din kin'e…
Birileri, kendilerine dünyevi cennet oluşturuyor,
Ötekileştirdikleri içinse, cehennemi dünyaya taşıyor.
Durumdan vazife çıkartıyor,
Dinden, yeni bir din yaratıyor!..
Din, kinin kılıcına dönüşüyor,
Kılıçtan intikam damlıyor!..
Din adına asıyor,
Din namına kopartıyor,
Din ağzıyla kin kusuyor…
Peki soruyorum; bu din hangi din, kimin dini?..
"..Dinin sahibi Allah'tır…" dediğimiz din ise,
Bu din de İslam ise,
Kur'an da, bu dinin kitabı ise;
Allah'ın, herhangi bir kişi veya zümreye intikam yetkisi verdiğine inanmıyorum.
Ama bu kin niye,
Bu nefret ve garez ne diye!..
Gerçi, şaşırıyor muyum,
Hayır…
Neden?
Peygamberimizin vefatından itibaren 29 yılda, dört halifenin üçü din adına katledilmedi mi?..
Muaviye-Yezid-Haccac denen kibir abideleri,
Muktedir olmak,
Galebe çalmak,
Muhaliflerini yok etmek için zalimliklerine kaynak olarak dini gösterip "Bunları bize Allah yaptırıyor, din namına yapıyoruz" demediler mi?
Peygamberin torununu katledip aile efradına zulmederken, Peygamberin tebliğ ettiği dini, gerekçe göstermediler mi?..
Peygamberin vefatından hemen sonra bunlar yapıldıysa,
Din adına, din namına, dindarlık hesabına kin atına binerek bu kadar zulüm irtikap edildiyse;
Bugün, dinin intikam kılıcı olmasına,
Siyasete araç yapılmasına,
Sömürülmesine,
Güç devşirilmesine,
Bir bardak suda fırtına koparılmasına,
Din namına had bildirilmesine,
Allah'ın, "sahibi benim" dediği dinin özel'leştirilmesine,
Din üzerinden ötekileştirme yapılmasına,
Kısaca, kincileştirilen din adına cezalandırıcı rolüne bürünülmesine şaşmamak lazım!..
Ben artık şaşırmıyorum,
Aslında, hiçbir şey şaşırtmıyor artık beni!..
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Necip UYSAL
Feride