Komşu, arkadaşlarıyla birlikte kendilerine ziyafet çekmektedir.
Hacı Selamünaleyküm deyip yanlarına oturur.
Karşılıklı hal-hatır sorulduktan ve kısa bir hoş-beşten sonra Hacı durumdan kuşkulanır.
Komşusuna sürüsünün akıbetini sorar.
Komşusu "Ahhh , ah.." diyerek dizlerini dövmeye ve bir yandan da olan biteni anlatmaya başlar;

– Hiç sorma Komşum.. !
Sen gittikten sonra, bir gün bir kıyamet koptu ki, anlatamam..!
Yağmur, kar, fırtına derken; her tarafı sel aldı..!
40’a yakın koyun sele kapılıp telef oldu gitti,
Bir o kadarına da yıldırım çarptı,
Derken o esnada büyük koç şaşkınlıkla kayadan aşağı düştü,
Bir kaç tanesi de onun ardından yuvarlandı, gitti mi..!

Şaşkınlıktan ağzı açık kalan hacı ne diyeceğini bilemez bir halde sadece "eee…" diye sorar.
Komşu ise anlatmaya devam eder;
– Ve nihayet, birini sattım kasaba,
Birini sayma hesaba,
Dün öldü birisi,
Burda öbürünün derisi.. !
İşte böyle Hacım..!

Durumun vahametini anlayan ve nevri dönen Hacı iyice dellenir.
Yanı başında duran içi yoğurt dolu bakracı aldığı gibi adamın kafasına geçirirken bir yandan da türlü türlü hakaretler yağdırmaya devam eder..!

Komşu ise o kadar pişkin/arsız/utanmaz ki, adeta bu durumu fırsat bilir ve dalga geçercesine şöyle der;
– Bak işte hacım..!
Üstüm başım bembeyaz; gördüğün gibi bu işten yüzümün akıyla tertemiz çıktım işte..!

Birileri soruyor;
128 milyar dolar nerede..?
Cevap; her kafadan ayrı bir açıklama…
O, bu, şu…
İktidarsever gazeteci, iktidarcı ekonomist, genel başkan yardımcısı, grup başkan vekili…
Herkes görevden vazife çıkartırcasına, cansiperane ve serdengeçercesine maddeler sıralıyor; 128 milyar dolara dair…
En nihayetinde en yetkili kişi, Merkez Bankası Başkanı bir açıklama yaptı.
Ne mi dedi..?
Valla ne dediği aklımda kalmadı ama dedikleri aklıma bu fıkrayı getirdi…