Bir iktidar, ne olduğunda veya olmadığında gider?
Yozlaşma zirveye ulaşmışsa,
Kuralsızlık, kurumsuzlaşma ve hukuksuzluk almış başını gitmişse,
Kamu yönetiminde "yaptım oldu…" zihniyeti hakimse,
Sahicilik bitmişse,
Doğruya bile inanç kalmamışsa,
O iktidar gider mi?
Gitmesi lazım ama gitmeyebilir…
Artık ekibi bile lidere inanmıyorsa,
Bırakın lideri; kendi dediklerine ve yaptıklarına kendileri bile inanmıyorsa,
Herkes kişisel menfaatlerini kollama peşindeyse,
"Giderayak ne yaparsam kâr…" düşüncesine esir olunmuşsa,
Liderin çalışma ekibi birbirine düşmüş; bir diğerine acımasızca vuruyor, belden aşağı vuruşlar sergiliyor ve her yol mübâh sayılıyorsa,
Tabanda olanlar lidere toz-pembe aktarılıyor, yanlışa yanlış denmiyor ve lider de, çarpıtılan-değiştirilen "her şey yolunda" içerikli bilgilere itibar ediyorsa,
O iktidar gider mi?
Belki gider belki gitmez…
Büyük bir ekonomik sıkıntı yaşanıyorsa,
Enflasyon almış başını gitmişse ve önü alınamıyorsa,
Fiyatlar fahiş şekilde sürekli artıyorsa,
Ahalinin alım gücü yerlere serilmişse,
Orta direk denen orta gelir grubu fakirleşiyor ve hızla, alt gelir grubuna dahil oluyorsa,
Bir de,
İktidar mensupları dalga geçer gibi; şükretmek-sabretmek-hamdetmek gibi laflar ediyor ama kendi lükslerinden taviz vermiyorsa,
Hatta, "iki kilo et yerine bir kilo, bir kilo domates yerine iki-üç tane al" gibi rencide edici ve hoyrat açıklamalar yapıyorsa,
Ekonomi yönetimi, ekonomik gerekliliklerden ziyade popülist söylemlerle "…cek …cak" tarzında laflar ediyor ve "arkamızda güçlü bir liderimiz var, Allah'a hamdederek enflasyonu yeneceğiz" gibi Allah'ın bile gücüne gidecek laflar ediyorsa,
(Çünkü Allah, "önce sebepleri yerine getir; sonra benden iste" buyurur.)
Yükselen enflasyonu, artan hayat pahalılığını ve ortaya çıkan fakr-u zarureti kapatmak-örtmek-gizlemek için rakamlarla oynanıyorsa,
"Bu rakamlar yanlıştır" diyenler için, kanuni suçlama düzenlemeleri hazırlanıyorsa,
O iktidar gider…
Bunlara rağmen,
Hala ehil olmayanlar göreve getiriliyorsa,
Lider, liyakat ve ehliyetten ziyade başka ölçütlerle yönetici atıyorsa,
Zaafı en çok olan, en işe yarar adam diye tercih ediliyorsa,
Dürüstlük, adalet, hakkaniyet gibi özellikler makbul görünmüyorsa,
Doğruya doğru diyen öteleniyor, ötekileştiriliyor ve hatta cezalandırılıyorsa,
O iktidar gider mi?
Elbette gider…
Artık mızrak çuvala sığmaz misali,
Yaşananlara az ve kısık sesle de olsa iktidar içinden de eleştiri geliyorsa,
Eleştirenler tardediliyor, suçlanıyor ve istifaya maruz bırakılıyorsa,
İktidar mensupları halkın içine çıkamıyor ve propaganda yapamıyorsa,
Övmek isteyenler de, sadece halksız platformlarda; gazete ve TV'lerde veya sosyal medya üzerinden bunu yapabiliyorsa,
Tüm bunlara rağmen, biraz da korku odaklı şekilde halk isyan etmiyor ve derin bir sessizliğe bürünmüşse,
Yani yumruğunu cebine koymuş ve sırasını bekliyor gibiyse;
İşte o zaman, o iktidar kesin gider…
"Ama arkadaş,
Bugüne kadar bir şekilde kazandı; yine bir şeyler yapar ve yine kazanır,
Mesela;
Dış güçler der, içerideki işbirlikçileri der,
Beka tehlikede diye konuşur,
Din için, iman için ahiret için diye söyler,
Yeri gelir, ötekileştirir,
Gerekirse, gerginlik ve korku yaratır,
Yine de olmazsa; "son bir kez daha" diye duygu sömürüsüne başvurur,
Ve yine kazanır" diyorsunuz gibi hissediyorum.
Hatta,
Hala üretmeyen, bir şey yapamayan,
Ve hala başarısız, beceriksiz gözüken bir muhalefet var.
Böyleyken, "biz gidersek kim gelecek. Bu muhalefet mi ekonomiyi düzeltecek" diye propaganda yapar, vatandaş da buna kanar ve yine kazanır der gibisiniz sanki…
Ama ben öyle düşünmüyorum,
Eğer ki;
Bir toplumun yüzde 70'i, ekonomik sıkıntı kötü yönetimden kaynaklı diyorsa,
İktidar partisinin yüzde 50'si de bu fikirdeyse,
Halkın, yüzde 80'nin gündemi ekonomi ve yüzde 50 civarının ana konusu, geçim derdiyse,
"Şunları şunları yapar ve yine kazanır" dediğiniz hususların hiçbiri, yaşanan kışı ve yenen ayazı unutturmaz.
Karnı guruldayan insana hiçbir söz kar etmez.
An gelir, sandık gelir,
Halkın Ekonomi Partisi kazanır,
Ve o iktidar, mutlaka gider!..
Psikoloji de, sosyoloji de, siyaset bilimi de, teoloji de, gastronomi de, gastroenteroloji de böyle der…
Kuralsızlık, kurumsuzlaşma ve hukuksuzluk almış başını gitmişse,
Kamu yönetiminde "yaptım oldu…" zihniyeti hakimse,
Sahicilik bitmişse,
Doğruya bile inanç kalmamışsa,
O iktidar gider mi?
Gitmesi lazım ama gitmeyebilir…
Artık ekibi bile lidere inanmıyorsa,
Bırakın lideri; kendi dediklerine ve yaptıklarına kendileri bile inanmıyorsa,
Herkes kişisel menfaatlerini kollama peşindeyse,
"Giderayak ne yaparsam kâr…" düşüncesine esir olunmuşsa,
Liderin çalışma ekibi birbirine düşmüş; bir diğerine acımasızca vuruyor, belden aşağı vuruşlar sergiliyor ve her yol mübâh sayılıyorsa,
Tabanda olanlar lidere toz-pembe aktarılıyor, yanlışa yanlış denmiyor ve lider de, çarpıtılan-değiştirilen "her şey yolunda" içerikli bilgilere itibar ediyorsa,
O iktidar gider mi?
Belki gider belki gitmez…
Büyük bir ekonomik sıkıntı yaşanıyorsa,
Enflasyon almış başını gitmişse ve önü alınamıyorsa,
Fiyatlar fahiş şekilde sürekli artıyorsa,
Ahalinin alım gücü yerlere serilmişse,
Orta direk denen orta gelir grubu fakirleşiyor ve hızla, alt gelir grubuna dahil oluyorsa,
Bir de,
İktidar mensupları dalga geçer gibi; şükretmek-sabretmek-hamdetmek gibi laflar ediyor ama kendi lükslerinden taviz vermiyorsa,
Hatta, "iki kilo et yerine bir kilo, bir kilo domates yerine iki-üç tane al" gibi rencide edici ve hoyrat açıklamalar yapıyorsa,
Ekonomi yönetimi, ekonomik gerekliliklerden ziyade popülist söylemlerle "…cek …cak" tarzında laflar ediyor ve "arkamızda güçlü bir liderimiz var, Allah'a hamdederek enflasyonu yeneceğiz" gibi Allah'ın bile gücüne gidecek laflar ediyorsa,
(Çünkü Allah, "önce sebepleri yerine getir; sonra benden iste" buyurur.)
Yükselen enflasyonu, artan hayat pahalılığını ve ortaya çıkan fakr-u zarureti kapatmak-örtmek-gizlemek için rakamlarla oynanıyorsa,
"Bu rakamlar yanlıştır" diyenler için, kanuni suçlama düzenlemeleri hazırlanıyorsa,
O iktidar gider…
Bunlara rağmen,
Hala ehil olmayanlar göreve getiriliyorsa,
Lider, liyakat ve ehliyetten ziyade başka ölçütlerle yönetici atıyorsa,
Zaafı en çok olan, en işe yarar adam diye tercih ediliyorsa,
Dürüstlük, adalet, hakkaniyet gibi özellikler makbul görünmüyorsa,
Doğruya doğru diyen öteleniyor, ötekileştiriliyor ve hatta cezalandırılıyorsa,
O iktidar gider mi?
Elbette gider…
Artık mızrak çuvala sığmaz misali,
Yaşananlara az ve kısık sesle de olsa iktidar içinden de eleştiri geliyorsa,
Eleştirenler tardediliyor, suçlanıyor ve istifaya maruz bırakılıyorsa,
İktidar mensupları halkın içine çıkamıyor ve propaganda yapamıyorsa,
Övmek isteyenler de, sadece halksız platformlarda; gazete ve TV'lerde veya sosyal medya üzerinden bunu yapabiliyorsa,
Tüm bunlara rağmen, biraz da korku odaklı şekilde halk isyan etmiyor ve derin bir sessizliğe bürünmüşse,
Yani yumruğunu cebine koymuş ve sırasını bekliyor gibiyse;
İşte o zaman, o iktidar kesin gider…
"Ama arkadaş,
Bugüne kadar bir şekilde kazandı; yine bir şeyler yapar ve yine kazanır,
Mesela;
Dış güçler der, içerideki işbirlikçileri der,
Beka tehlikede diye konuşur,
Din için, iman için ahiret için diye söyler,
Yeri gelir, ötekileştirir,
Gerekirse, gerginlik ve korku yaratır,
Yine de olmazsa; "son bir kez daha" diye duygu sömürüsüne başvurur,
Ve yine kazanır" diyorsunuz gibi hissediyorum.
Hatta,
Hala üretmeyen, bir şey yapamayan,
Ve hala başarısız, beceriksiz gözüken bir muhalefet var.
Böyleyken, "biz gidersek kim gelecek. Bu muhalefet mi ekonomiyi düzeltecek" diye propaganda yapar, vatandaş da buna kanar ve yine kazanır der gibisiniz sanki…
Ama ben öyle düşünmüyorum,
Eğer ki;
Bir toplumun yüzde 70'i, ekonomik sıkıntı kötü yönetimden kaynaklı diyorsa,
İktidar partisinin yüzde 50'si de bu fikirdeyse,
Halkın, yüzde 80'nin gündemi ekonomi ve yüzde 50 civarının ana konusu, geçim derdiyse,
"Şunları şunları yapar ve yine kazanır" dediğiniz hususların hiçbiri, yaşanan kışı ve yenen ayazı unutturmaz.
Karnı guruldayan insana hiçbir söz kar etmez.
An gelir, sandık gelir,
Halkın Ekonomi Partisi kazanır,
Ve o iktidar, mutlaka gider!..
Psikoloji de, sosyoloji de, siyaset bilimi de, teoloji de, gastronomi de, gastroenteroloji de böyle der…
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Ercan A.