Bugün, Rusya'nın Ukrayna işgaliyle ilgili bazı sorular sorup herkesi düşünmeye davet edeceğim.

Herkes Rusya'nın Donbass bölgesinden,
Yani Ukrayna'nın doğusundan ve Rus nüfusun yoğun olduğu sorunlu bölgeden saldıracağını düşünüyordu.

Banko bu idi,
Donbass'ın altında/güneyinde bulunan Mariupol'e de saldırıp Kırım'la birleşen bir hat oluşturabileceği düşüncesi ise sürpriz olacaktı…

Ama Rusya ne yaptı,
Doğudan batıya yatay bir U şeklinde; denizden en batıdaki Odessa'ya/Moldova sınırına, karadan ise Belarus üzerinden Polonya sınırına kadar, üç bir yandan saldırdı.
Polonya sınırındaki Lviv'de dahil, tüm kentlere saldırdı.

O ana dek ve klasik Rus savaş stratejisi çerçevesinde, genelde bölgesel saldırılar yapan ve bölüp-parçalayıp yutma taktiği izleyen Rusya için, bu bir stratejik hata değil miydi?

Rusya/Putin, kimi Rus savaş uzmanlarınca bile hata olarak görülen bu yönteme neden başvurdu?

Birkaç güne biter denen işgal neden bitmedi/bitmiyor?

Bazı Ukrayna şehirleri Rusların eline geçmişti; şimdiyse geri alınıyor,
Acaba gerçekten işgal edilmiş miydi?

Acaba gerçekten geri mi alındı/alınıyor?

Şehirler enkaz yeri gibi,
Rusya'nın, imha ettik dediği gibi, sadece askeri altyapılar yok edilmiş görünmüyor,
Sivil yerleşim yerleri ve binalar da dahil; ayakta kalan bir bina neredeyse kalmamış,
Nasıl bu hale gelindi?

Bunların hepsini Ruslar mı vurdu/yıktı/yerle bir etti?

Bugünlerde Rusya tarafına, Ukrayna'dan atıldığı söylenen füze saldırıları var,
Mesela bir petrol rafinerisinin vurulduğuna dair görüntüler izledik.
Bu patlamalar, gerçekten Ukrayna füzeleriyle mi oldu?

Gerçekten Ukrayna mı vurdu?
Gerçekte nasıl vuruldu, nasıl patlatıldı?

Rus işgalinden kurtulan şehirler adeta askeri malzeme mezarlığına dönüşmüş halde,
Tank/zırhlı araç/mühimmat vb. gibi bir sürü askeri teçhizat imha edilmiş ve yanmış şekilde orada-burada duruyor,
Bunlar nasıl bu hale geldi?

Gerçekten Ruslar bu kadar acemice ve beceriksizce hareket etti ve başarısızlığa uğradı?

Ukrayna güçleri gerçekten bu kadar güçlü mü idi?
Madem güçlü idiyse, neden işgale müsaade etti?

Neden halkı mağdur ve sığınmacı, şehirleri harabe ve yıkık, insanları ölü ve yaralı olmadan, bu gücü kullanmadılar?

Şimdi geliyorum zurnanın zırt dediği yere…
Başkent Kiev yakınlarında Buça diye bir kent var.
Burası da Ruslar tarafından işgal edilmişti.
Ve birkaç gün önce kurtarıldı.
Kurtarıldı mı kurtarılmadı mı veya kimden ve nasıl kurtarıldı onu bilemem; öyle dendiği için öyle diyorum ben de…

Tüm basın mensupları şehre hücum etti,
Görüntüler dünyayı ayağa kaldırdı,
Şehir tam bir harabe ve sokaklar ceset dolu,
Hem de, sadece asker değil; sokaklar sivil ölülerle dolu,
Ve, Buça'daki katliam nedeniyle Rusya'nın "savaş suçu" işlediği dillendirilmeye başlandı.

Şimdi soruyorum,
Peki bu tablonun Rusya için nasıl bir handikap oluşturacağını Ruslar/Rus kurmay heyeti veya Moskova bilmiyor mu idi?
Biliyorduysalar, akıllarını mı yitirmişlerdi de böylesi bir sivil katliamı irtikap etmişler?

Diyelim ki, "savaş/insanlık suçu" olabilecek bu katliamı yaptılar; peki, neden delil bıraktılar?

Ve yine diyelim ki, medyada söylendiği gibi Ukrayna askerlerince öldürülen kendi askerlerini bile bırakarak aceleyle gittiler,
Eğer, Ruslar delilleri yok etmek isteselerdi 30 günü aşkın bir süre bunun için yeterli değil miydi?

Biden'den İngiliz Başbakan Johnson'a,
Alman şansölyesinden Macron'a,
Ukrayna'da görev yapan türlü çeşit medya mensubuna kadar, herkesin Buça'da işlenen katliama ve Rusya'yı küresel kamuoyunda zanlı/suçlu sayacak görüntüler/yapılan açıklamalar ve özellikle "savaş suçu işlenmiştir" şeklinde, adeta özene-bezene hazırlanmış genel kanaat sizce tesadüfi mi?

Ukrayna'nın hemen her şehri enkaza dönmüşken,
Yerle bir olmuşken,
Tüm dikkatlerin/ilginin ve tepkinin Buça üzerinde odaklanması size nasıl geliyor?

Ve hemen akabinde, Amerika Başkanı'nın "…Rusya'ya yeni yaptırımlar yolda" demesi,
Rusya'ya doğalgaz ve petrol ambargosunun konuşulması,
Avrupa'da, hala Rusya ile ticari ilişkiler konusunda orta yolcu davranan ülkelerin köşeye sıkışmasının Buça görüntüleri sonrası daha da artması acaba ne anlatıyor?

Az kalsın unutuyordum,
Zelensky, Buça'yı ziyaret etti ve en dramatik yüz ifadesiyle, sanki bir plan dahilinde orada olmaları organize edilmiş dünya medyasına açıklamalarda bulundu.

Bu ana dek, Kiev'den çıkmayan Zelensky'nin Buça'ya gelmiş olması, neyin işaretidir?

Garip değil mi,
Sanki, Hollywood yapımı canlı bir savaş filmi,
Gerçek kurşunların kullanıldığı ve insanların gerçekten ölüp, yıkımın senaryo gereği olmadığı bir film…
Neticede Zelensky'nin bir oyuncu olduğunu da düşünürsek; bu ihtimal de yabana atılır cinsten değil bence…

Bu arada, nereden geldiyse bir anda aklıma geldi,
"Rusya için savaşırken ölenler şehittir" diye, Müftüsü bile fetva veren Çeçen'ler, yekpare şekilde/bütünlük içinde gerçekten Rusların lehinde/yanında ve arkasında mı? Yoksa Rusları uluslararası kamuoyunda müttehem duruma düşürmek için kullanılan bir Truva Atı mı?..

Acaba diyorum,
Önümüzdeki günlerde Rusya coğrafyasında kimi stratejik noktalarda, halk arasında infial uyandıracak patlamalar sıklaşacak mı?

Arkadaşlar,
Kendinize lütfen sorun;

Ukrayna'da aslında ne oldu? Ne oluyor? Ne olacak?
Olanlar neden/nasıl/kim tarafından oldu/olduruluyor?
Olanlar gerçekten oldu mu?
Rusya'nın yaptığı söylenenleri gerçekten Rusya mı yaptı?
Yaptıysa nasıl yaptı, yaptırıldı mı, yapmak zorunda mı kaldı?
Olanlar kimin işine yarıyor, kime zarar veriyor?..

Sorular, sorular, sorular…

Şunu da söyleyip bitireyim;
Son bir haftada İsrail'de bazı patlamalar söz konusu,
Bu bağlamda yoğun bir silahlanma/silah ruhsat talep patlaması yaşandığına dair haberler geliyor,
Acaba neden?

Rusya'nın Ukrayna işgaliyle bir bağlantısı var mı?
Yoksa yine Filistin yerleşim yerlerine saldırılar mı başlayacak?
Hatta saldırılara gerekçe teşkil etsin diye "bazı Filistinlilerce" İsrail şehirlerine ölümcül(!) füzeler mi atılacak?

Peki, soruları sordun da, cevaplarını da söyle bari diyorsanız; cevaplar bende değil,
Cevaplar soruların içinde zaten…

Sorular benden, cevapları bulmak sizden!...

Bir tek şunu söyleyeyim; bu senenin geri kalanı ve önümüzdeki sene çok daha derin/girift/karmaşık ve çok üzgünüm ki; dramatik sorular sorduracaktır!..


Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.