Mayıs-Haziran 2022'de bir erken seçim!..
Doğru bir hamleydi,
Etkisini de hemen göstermeye başladı.
Faiz artırılmadan piyasanın ateşi nasıl sönerdi/döviz kuru nasıl makul bir seviyeye gelebilirdi dense; olabilir ve en yüksek tesirli olacak hamle bu idi.
Yerinde ve zamanında idi.
Hatta gecikmişti bile…
Ama Erdoğan yaptı yapacağını ve tam zamanında neşteri vurdu.
Peki, her şey halloldu ve ekonominin tüm sorunları çözüldü mü?
Hayır tabi ki…
Ama ben, Erdoğan'ın bununla yetinmeyeceğini ve bu hamlenin kalıcılaşması için gerekli yeni adımlar atacağını düşünüyorum.
Bundan sonra aşırı fiyat artışlarına karşı,
Dövizin ve özellikle doların makul seviyelere inmesi ve öngörülebilir şekilde o düzeylerde seyretmesi için yeni hamleler yapacaktır.
Hakeza, ücretlilerin alım gücünü artırıcı, kur/fiyat artışları altında ezilmemesi için beklenmedik düzeyde ve çalışanı memnun edecek sürpriz ücret artışları yapacağı kanaatindeyim.
Tıpkı asgari ücrette olduğu gibi…
Yeni başlayan bu süreçte, karar alma ve pratik konusunda daha takipçi ve ipleri eline almış, daha disiplinli bir Erdoğan göreceğimizi düşünüyorum.
Böylece iktidara ve ekonomi piyasalarına dair epeyce sarsılan güvenin yeniden tesisi süreci başlayacaktır.
Ocak-Şubat aylarında bu hamlelerin geri dönütlerinin halka da yansımaya başlamasıyla birlikte iktidarın siyasi bir güven tazeleme sürecine gireceği kanaatindeyim.
Yani, bir "Erken Seçim"…
Kamuoyunu ve halkın nabzını iyi okuyan Erdoğan'ın, her ne kadar seçim zamanında olacak dese de; küresel ve yerel ölçekte oluşan kriz ve belirsizlik ortamının etkisi ve özellikle muhalefetten gelen seçim çağrılarına karşı seçimden kaçıyor izlenimi vermemek için, "Erken Seçim"i ciddi ciddi gündemine alacağı inancındayım.
Ki, halen halk nezdinde sorunların çözüm alternatifi olarak, en başta Erdoğan'ın görülüyor olması ve Ocak-Şubat aylarında görülecek toparlanma sonucu; yaşanan krize daha güçlü müdahale ve karşıtlarla mücadele bağlamında yapılacak bir erken seçim Erdoğan'ın elini çok güçlendirecektir.
Naçizane benim de düşüncem bu cihettedir.
Çünkü yeni bir seçimden güven tazeleyerek çıkmış bir Erdoğan'ın, çok daha dinamik/aktive/zinde ve daha moralize şekilde hareket edeceği ve daha güçlü hamleler sergileyeceği aşikardır.
Mizacına ve doğasına da uygun bir refleks olduğu fikrindeyim.
Bu bağlamda;
Erdoğan'ın, Şubat sonlarına doğru muhalefete hitaben; "…bugüne kadar seçimlerin hep vaktinde olmasından yana oldum.. Seçimin erkene alınmasına, şahsen karşı olmama rağmen ısrarla seçim seçim diyorsunuz. O halde hodri meydan; buyurun Mayıs veya Haziran'da bir erken seçime…" diyeceği öngörüsündeyim.
Bence de, gerek iktidar, gerek muhalefet, gerekse de ülke ve siyasal istikrar için en doğrusunun bu olduğu kanaatindeyim.
Çünkü "seçim" bu kadar çok dillendirilirken, yokmuş/önemsizmiş/sadece bir söylemden ibaretmiş gibi davranılamaz.
Hele de küresel ekonomik sistem tüm ülkeleri cayır cayır yakarken,
Hatta gelişmiş ekonomileri bile enflasyon girdabına sokmuşken,
Bizim gibi gelişmekte olan bir ülkenin bu gelişmelere bigane kalması ve negatif etkilerden azade olması mümkün değildir.
Hal böyleyken;
Zenginden yoksula, kentliden köylüye herkesin gündemi ekonomiyken,
İğneden ipliğe, yakıttan enerjiye, gıdadan giyime fiyatlar cep yakarken,
Ve herkesin ama herkesin alım gücüne, bir boyutla ciddi darbeler gelirken; bir erken seçim -öyle düşünüyorum ki- ilaç gibi gelecektir.
Hadi hayırlısı…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Etkisini de hemen göstermeye başladı.
Faiz artırılmadan piyasanın ateşi nasıl sönerdi/döviz kuru nasıl makul bir seviyeye gelebilirdi dense; olabilir ve en yüksek tesirli olacak hamle bu idi.
Yerinde ve zamanında idi.
Hatta gecikmişti bile…
Ama Erdoğan yaptı yapacağını ve tam zamanında neşteri vurdu.
Peki, her şey halloldu ve ekonominin tüm sorunları çözüldü mü?
Hayır tabi ki…
Ama ben, Erdoğan'ın bununla yetinmeyeceğini ve bu hamlenin kalıcılaşması için gerekli yeni adımlar atacağını düşünüyorum.
Bundan sonra aşırı fiyat artışlarına karşı,
Dövizin ve özellikle doların makul seviyelere inmesi ve öngörülebilir şekilde o düzeylerde seyretmesi için yeni hamleler yapacaktır.
Hakeza, ücretlilerin alım gücünü artırıcı, kur/fiyat artışları altında ezilmemesi için beklenmedik düzeyde ve çalışanı memnun edecek sürpriz ücret artışları yapacağı kanaatindeyim.
Tıpkı asgari ücrette olduğu gibi…
Yeni başlayan bu süreçte, karar alma ve pratik konusunda daha takipçi ve ipleri eline almış, daha disiplinli bir Erdoğan göreceğimizi düşünüyorum.
Böylece iktidara ve ekonomi piyasalarına dair epeyce sarsılan güvenin yeniden tesisi süreci başlayacaktır.
Ocak-Şubat aylarında bu hamlelerin geri dönütlerinin halka da yansımaya başlamasıyla birlikte iktidarın siyasi bir güven tazeleme sürecine gireceği kanaatindeyim.
Yani, bir "Erken Seçim"…
Kamuoyunu ve halkın nabzını iyi okuyan Erdoğan'ın, her ne kadar seçim zamanında olacak dese de; küresel ve yerel ölçekte oluşan kriz ve belirsizlik ortamının etkisi ve özellikle muhalefetten gelen seçim çağrılarına karşı seçimden kaçıyor izlenimi vermemek için, "Erken Seçim"i ciddi ciddi gündemine alacağı inancındayım.
Ki, halen halk nezdinde sorunların çözüm alternatifi olarak, en başta Erdoğan'ın görülüyor olması ve Ocak-Şubat aylarında görülecek toparlanma sonucu; yaşanan krize daha güçlü müdahale ve karşıtlarla mücadele bağlamında yapılacak bir erken seçim Erdoğan'ın elini çok güçlendirecektir.
Naçizane benim de düşüncem bu cihettedir.
Çünkü yeni bir seçimden güven tazeleyerek çıkmış bir Erdoğan'ın, çok daha dinamik/aktive/zinde ve daha moralize şekilde hareket edeceği ve daha güçlü hamleler sergileyeceği aşikardır.
Mizacına ve doğasına da uygun bir refleks olduğu fikrindeyim.
Bu bağlamda;
Erdoğan'ın, Şubat sonlarına doğru muhalefete hitaben; "…bugüne kadar seçimlerin hep vaktinde olmasından yana oldum.. Seçimin erkene alınmasına, şahsen karşı olmama rağmen ısrarla seçim seçim diyorsunuz. O halde hodri meydan; buyurun Mayıs veya Haziran'da bir erken seçime…" diyeceği öngörüsündeyim.
Bence de, gerek iktidar, gerek muhalefet, gerekse de ülke ve siyasal istikrar için en doğrusunun bu olduğu kanaatindeyim.
Çünkü "seçim" bu kadar çok dillendirilirken, yokmuş/önemsizmiş/sadece bir söylemden ibaretmiş gibi davranılamaz.
Hele de küresel ekonomik sistem tüm ülkeleri cayır cayır yakarken,
Hatta gelişmiş ekonomileri bile enflasyon girdabına sokmuşken,
Bizim gibi gelişmekte olan bir ülkenin bu gelişmelere bigane kalması ve negatif etkilerden azade olması mümkün değildir.
Hal böyleyken;
Zenginden yoksula, kentliden köylüye herkesin gündemi ekonomiyken,
İğneden ipliğe, yakıttan enerjiye, gıdadan giyime fiyatlar cep yakarken,
Ve herkesin ama herkesin alım gücüne, bir boyutla ciddi darbeler gelirken; bir erken seçim -öyle düşünüyorum ki- ilaç gibi gelecektir.
Hadi hayırlısı…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Ertan karaman
Selçuk Dingil
Sezai Altun
Mehmet Ali
Said
Mahfi Eğilmez
hade yağız
Ertan Karaman
İsmail
F. A.