"Bir kartalı gagalamaya cesaret eden tek kuş kargadır.
Kartalın üstüne oturur ve boynunu ısırır.
Ancak kartal yanıt vermez, karga ile savaşıp, zaman veya enerji israf etmez.
Sadece kanatlarını açar ve göklerde yükselmeye başlar.
Yükseldikçe karganın nefes alması o kadar zorlaşır,
Ve öyle bir an gelir ki; karga oksijen eksikliğinden düşer…"

Boğazımdan bir operasyon geçirdim.
Bir-iki gün konuşmamam gerekecek.
Sadece mesajla iletişimdeyim.
Yukarıdaki "Kartal-Karga" anekdotunu da bir dostum gönderdi…
Çok hoşuma gitti,
Yatarak vakit geçmeyince ve uyku da gelmeyince paylaşmak istedim.

Malum, son zamanların en popüler/güncel ve yakıcı gündemi Rusya'nın Ukrayna işgali…
Şimdi içinizden "nereye varmak istiyor acaba" diye düşünüyor olabilirsiniz.
Evet, sözü bir yere getireceğim.
Rusya ve Putin'in, kıssadaki karga gibi davrandığını düşündüm.
Nasıl mı?
Kartalı gagalamaya cesaret etti ve Gürcistan'a saldırdı,
Durmadı ve Kırım'ı ilhak ederek adeta kartalın üstüne oturma cesareti gösterdi.
Sonra durdu mu?
Tabi ki hayır,
Oturmakla kalmadı ve bu defa da elindeki enerji kozunu Batı'ya/Avrupa'ya bir silah gibi kullanarak kartalın sırtında kalacağını sandı.
Zaafiyetmiş gibi tepe tepe kullandı.
Rusya ve Putin işte; yetinir mi…
Yetinmedi ve Ukrayna'yı işgal ederek, bir de ısırmaya başladı…

Peki, kartal, yani Amerika/İngiltere, yani Güç ve Akıl, yani yeni Düzenin Efendisi ne yaptı?
Kayda değer bir yanıt/tepki bile vermedi.
Rusya'yla/Putin'le savaşmadı,
Zaman ve enerjisini israf etmedi.
Putin ise yaptığının yanına kâr kalacağını sandı ve kartalın/Düzenin Efendisinin geniş kanatlarını açarak göklere yükseldiğini fark etmedi bile…
Isırmaya başlamasıyla/Ukrayna'ya saldırmasıyla birlikte nefesi kesilmeye başladı.
İşte bu an, yaptırımların/oksijensizliğin de başladığı andır.
En kritik zamandır.
Kartalın kargayı yere çakma/Rusya-Putin'in dize gelme anıdır.

Arkadaşlar,
Yaklaşık, son dört-beş senedir yazıyorum.
Güç ve Akıldan,
Düzenin Efendisinin yeni düzeninden ve bunun startını verdiğinden,
Yani karganın çok, kartalın tek olduğundan,
Kartalın, eninde-sonunda kargalardan hesap soracağından,
Ve kargaların kartala/kartalın gücüne karşı koyamayacağından bahsediyorum.
En güncel/somut ve taze olduğu için Rusya'nın Ukrayna işgalini örnek verdim.

Avrupa ülkeleri,
Çin,
Ortadoğu,
Kısaca tüm dünya, kartalı/Düzenin Efendisini/Güç ve Akıl Sahiplerini gördü,
Düzenin Efendisi/Kartal kargaların gagalamasına aldırış etmeden, sabırla/bekleyerek ve planına sadık kalarak yükseldi yükseldi yükseldi ve kargaları alaşağı etmeye başladı.
Arkası gelir mi?
Gelir…
Herkesi etkiler mi?
Başladı bile…
Daha neler olur?
Neler olmaz ki…
Sonuç?
Karga kargalığını yapar, Kartalsa noktayı koyar.
Koydu mu?
Henüz değil. Çünkü daha çok karga var ve hepsine sıra gelecek.
Kargalığını unutan/Kartal oldum sanan ve esas kartala aşık atan kargalar birer birer nefessiz kalacak!..
Bu yaşanacak; yaşanmaya başladı bile…
Gücün şehvetiyle veya kartalın susması nedeniyle meydanı boş sanan kargalar hizaya çekilecek!..

Hanımlar/Beyler…
İnsan hayatında da böyle değil mi aslında,
"Ne oldum delisi olmak" deriz ya…
Aynen onun gibi; bir anda güç/makam/servet edinenler,
Kartal oldum sanan kargalar,
Kartal gibi olanları, alt ettim/yendim/bitirdim sananlar,
Asaletinden susan/kenara çekilen/çamurdan sakınanların sırtına oturanlar,
Oturmakla kalmayıp, daha bir kurulanlar/kurumlananlar/caka satanlar,
Hadsizliğe doymayıp bu defa da ısırmaya başlayanlar,
Kemirgenleşenler/kene gibi kan emenler,
Bu devran böyle gider diyenler;
Son tahlilde,
Çıktıklarından daha hızlı düşmezler mi,
Nefessiz kalmazlar mı,
Halatı kopmuş asansör gibi yere çakılmazlar mı!..

İnanın, bunun örneklerini o kadar çok gördük ki…
Kimi devirlerde ali kıran-baş kesen kimilerinin, isimlerini kimse hatırlamaz bile…
Söyleyin bana; hatırlıyor musunuz?
Hayır.
Çünkü geldikleri gibi gittiler,
İlletle gittiler,
Zilletle gittiler,
Kimileri ise, insan içine çıkamaz haldeler…
O yüzden ne demeli arkadaşlar?
Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli,
Haddini bilmeli,
Hadsizlik etmemeli,
Kargalığını unutup, kartalı gagalamamalı!..

Not:
Dualarını ve şifa dileklerini esirgemeyip, mesajlarıyla geçmiş olsun diyen tüm dostlara teşekkürlerimi iletiyorum.


Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.