Maskesiz toplu taşım aracına binen kişi, kendini uyaranlara dikleniyor,
Markete maskesiz giremezsin diyen görevliye sövüp sayılıyor,
Sokakta maske kola takılıyor, çeneye asılıyor, burun kapatılmıyor,
Vb.vs...

Ama dillerde koca koca sözlerle; "korona süreci iyi yönetilmiyor, iktidar bu konuda başarısız. Devlet gerekeni yapmıyor" lafları gırla gidiyor.

Yahu arkadaş sen önce kendine bak, kendine…
Sen ne yapıyor/yapmıyorsun; önce bunu düşün.
Hele öyleleri var ki; pandemik uyarıyı İktidar veya Cumhurbaşkanı yapıyor diye neredeyse tersini yapacak..
Yok böyle bir dünya arkadaş, yok yok…
Hükümeti eleştirebilirsin, sevmeyebilirsin, karşıt siyaset yapabilirsin ama bu konuda biraz el vicdan…
Yani hiç sevme/sevmeyebilirsin hükümeti, icraatlarını da eleştir, ideolojisini de asla kabullenme ama böylesi herkesi/hepimizi  kapsayan ve küresel ölçekte de kendini gösteren emsalsiz ve hayati tehlikeyle ilgili müzmin muhalifliğe bir istisna koy ve hiç olmazsa bu duruma özel müttefik/müttehid ve adil ol…

Benim de hükümete ciddi eleştirilerim oldu, oluyor.
Ama arkadaş, senin iyiliğin/sağlığın için takman gereken maskeyi de, iradesi ve inisiyatifi oluşmamış bir çocuğa vasilik/velilik edercesine hükümet-devlet gelip de ağzına-burnuna geçiremez ki…
Biz vatandaş olarak üzerimize düşeni hangi ölçüde ve nasıl bir bilinçle ifa ediyoruz..!
Hiç bunları düşündük mü…
Yani Cumhurbaşkanı daha ne yapsın,
Sağlık Bakanı daha nasıl uyarsın,
Diğer tüm kamu görevlileri/çalışanları daha nasıl gayret etsin, uyarsın, dikkat çeksin…!
"Sezar'ın hakkı Sezar'a…" demek lazım be arkadaş…
Sırf muhalefet ve karşıtlık uğruna bu kadarı da acımasızlık olur/oluyor.
Bir de dilden dile veya sosyal medyadan dolaşıma sokulan şehir efsanesi var.
Yok efendim, hastaneler dolmuş da,
Artık hastalık gizlenmeye başlamış da,
Rakamlar ve veriler yanıltıcıymış da,
Özellikle test yapılmıyormuş da…
Yahu geçin bunları geçin…
Herkes sanki, sağlık istatistik veri merkezi olmuş,
Sanki bütün veriler e-postayla ulaştırılıyormuş,
Sanki herkesin herkesten ve her şeyden haberi varmış gibi; konuya dair kat'i hüküm  içeren cümleler servis ediliyor.

Peki bu neyi doğuruyor..?
Korku, panik, inançsızlık, ümitsizlik ve zihinsel karmaşa…
Olmayan veriyle ve teyitlenmemiş duyumla oluşturulan bu hava, kime ne kazandırıyor; çok merak ediyorum…
Bir de neden tatile izin veriliyor, neden işyerlerini açtırıyorlar, neden okulları açacaklar gibi zihin bulandırmacılık var.
Şunu unutmayın ki; eğer "evde kal" süreci birkaç ay daha devam edecek olsaydı, bu ülkenin çivisi çıkardı.
Ekonomi beterin beteri olur, insanlar birbirine düşer, işsizlik had safhaya ulaşır,
Sağlık sistemi çöker,
Özel ve kamu boyutlu varlıklarda öyle bir yok olma başlardı ki; yeniden düzeltmek veya ayağa kaldırmak, ya hiç mümkün olmazdı veya olağanüstü maliyetler gerektirirdi…

Bence hükümeti eleştirilecekseniz başka yerlerden ve konulardan eleştirmeyi deneyin.
Bu konuda kimse hükümet-devlete çamur atmasın ve gerekeni yapmıyor demesin.
Yani hükümet-devlet daha ne yapabilirdi ki…
Her konuda gözümüzü çevirip de örnek aldığımız, mihmandar kıldığımız ve muasır medeniyet sahibi dediğimiz ülkeler bile Türk Devlet ve Hükümetinin virüs mücadelesini örnek alırken; biz neden bu haldeyiz ve böylesi bir inkarcılıktayız ki…

Hükümet-devlet öyle bir paradoks ve bumerang girdabında bu mücadeleyi yürütüyor ki..; aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsek bıyık mesabesinde…

Kırk katır mı, kırk satır mı cenderesinde…
Ama buna rağmen yürütülen mücadele, yönetilen süreç ve geldiğimiz vetire, -kim ne derse desin- birazcık insaf ehli için takdire şayandır.

Eksikler, aksamalar, hatalar, kusurlar olmadı mı…
Oldu ve olabiliyor, tabi ki…
Ama arkadaş; yaşanan pandemi veya vaka birkaç yılda bir yaşanan ve çare bulunması bilinirlik arzeden bir olgu değil ki…

Hatta süreç içinde bile yön değiştiren, küresel kanaatleri çeliştiren, dün söyleneni bugün tekzip ettiren bir pandemi ve virüs…

Hal böyleyken yapılanları görmeyip de, esasa taalluk etmeyen birkaç küçük detayı öne çıkartarak külli bir başarısızlık algısı oluşturmaya çalışmak ve "hükümet-devlet virüs mücadelesinde başarısız.." demek; kimse kusura bakmasın ama, vicdansızlık, insafsızlık ve hakkaniyetsizliktir…

Lütfen biraz aklıselim ve objektivite…
Hükümet-Devlet daha ne yapsaydı ki…

Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.