Gazete kağıdı mı yoksa tuvalet kağıdı mı…
Bunlardan biri diğerine kendilerine ne yapacaklarını sormuş.
O da başlamış anlatmaya...
İki ihtimal var:
Ya bizi öldürürler ya da esir kampına yollarlar.
Öldürürlerse sorun yok, kampa gidersek iki ihtimal var:
Ya kurşuna diziliriz ya da gaz odasında öldürülürüz.
Kurşuna dizilirsek sorun yok, gaz odasına gidersek iki ihtimal var:
Bizden ya sabun yaparlar ya da kağıt.
Sabun yaparlarsa sorun yok, kağıt yaparsalar iki ihtimal var:
Ya gazete kağıdı oluruz ya da tuvalet kağıdı.
Gazete kağıdı olursak sorun yok, tuvalet kağıdı olursak, işte o zaman b.... yedik"...
Kurdun Bağlayıp Tilkinin Çözdüğü Yer…
Ormanlar kralı aslanın ayağına diken batmış.
Acılar içinde kıvranırken, oradan geçen bir kurda seslenmiş.
Ayağındaki dikeni çıkarmasını istemiş.
Kurt, sen koca Aslan kralsın, ben senden korkuyorum; ya beni parçalarsan, diye.
Eğer diğer ayağını bağlatırsan dikeni çıkarırım demiş.
Arslan eli mahkum, boyun eğmiş.
Kurt dikeni çıkardıktan sonra, aslanın ayağını çözmeden, hemen kaçmış.
Aslan, bu kez yoldan geçen tilkiye dil dökerek, yalvararak ayağını çözdürtmüş.
Daha sonra doğru karısıyla yavrularına koşmuş, "Haydi, artık buradan göçüyoruz" demiş.
"Niçin" diye sormuş ailesi.
"Kurdun bağlayıp, tilkinin çözdüğü yerde duramam da ondan" demiş aslan.
Allah/Hoca ve Sebeplere Başvurmamanın Bedeli…
Caminin Hocası vaaz vermektedir.
Birden caminin kapı açılır,
Canhıraş feryatlar:
"Irmak taştı. Köyü su bastı. Sel buraya doğru geliyor."
Herkes hareketlenir,
Hoca yerinden kıpırdamaz.
Kaçanlardan biri "Yahu gelsene!" der.
Hoca, Allah'ın kendisini koruyacağından emindir,
"Gidin" der: "Mevlam beni korur!"
Camiden çıkmaz.
Sular yükseldikçe Hoca minareye çıkmaktadır ve birinci şerefededir..
Bir tekne yanaşır: "Atla!" derler.
Hoca kurtarılacağından emin, yanıtlar: "Gidin. Mevlam beni korur!"
Sular yükselir ve Hoca minarenin en sivri yerindedir.
Helikopter gönderirler, ip merdiveni salarlar; "haydi hoca, boğulmak üzeresin, gel" derler.
Hoca oralı bile olmaz: "İstemem, Rabbim beni kurtarır!"
Sonunda sular iyice yükselir ve artık minare de görünmez haldedir; Hoca ise, sizlere ömür.
Hocayı ahirette melekler karşılar, "Hoş geldiniz, buyurun!" derler.
Hocanın yüzü asıktır, Rabbi'ne naz içindedir;
"Rabbime biraz kırgınım.
Hep O’na dua ettim, İbadetimi hiç aksatmadım, beni her türlü felaketten kurtaracağından emindim. Halimi görüyorsunuz, beni sulara teslim etti. Boğuldum!
Bu bana yapılır mı?"
O sırada yukarıdan, bir ses gelir:
"Bre nadan ve akılsız kulum. Sana iki tekne ve bir helikopter gönderdim kurtarmak için, başka ne yapacaktım!"
Kıssalar bunlar.
Hisseyi çıkartmak da sizden…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Seniha Arabacı
Semih Kara
Mustafa T.
Ahmet
Yusuf Öztürk
Mutlu E.
Hakkı Er
Engin
Şefika K.
Orhan