Esad zehirlendi mi/Suriye yeniden mi karışıyor!..
Papa'nın Irak Ziyareti sonrası Suriye hareketlenecek.
Yaklaşık 1-2 yıldır sakin/dingin/dondurulmuş olan Suriye İç Savaşı farklı bir boyut ve sürece geçecek görünüyor.
Peki de, bunun Papa'nın Irak ziyaretiyle nasıl bir irtibatı olabilir..?
Biden başkan olduğundan beri ve hatta seçimi kazanmasıyla birlikte Kuzey Suriye'deki YPG'lilere silah yardımı yeniden başladı.
Bret McGurk gibi YPG/PKK kankası isimler yeni yönetimle daha önemli bölgesel görevlere getirilerek etkinlikleri artırıldı.
Bir yandan da yeni yönetim YPG/PKK'yla olan ortaklığını tesciller gibi daha güçlü dillendirmeye başladı.
Tüm bunların üzerine, bir de Papa Irak’a ziyaret düzenledi.
Şimdi sadece İran'ı değil Suriye'yi de ilgilendiren en önemli noktaya gelelim.
Papa'nın Sistani ve Haşdi Şabi örgütüyle yaptığı görüşmeye…
Bir önceki yazımda, "bölgesel etkinliği yüksek olan Haşdi Şabi gibi hazır bir örgütün kiralanması ve bu örgüt eliyle gözdağı verilen/verilmesi planlanan, başta Türkiye olmak üzere bölgesel ülkeler var!.." demiştim.
Neden.?
Çünkü Amerika tarafından öldürülen Kasım Süleymani liderliğindeki bu Haşdi Şabi denen örgüt, Suriye İç Savaşının hemen her noktasında/bölgesinde/kısmında vardı ve pek çok dramatik ölüm ve göçün yaşanmasının baş sorumlusuydu.
Aynı zamanda bu kirli savaşın, en organize/destekli/en silahlı örgütüydü.
Diğer örgütler gibi paramiliter değil adeta İran Ordusu'nun 80-90 bin kişilik bir kolu gibiydi.
Ki, bu bağlarını gizleme/gizlenme gereği bile hissetmiyorlardı.
Rus Wagner'ler (paralı-sözleşmeli Rus güçleri) bile kendini gizlerken, herhangi bir şekilde gündeme geldiklerinde Rusya tarafından yok sayılırken, İran/Sistani Haşdi Şabi'ye alenen sahip çıkıp destek olmuşlardı.
Kasım Süleymani'nin öldürülmesine gösterilen tepki de, bu sahiplenmenin ete kemiğe bürünmüş şekliydi.
Papa'nın, Irak'taki en büyük dini lider-Şii Sistani ile görüşmesi ve Haşdi Şabi örgütünü kucaklaması bu yüzden önemli/manidar ve Suriye konulu mesaj içeriklidir.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un bugün, "Rusya/Türkiye/Katar, Suriye'deki ayrılıkçılık girişimleriyle mücadele etme konusunda mutabakat sağladı" açıklamasının zamanlaması asla tesadüfi değildir ve Papa Ziyaretiyle Haşdi Şabi üzerinden planlanan muhtemel adımlara dair ön alma mesajı içermektedir.
Keza, ilgili/yetkili kişilerce doğrulanmamış olsa da, doğruluğu çok muhtemel olan bir habere göre Beşar Esad'ın zehirlendiği, eşiyle beraber Moskova'ya götürülüp tedavi edildiği haberinin de bugünlere tekabül etmesi konuyla doğrudan ilgili ve ilintilidir.
Önümüzdeki günlerin İran/Irak ve dolayısıyla bölgemiz odaklı ciddi gelişmelere gebe olacağını söylemiştim.
Somutlaştıralım bunu,
Ve, Suriye İç Savaşını da dahil edelim.
Bu süreçte YPG/PKK'nın yanında Haşdi Şabi'nin de ABD ile kol kola olduğunu görürsek hiç şaşırmayın.
Kaldı ki, bu örgüt daha önceleri de, ne ABD'lilere ve ne de İsrail’e dönük bir saldırı ve eylem içinde olmuştu.
ABD düşmanlığı laf/söz/söylem ve hamasetten öteye geçmemişti.
Şimdi ise, gizlenmeye/gizlemeye bile ihtiyaç duymadan "ABD/Sistani/ YPG/Haşdi Şabi" örgütlerinin ittifak ve işbirliğine şahit olacağız gibi görünüyor.
Karışacak; Suriye önümüzdeki günlerde iyice karışacak.
1-2 yıldır gelen yalancı bahar/barış, yerini dünlerden daha beter kanlı çatışmalara, umulmadık ittifaklara ve Türkiye'ye dönük yeni plan ve saldırılara bırakacak.
Çok ilginç…
Şiiler/Sistani/Haşdi Şabi olarak bir taraftan ABD'nin ezeli/ebedi düşmanı olacaksın, diğer taraftan başta Suriye ve Irak olmak üzere bölgede ABD ile ittifak içinde hareket edeceksin.
Ama Türkiye bu tezgahı da bozacaktır.
Suriye İç Savaşı'nın başlarından farklı olarak son yıllarda gösterdiği basiret ve ferasetle Türkiye'yi güneyden kuşatma senaryolarını boşa çıkarttığı gibi,
Doğu Akdeniz/Libya’da tezgaha gelmediği gibi,
Kuzey Irak ve PKK konusunda taviz vermeyip katıksız bir mücadeleye giriştiği gibi;
Suriye İç Savaşı'nın başlayacak bu yeni evresinde Papa mihmandarlığında planlanan Şii/Haşdi Şabi soslu yeni oyun ve organizasyonu da akim bırakacak, boşa düşürecektir.
Herkes bilmeli ki; ne olursa olsun, eğer bu bölgede bir oyun kurulacak ve yeni bir oluşuma gidilecekse; bu, Türkiye'siz ve Türkiye'ye rağmen olmayacaktır/olmaz/olamaz.
Pandemiye rağmen bile olamaz,
Uygulanan ekonomik manipülasyon ve krize rağmen bile olamaz,
Türkiye'yi yalnızlaştırma çabalarına rağmen bile olamaz,
Başta Suudi Prensi Salman ve Birleşik Arap Emirlikleri Prensi Zayed ve ülkeleri olmak üzere takviye edilen terör örgütlerine rağmen olmaz/olamaz/olmayacaktır.
Zor günlerden geçiyoruz ama çok daha zor günlere giriyoruz ve daha daha zoru bizleri bekliyor..!
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
bek