Erdoğan 'Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak'
Referandum öncesinde ve hemen akabinde eksiklik, aksaklık ve sıkıntılara dair eleştirel yazılar yazdım.
Hepsinin sonunda Cumhurbaşkanı’nın hemen her şeyin farkında olduğunu dile getirdim.
Vaktini beklediğini söyledim,
“Yumruğunu cebine koyarak gözlemlediğini, zamanı gelince harekete geçeceği" inancımı dillendirdim.
Cumhurbaşkanın referandum sonrası adımlarını yeniden gözlediğimde; onun azmini, cehdini, mücadele hırsını görmek, ülkemiz ve AK Parti için yapacağı icraatları onun sözlerinden ve satır aralarından duymak beni ziyadesiyle memnun etti.
Müşahede ve izlenimlerimi paylaşmak istiyorum…
Şimdi restorasyon, reform ve yapısal değişim zamanı…
Güvenlik ve Savunma başlıklı Terörle mücadele daha kapsamlı ve radikal şekilde devam edecek,
Ekonominin büyüme ve gelişmesine matuf yerel ve uluslararası çalışmalara hız verilecek,
Ülkemizde toplumsal barış ve uzlaşı için yeni adımlar atılacak,
Coğrafyamızdaki çatışma, kaos ve trajik karışıklıkların sonlanması için uluslararası mutabakat esas olmak üzere; milli reflekslerimiz çerçevesinde tavizsiz bir duruş sergilenecek, milli ve insani adımlar hız kazanacak,
Devletimizin zaafa uğramaması, kurumlararası mutabakatla “milli ve yerli” duruş sergilenmesinden asla taviz verilmeyecek,
Kurulmakta olan “Yeni bir Yüzyıl”lık “Yeni Dünya Konsept”inde ülkemizin hakettiği yeri alması için gerekenler milli refleks ve diplomatik adımlarla yapılacak.
Ana başlıklarla dile getirdiğim izlenilerimi başka bir kısmıyla yazıma devam etmek istiyorum.
Mayıs ayı içinde AK Parti üyesi ve Genel Başkanı olarak “Yeni Yönetim Sistemimizin tabana ve zihinlere yansıması startı" verilmiş olacak,
AK Parti, sil baştan elden geçirilecek,
Genel merkez MYK, MKYK başta olmak üzere il ve ilçe teşkilatları büyük bir ciddiyet ve hızla değerlendirilerek revize edilecektir.
Özellikle FETÖ ile irtibat ve iltisaklı olanlar, geçmişte iyi niyetle bile olsa bunlarla teşriki mesaide bulunanlar elimine edilecektir.
Rehavet, atalet ve iktidar sarhoşluğuna kapılanlar, mental yorgunluğa maruz kalanlar, heyecan ve azmini kaybedenler pasifize edilecektir.
Cebini, kişisel menfaatini ve zaman içinde bencilliğini öne çıkartanlarla yollar ayrılacaktır.
Milletin içinden çıkıp millete yüksekten bakma noktasına gelmiş olanlar, kibire bürünenler, küstahlaşanlar elenecektir.
Yanlışa bulaşanlar, çalmayı, çırpmayı meşru görenler, verilen görevlerde hoyratça yanlışa bulaşanlar belirlenecek ve hukukun önüne çıkartılacaktır.
Parti’yi kendiyle kaim görüp, “ben yoksam parti biter” gibicesinden havalara girip kendini bir halt sananlara bedel ödetilecektir.
Yüzü eskiyenler, siyasi emeklilik zihniyetine bürünüp heyecanını kaybedenler, finişe gitmeye nefesi yetmeyenler dinleneceklerdir.
Bu bağlamda mevcut teşkilat yapılanmasının en az yarısının değişeceğini göreceğiz.
Özetle AK Parti tepeden tırnağa restore edilecek; en tepeden, belde teşkilatına kadar revizyona tabi tutulacaktır.
Devlet yapısı ve dolayısıyla Bürokrasi sil baştan gözden geçirilip revizyon ve restorasyon burada da icra edilecektir.
Yıllardır üst düzey yönetici olmak meslek hastalığına tutulanlara koltuğun babalarının mülkü olmadığı gösterilecektir.
Kamu görevlerinde “Devlete sadakat esas olmak üzere; liyakat ve ehliyet esas alınacak” mobilizasyon unsuru hakim kılınacaktır.
Bir görevde yıllarca kalınamayacaktır.
Mevcut Kamu Bürokrasi’sinin Daire Başkanı pozisyonuna kadar daha üst noktaları elden geçirilecek ve çok ciddi değişiklikler yapılacaktır.
Özellikle “17-25 Aralık öncesi olanlar” değişime tabi tutulacaktır.
Herhangi bir şekilde “iyi niyetle bile olsa” FETÖ ile iş tutanlar, irtibatlı olanlar mevcut konumlarını koruyamayacaklardır.
İllerde valilerin, ilçelerde kaymakamların yarıdan fazlasını değişeceğini söyleyebiliriz. Bu bağlamda mülki idare amiri atanmasına dair farklı ve pozitif değişikliğin de olacağını göreceğiz.
Bürokrasinin “sonuç odaklı, çözüm getirici ve ayak bağı olmayacak” şekilde yapılanması esas prensip olacaktır.
Belediyeler en ince detayına kadar incelenecek ve değerlendirilecektir.
FETÖ ile irtibatlı, iltisaklı ve bir şekilde yolları kesişmiş olanlar yönetimden uzaklaştırılacaktır.
Belediyelerdeki hoyratlık, aymazlık ve lakaytlıklara asla lakayt kalınmayacak, ivedilikle kan değişimleri yapılacaktır.
Özellikle AK Parti’li belediyeler başta olmak üzere müsamahasız bir şekilde gözden geçirilecektir.
Büyükşehir Belediyeleri de dahil olmak üzere; pek çok başkan ve meclis üyelerine görevden el çektirildiğini göreceğiz.
Filancanın yakını, akrabası veya arkadaşı gibi taviz ve iltimaslar asla gösterilmeyecek, kim olursa olsun, görevinde kalamayacaktır.
Bu bağlamda bazı büyükşehir başkanlarının, büyük İlllerin ve ilçelerin başkanlarının değiştiğini görecek olmamız sürpriz olmayacaktır.
İzlenilerime dair daha yazılacak çok şey var ama şimdilik bunlarla yetinmek istiyorum.
Devlet prangalarından ve cerahatten kurtulacaktır.
Peki bunlar kolay mı olacaktır?
Hayır…
Çok kolay olmayacaktır,
Karşı direnişlerle karşılaşılacaktır,
Ayak oyunları, dalavereler, kirliyken temizmiş gibi sergilenen tavırlar görülecektir.
Ama taviz verilmeyecek, devlet restorasyonu mutlak anlamda yapılacaktır.
Tüm bu konularda yapılacakların bu sene sonuna kadar bitirilmesi planlanmaktadır.
2017 değişim, dönüşüm, reform ve restorasyon yılı olacak, 2018 ise icraatların yapılarak millete sunulması sürecini kapsayacaktır.
2017’nin ikinci yarısı çok sıcak geçecektir,
Gidenler, kızanlar, kırılanlar, bağıranlar, koltuklarını kaybedenleri göreceğiz,
Kendini “vazgeçilmez” sananlardan vazgeçildiğini gözleyeceğiz.
Unutmayalım ki; mezarlıklar kendini “vazgeçilmez” sananlarla doludur.
Keza; siyasi ve bürokratik mezarlıklar da aynen böyledir.
Sayın Cumhurbaşkanı'nı yakından izlemek yeniden umutlandırdı,
Heyecanım yenilendi,
“Acaba” diye kaygı duyan milletimizin kaygılarına dair endişelerim dağıldı.
Bozulan, dağılan, küstahlaşan Yeniçeri ve Sipahi Ocağını hizaya getiren IV. Murat’ın toparlanarak gittiği Bağdat Seferi aklıma geldi,
Aynen o tarihi vaka gibi yine, yeniden diyeceğimize dair umutlarım arttı,
Bu kararlılığı görmek millet, milliyet ve devlet için geleceğe dair ümidimi artırdı.
İnanıyorum ki; Sayın Erdoğan bu kararlılıkla yürüyecek, Parti’sini 2002 ruhuna yakın bir heyecan ve zihniyete yakınlaştırarak ülkemizin gelişim hamlesini sürdürecektir.
İçinden geçtiğimiz bu kritik süreçte ihtiyacımız olan tam da budur.
Yeni bir enerji, sinerji ve heyecan,
Birlik ve beraberlik,
Safları sıklaştırarak daha güçlü bir “Türkiye” mücadelesine tavizsiz daimiyet ve ebediyet.
Enseyi karartmayalım,
Yeni sistemle, revize ve restore edilen hükümet, devlet yapısı ve “Ülkesellik” esaslı anlayışla zorlukları aşacağız,
Biz bu çabayı göstereceğiz ve göstermeliyiz,
Gayret bizden Tevfik Allah’tandır.
Bir sonraki Bir Portre yazımda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlarım.
Vaktini beklediğini söyledim,
“Yumruğunu cebine koyarak gözlemlediğini, zamanı gelince harekete geçeceği" inancımı dillendirdim.
Cumhurbaşkanın referandum sonrası adımlarını yeniden gözlediğimde; onun azmini, cehdini, mücadele hırsını görmek, ülkemiz ve AK Parti için yapacağı icraatları onun sözlerinden ve satır aralarından duymak beni ziyadesiyle memnun etti.
Müşahede ve izlenimlerimi paylaşmak istiyorum…
Şimdi restorasyon, reform ve yapısal değişim zamanı…
Güvenlik ve Savunma başlıklı Terörle mücadele daha kapsamlı ve radikal şekilde devam edecek,
Ekonominin büyüme ve gelişmesine matuf yerel ve uluslararası çalışmalara hız verilecek,
Ülkemizde toplumsal barış ve uzlaşı için yeni adımlar atılacak,
Coğrafyamızdaki çatışma, kaos ve trajik karışıklıkların sonlanması için uluslararası mutabakat esas olmak üzere; milli reflekslerimiz çerçevesinde tavizsiz bir duruş sergilenecek, milli ve insani adımlar hız kazanacak,
Devletimizin zaafa uğramaması, kurumlararası mutabakatla “milli ve yerli” duruş sergilenmesinden asla taviz verilmeyecek,
Kurulmakta olan “Yeni bir Yüzyıl”lık “Yeni Dünya Konsept”inde ülkemizin hakettiği yeri alması için gerekenler milli refleks ve diplomatik adımlarla yapılacak.
Ana başlıklarla dile getirdiğim izlenilerimi başka bir kısmıyla yazıma devam etmek istiyorum.
Mayıs ayı içinde AK Parti üyesi ve Genel Başkanı olarak “Yeni Yönetim Sistemimizin tabana ve zihinlere yansıması startı" verilmiş olacak,
AK Parti, sil baştan elden geçirilecek,
Genel merkez MYK, MKYK başta olmak üzere il ve ilçe teşkilatları büyük bir ciddiyet ve hızla değerlendirilerek revize edilecektir.
Özellikle FETÖ ile irtibat ve iltisaklı olanlar, geçmişte iyi niyetle bile olsa bunlarla teşriki mesaide bulunanlar elimine edilecektir.
Rehavet, atalet ve iktidar sarhoşluğuna kapılanlar, mental yorgunluğa maruz kalanlar, heyecan ve azmini kaybedenler pasifize edilecektir.
Cebini, kişisel menfaatini ve zaman içinde bencilliğini öne çıkartanlarla yollar ayrılacaktır.
Milletin içinden çıkıp millete yüksekten bakma noktasına gelmiş olanlar, kibire bürünenler, küstahlaşanlar elenecektir.
Yanlışa bulaşanlar, çalmayı, çırpmayı meşru görenler, verilen görevlerde hoyratça yanlışa bulaşanlar belirlenecek ve hukukun önüne çıkartılacaktır.
Parti’yi kendiyle kaim görüp, “ben yoksam parti biter” gibicesinden havalara girip kendini bir halt sananlara bedel ödetilecektir.
Yüzü eskiyenler, siyasi emeklilik zihniyetine bürünüp heyecanını kaybedenler, finişe gitmeye nefesi yetmeyenler dinleneceklerdir.
Bu bağlamda mevcut teşkilat yapılanmasının en az yarısının değişeceğini göreceğiz.
Özetle AK Parti tepeden tırnağa restore edilecek; en tepeden, belde teşkilatına kadar revizyona tabi tutulacaktır.
Devlet yapısı ve dolayısıyla Bürokrasi sil baştan gözden geçirilip revizyon ve restorasyon burada da icra edilecektir.
Yıllardır üst düzey yönetici olmak meslek hastalığına tutulanlara koltuğun babalarının mülkü olmadığı gösterilecektir.
Kamu görevlerinde “Devlete sadakat esas olmak üzere; liyakat ve ehliyet esas alınacak” mobilizasyon unsuru hakim kılınacaktır.
Bir görevde yıllarca kalınamayacaktır.
Mevcut Kamu Bürokrasi’sinin Daire Başkanı pozisyonuna kadar daha üst noktaları elden geçirilecek ve çok ciddi değişiklikler yapılacaktır.
Özellikle “17-25 Aralık öncesi olanlar” değişime tabi tutulacaktır.
Herhangi bir şekilde “iyi niyetle bile olsa” FETÖ ile iş tutanlar, irtibatlı olanlar mevcut konumlarını koruyamayacaklardır.
İllerde valilerin, ilçelerde kaymakamların yarıdan fazlasını değişeceğini söyleyebiliriz. Bu bağlamda mülki idare amiri atanmasına dair farklı ve pozitif değişikliğin de olacağını göreceğiz.
Bürokrasinin “sonuç odaklı, çözüm getirici ve ayak bağı olmayacak” şekilde yapılanması esas prensip olacaktır.
Belediyeler en ince detayına kadar incelenecek ve değerlendirilecektir.
FETÖ ile irtibatlı, iltisaklı ve bir şekilde yolları kesişmiş olanlar yönetimden uzaklaştırılacaktır.
Belediyelerdeki hoyratlık, aymazlık ve lakaytlıklara asla lakayt kalınmayacak, ivedilikle kan değişimleri yapılacaktır.
Özellikle AK Parti’li belediyeler başta olmak üzere müsamahasız bir şekilde gözden geçirilecektir.
Büyükşehir Belediyeleri de dahil olmak üzere; pek çok başkan ve meclis üyelerine görevden el çektirildiğini göreceğiz.
Filancanın yakını, akrabası veya arkadaşı gibi taviz ve iltimaslar asla gösterilmeyecek, kim olursa olsun, görevinde kalamayacaktır.
Bu bağlamda bazı büyükşehir başkanlarının, büyük İlllerin ve ilçelerin başkanlarının değiştiğini görecek olmamız sürpriz olmayacaktır.
İzlenilerime dair daha yazılacak çok şey var ama şimdilik bunlarla yetinmek istiyorum.
Devlet prangalarından ve cerahatten kurtulacaktır.
Peki bunlar kolay mı olacaktır?
Hayır…
Çok kolay olmayacaktır,
Karşı direnişlerle karşılaşılacaktır,
Ayak oyunları, dalavereler, kirliyken temizmiş gibi sergilenen tavırlar görülecektir.
Ama taviz verilmeyecek, devlet restorasyonu mutlak anlamda yapılacaktır.
Tüm bu konularda yapılacakların bu sene sonuna kadar bitirilmesi planlanmaktadır.
2017 değişim, dönüşüm, reform ve restorasyon yılı olacak, 2018 ise icraatların yapılarak millete sunulması sürecini kapsayacaktır.
2017’nin ikinci yarısı çok sıcak geçecektir,
Gidenler, kızanlar, kırılanlar, bağıranlar, koltuklarını kaybedenleri göreceğiz,
Kendini “vazgeçilmez” sananlardan vazgeçildiğini gözleyeceğiz.
Unutmayalım ki; mezarlıklar kendini “vazgeçilmez” sananlarla doludur.
Keza; siyasi ve bürokratik mezarlıklar da aynen böyledir.
Sayın Cumhurbaşkanı'nı yakından izlemek yeniden umutlandırdı,
Heyecanım yenilendi,
“Acaba” diye kaygı duyan milletimizin kaygılarına dair endişelerim dağıldı.
Bozulan, dağılan, küstahlaşan Yeniçeri ve Sipahi Ocağını hizaya getiren IV. Murat’ın toparlanarak gittiği Bağdat Seferi aklıma geldi,
Aynen o tarihi vaka gibi yine, yeniden diyeceğimize dair umutlarım arttı,
Bu kararlılığı görmek millet, milliyet ve devlet için geleceğe dair ümidimi artırdı.
İnanıyorum ki; Sayın Erdoğan bu kararlılıkla yürüyecek, Parti’sini 2002 ruhuna yakın bir heyecan ve zihniyete yakınlaştırarak ülkemizin gelişim hamlesini sürdürecektir.
İçinden geçtiğimiz bu kritik süreçte ihtiyacımız olan tam da budur.
Yeni bir enerji, sinerji ve heyecan,
Birlik ve beraberlik,
Safları sıklaştırarak daha güçlü bir “Türkiye” mücadelesine tavizsiz daimiyet ve ebediyet.
Enseyi karartmayalım,
Yeni sistemle, revize ve restore edilen hükümet, devlet yapısı ve “Ülkesellik” esaslı anlayışla zorlukları aşacağız,
Biz bu çabayı göstereceğiz ve göstermeliyiz,
Gayret bizden Tevfik Allah’tandır.
Bir sonraki Bir Portre yazımda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlarım.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
