Ekonomik önlemler semeresini vermeye başladı ve gelişmeler olumlu yönde…

Ekonomik önlemler semeresini vermeye başladı ve gelişmeler olumlu yönde…
Birkaç gelişme sıralayacağım; Ekonomik, siyasal ve diplomatik…
 
—İngiltere Başbakanı ile Yunanistan Başbakanı, oluşan gerginlik nedeniyle görüşmeyi iptal ettiler ama Erdoğan’la Yunanistan Başbakanı Miçotakis arasında oldukça sıcak ve yapıcı bir görüşme geçti.
 
—BM Genel Sekreteri Guterres görevi süresince ilk kez Gazze için yetkisini kullandı: "99. maddeyi" devreye soktu.
99. Madde ise "Genel Sekreter, kendi görüşüne göre uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını tehdit edebilecek herhangi bir konuyu Güvenlik Konseyi'nin dikkatine sunabilir." hükmünü içeriyor.
 
—Erdoğan’ın, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya karşı ortaya koyduğu eleştiri uluslararası arenada daha çok ve hızlı kabul görmeye/destek bulmaya başladı.
 
—Her ağzını açtığında Türk Ekonomisine dair kötümserlik akıtan Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) Türkiye’nin kredi notu görünümünü pozitife yükseltti.
 
Sadece bununla da kalmadı ve Türkiye ekonomisinin yeniden dengelendiğini söyleyenen S&P, "Temel senaryomuz Türk ekonomisinin yumuşak inişten faydalanacağı yönündedir. Ödemeler dengesi sonuçlarının iyileşmesi, yurt içi tasarrufların artması, Türk lirasındaki artış, Türkiye'nin kullanılabilir döviz rezervlerinin yükselmesi durumunda notunu da yükseltebiliriz.” dedi.
 
—Merkez Bankası'nın toplam rezervleri, 1 Aralık haftasında bir önceki haftaya göre 3 milyar 656 milyon artarak 140 milyar 149 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı…
 
—Arap ülkelerinin/özellikle Körfez sermayesinin Türkiye’ye yönelişi hız kazandı.
 
—Avrupa Birliğinden olumlu sesler gelmeye başladı.
 
—Bu hafta açıklanan aralık ayı enflasyonu, beklentinin altında gerçekleşti ve 2024 yılı tahminlerinin realizasyonu için umut verdi.
 
—Özellikle Ortodoks ekonomik politikalara geçilmesi ve parasal sıkılaştırmayla gelen faiz artışları sonrası bankalardaki döviz cinsinden mevduatta hızla TL’ye geçiş başladı ve artan şekilde devam edecek gibi görünüyor.
 
—Daha pek çok gelişmeler var ama Türkiye’nin kredi risk primindeki gerilemeyi de söyleyip aktarımları tamamlayacağım.
 
Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), 367,52 puana inerek 2 yılın en düşük seviyesini gördü. Yeni ekonomi yönetiminin fiyat istikrarını sağlamaya yönelik adımları kademeli olarak uygulamaya alınırken devam eden jeopolitik risklere karşın Türkiye'nin CDS'i gerilemeyi sürdürüyor…
 
Bunları ne için aktardım?
Birincisi;
Bunların hepsi direk veya dolaylı olarak Türkiye için avantaj ve olumluluk içeren ve getiren gelişmelerdir.
İkincisi;
Hatırlayın,
Seçimlerin hemen akabinde kurulan Bakanlar Kuruluna dair olumlu izlenimlerimi dile getirmiştim.
Özellikle de Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olmasıyla oluşan olumlu havanın ilerleyen aylarda reel pozitif gelişmeleri doğuracağını söylemiştim.
Zor olacak/acı verecek/özellikle orta-alt gelir grubu epey büyük sıkıntılar çekecek ama bazı radikal önlemler alınacak ve alınmak zorunda demiştim.
Geçmişin eleştirisini yapmaya; Nebati şunu yapmadı/Merkez Bankası Başkanı böyle etmedi/politikalar dünyanın tersineydi  gibi polemiğe girmeden nelerin yapılmasını/yapılmamasını ve ekonomiye katkı sağlayacak diğer yapısal adımlara odaklanılmasının en elzem durum olduğunu söylemiştim hep…
Neden öyle demiştim?
Çünkü suçlu/hatalı aramakla geçilecek vakit, hepimize/herkese/ekonominin kronik sorunlarına sadece kaybettirir, kaybettirecektir diye…
Bir şeyi daha ısrarla ve tekraren vurgulamıştım;
Asla rehavete yer olmamalı…
Şimdi aynı uyarı ve ikazı yapmanın tam da vaktidir.
Nasılsa düzeliyoruz/nasılsa notumuz yükseliyor/nasılsa kredi risk primimiz düşüyor ve nasılsa döviz rezervlerimiz artıyor diye bir rehavete girip, başlatılan/başlatılması gereken ve tavizsiz yürütmek zorunda olunan politikalarda herhangi bir rehavet başgösterirse, emin olunsun ki yedi ay öncesinden daha beter hale geliriz!
Bu böyle biline; herkes ona göre müteyakkız olmaya ve disiplinli davranmaya riayet etmelidir.
 
Arkadaşlar!
Hep dedim ve diyorum,
Ekonomi/Siyaset/Diplomasi birbiriyle ilintili, birbirini destekleyen veya aşağı çeken ve bir diğerinden bağımsız olmayan en hayati unsurlardır.
Özellikle paranın sahipleriyle kurulan iyi ilişki veya ortaya çıkan kötü hal hemen her şeyi bütüncül şekilde etkiler.
Durum, bir zincirin halkaları/domino taşları ve dişlinin çarkları gibi etki yaratır.
Bir diğer deyişle; akıl ve güç sahiplerinin herhangi bir coğrafyadaki ve hatta ülkemize çok uzak bir coğrafyadaki politikaları bizi neden etkilesin ki; muhalif ve mugayir davransan ne olur ki gibi bir durum yoktur.
 
Hep demiştim ve yine diyorum:
Dünyanın herhangi bir coğrafyasında herhangi bir ekonomisinde veya herhangi bir devletinde olan herhangi bir olay spontane değildir ve mutlaka "Güç ve Akıl Sahipleri”nin bilgisi veya planı haricinde cereyan edemez!
 
Hal ve ahval böyleyken/Küresel gelişmeler farklı bir şekilde cereyan ederken/Dünya eski pratiklerinden uzaklaşmışken yeni kodlara adaptasyon, ekonomik/siyasal/diplomatik yeni nesil yönetsel formülasyon ve çok boyutlu yaklaşımlar geliştirilmesi artık kaçınılmazdır.
 
Sonuç:
Devletler ve liderler değişim kavşaklarında yeniden konumlanabildikleri/yeniliğe ayak uydurabildikleri ve hatta kurucu/yapıcı rol alabildikleri ölçüde ayakta kalırlar.
Türkiye/Erdoğan/Türk Diplomasisi ve Türk ekonomi yönetiminin, küresel gidişatın bu özelliğine iyice vâkıf olduğunu ve ona uygun adımlar attığını gözlemliyor ve düşünüyorum.
Bu oldukça memnuniyet verici bir durum.
Ama hep dediğim gibi "Rehavet yok.” ve "Eski hâl muhal; ya yeni hâl veya izmihlâl” bilincinde olmak; başarının olmazsa olmaz koşuludur!..



Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • Cemil
    Kaleminize sağlık ekonomimizin duzelme yoluna giriyormu anlamında acaba?
  • Ömer
    Elinize sağlık.
  • Ahmet
    İnşallah dediğiniz ve umduğumuz gibi önümüzdeki yıl herşey güzel olacak. Kaleminize sağlık. Sağlıcakla.
  • Murat
    Kaleminize sağlık. Sayın başkanım. Biliyorum bir kulüp başkanı kimliğiniz ile futbol ve bu oyun hakkında fazla yorum yapmamakla birlikte, dün yaşanan üzücü olay ile ilgili, görüşlerinizi ve asıl meselenin aslında sadece oyunla alakalı olmadığını yorumlar olduğunuzu duyar gibiyim. Gündeminize , kaleminize alırsanız her zamanki gibi dikkatle okuyacağım.
  • Hasan Almanya
    Muthis yazı
  • İbrahim Ş.
    Ülkemizin Yüzde 10 Da Bu inanmışlık Adanmışlık Varmı Diye Sormadan Edemiyorum Yarabbi Sen Her Şeye Kadir ve Hakimsin Kardeşlerimize Kolaylıklar İhsan Eyle. Mazlumu Muhafaza Eyle Zalimi Kahru Perişan Perişan Eyle Yarabbi.
  • Emin CAN
    Değerli başkanım. Kaleminize sağlık. Hayırlı bir gün diliyorum. Elinize emeğinize sağlık. Yine bizler için uyarıcı ve eğitici bir yazı olmu. Elinize emeğinize sağlık
  • Hasan
    Elinize sağlık
  • Erdem T.
    Elinize sağlık
  • Enis
    Durumu şiir gibi anlatmışsınız
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı