Dikkat etmemiz gereken yeni tehlike ve riskler..

ABD dönüşü Sayın Cumhurbaşkanı'mızın gözlerindeki yorgunluğa rağmen; ışığı, azmi ve kararlılığı gördükçe kendime şu soruyu soruyorum.? Bizler onun yüzde biri kadar bile yorulmadığımız halde; bugün ülke için şikayet etmeye hakkımız var mı ?
Dikkat etmemiz gereken yeni tehlike ve riskler..
Konu Vatan ve gerisi teferruat ise geleceğimiz olan yeni nesil için azmetmeye ve savaşmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Buna mecbur ve mahkumuz.

Bu arada TV ve gazetelerde sıkça boy gösteren sahte FETÖ savarlara da bir çift sözüm var; "Beyler, Konu Vatan.... FETÖ ile savaş çok ciddi. Bu yüzden de, iki dakikacık olsun delikanlı olun ve FETÖ ile savaşı sulandırmayın." diyerek  Bir Portre'ye devam edelim.


'15 Temmuz Darbe Girişimi'nden sonra  karşı karşıya  olduğumuz risk ve tehlikeler maalesef çeşitlenerek sürmektedir. Düşman, durmaksızın her türlü yeni ve farklı yol, yöntem, şekil ve kılıfla gelmeye devam etmektedir. 

Bu noktada günümüz ve önümüzdeki günlere dair gözlediğim ve mutlaka üzerinde durulması gereken tehlike ve tuzaklara dikkat çekmek istiyorum.

Cezaevleri, İnfaz Koruma Memurları, Gardiyanlar,

Özellikle, 15 Temmuz sonrası FETÖ’cü darbeciler ve onların müntesip ve destekçisi olduğu belirlenenler, gözaltına alınıp pek çoğu tutuklanarak Cezaevlerine gönderilmektedir. Tam da bu noktada, risk ve tehlike kendini göstermektedir. Yıllardır Adalet Bakanlığı bünyesinde örgütlenen bu terör örgütü; Gardiyan ve İnfaz Koruma Memurluklarını da ihmal etmemiş, mensupları ve adamlarını buralara da yerleştirmiştir.

Bu nedenle; dışarda bile bir arada olma imkanı olmayan, Emniyet, TSK, Yargı, Müfettiş ve diğer bürokrasideki FETÖ mensuplarının, iş ve finans dünyası FETÖ’cülerinin hepsi Cezaevlerin de  bir araya gelmiş bulunmaktadır. Bu  durumda;  devleti zora düşürmek, algı oluşturmak, uluslararası arenaya ülkeyi karalamak için her türlü alçaklığı irtikap etmekten imtina etmeyeceklerdir. Bunlar içerde yapabilecekleri isyan çıkartılması, intiharlar, ölümler vb. gibi eylemlere karşı uyanık ve çok dikkatli olunmalıdır. Özellikle, bu mahkum ve tutuklularla ilgili Cezaevi çalışanlarının( gardiyanından, temizlikçisine, aşçısına, sağlıkçısına ve kantincisine kadar)  ivedilikle ve mutlaka incelenmesi, irdelenmesi ve FETÖ’cü unsurların acilen tasfiye ve ihraç edilmesi gereklidir.

Bu suretle; gözaltındakilerin, tutuklu veya mahkum olanların birbiriyle irtibat kurmaları, dışarıya provakatif haber sızdırmaları, içerde organize olarak ajitatif bir hareket ve eyleme girişmeleri engellenmiş olacaktır. Bu konu bugünlerde taviz verilmeden ve geciktirilmeden el atılması gereken  en önemli risklerden biridir.

Özel Güvenlik Şirketleri,

Devletin çalışmaları, ortaya çıkan haberler ve alınan duyumlara göre özel güvenlik şirketlerinin ve özellikle de silahlı olanların yaklaşık % 50’sinin, direk veya dolaylı şekilde FETÖ iltisak ve irtibatlı olduğu söylenmektedir. Bütün kritik ve stratejik kurumların en mahrem güvenlik tedbiri bunlar tarafından sağlanmaktadır. Kurumların tüm birimine en rahat girip çıkabilme imkanı olan bu çalışanların, acilen ve hızla gözden geçirilmesi ve bunlarla ilgili tasfiye, ihraç sürecinin başlatılması, gerekli görülenlerin  vakit kaybetmeden kanunların karşısına çıkartılması gereklidir.

15 Temmuz’un unutturularak “Mağduriyet edebiyatı” içerikli algı operasyonu,

Tek bir kimsenin bile mağdur edilmemesi konusunda herkes hemfikirdir. Bu konunun aksini savunmak bile abestir. Ama durum geldiğimiz noktada öyle bir hal aldı ki; mağduriyet üzerine  yeni  bir konsept oluşturulmaya ve 15 Temmuz katliamı yokmuş da, sadece devlet tarafından ihraçlarla mağdur edilenler sorunu varmış gibi bir hava oluşturulmaya başlandı. Daha önce de bu noktaya ısrarla parmak bastım; bu durum, FETÖ’nün  konuyu saptırmacı bir “algı operasyonu”dur dedim. Hala da aynı şeyi yine ve yeniden diyorum. Bu oyuna gelmeyelim. Devlet kimseyi mağdur etmeyecek, gerçekten mağdur ve mazlum olan hakkını yeniden  elde edecektir. Ama burada tuzağa düşüyor;  240 şehit, 2000’den fazla yaralıyı ve büyük psikolojik travmalar yaşayan devlet ve milletimizin acısını unutuyoruz.  Lütfen ve lütfen bu manipülatif algı operasyonlarına aldanmayalım, uyanık olalım…

CHP’de neler oluyor, Kılıçdaroğlu’na ne oluyor,

15 Temmuz beyanatını ve daha sonra Yenikapı’da gösterdiği birlik ve beraberliğimize dair duruşunu hepimiz takdir edip saygıyla tebrik etmiştik. Hep böyle olmasını dilemiş ve inanmak istemiştik.

Fakat Kılıçdaroğlu özellikle Artvin’de kendisine yapılan saldırı sonrası bir bocalamaya girdi. CHP’nin Parti meclisi toplantısı sonrası  Parti sözcüsü Selin Sayek Böke’nin kendinden menkul beyanatlarıyla başlayan ayrılıkçı sürece maalesef Kılıçdaroğlu da katılmaya başladı. 

Ne yazık ki; “CHP FETÖ”sünün Kılıçdaroğlu’nu sıkıştırmaya başladığını düşünüyorum. MHP üzerinden ameliyat yapamayan FETÖ, Bahçeli’nin dik duruşu; vatan, millet, birlik beraberlik konusunda tavizsiz refleksiyle MHP’de umduğunu bulamadı. 15 Temmuz sonrası tasfiye ve ihraçlarla da tabanı karşısında Bahçeli’nin eli güçlendi. Milli ve yerli duruşu taraflı tarafsız herkesçe takdir edildi. 

Tam da bu noktada MHP’den uzaklaşan FETÖ’cüler siyaseten CHP’ye el atmaya, Kılıçdaroğlu’nun birlik, beraberlik tavrına saldırmaya, terör cihetiyle de PKK ve HDP ile dirsek temaslarını hızlandırdılar.

Kılıçdaroğlu’nun son günlerdeki beyanatlarının kendi isteğiyle olduğuna inanmıyorum. Zorlandığını, dayatıldığını ve maalesef kendi gibi davranamayıp böylesi çapraşık, tutarsız ve hizipçi açıklama ve eylemlerde bulunduğunu düşünüyorum.

Aslında en kısa zamanda CHP ve Kılıçdaroğlu’nun  parti sözcüsü başta olmak üzere, FETÖ  ve üst akıl temizliği yapması hem ülke hem de kendi kişisel siyasetleri açısından mutlak gereklidir.

Emekli bir Albay’ın ikinci darbe uyarısı,

İçinden geçtiğimiz kritik günlerde, kimden veya nerden gelirse gelsin, her uyarı dikkate alınıp ciddiyetle değerlendirilmesi gereklidir. Askeri bir gözlemci boyutuyla siyasi niteliği de olan bu emekli Albay tarafından yapılan bu değerlendirmelerin  ve içerdiği konuların da devletin yetkili ve ilgili kurumlarınca mutlaka dikkate alınması lazımdır. Kaldı ki; bu tür söylem ve beyanlar, halkımızın bir kesimi tarafından negatif algılansa da, bu kesimlerin devlete bağlılık ve sadakatlerinin  yeniden dile getirilmesine ve güven tazelenmesine vesile olması boyutuyla önemli buluyorum

Belki kişisel reklemasyon için yapmış bile olsa;  Atilla Uğur’un uyarılarına, gündeme getirdiği konulara ve özellikle de, açıklamalarının  sonunda dile getirdiği birlik beraberlik ve toplu bir milli duruş, yerli hareket stratejisine vurgusunu ciddiyetle dikkate almalıyız.

Kaldı ki; son iki yıldır Doğu ve Güneydoğu’da kimi kesimlerin, Kuzey Irak ve Barzani diyaloğunu keserek, siyasi iktidara ve hükümetimize olan yaklaşım ve desteklerini zayıflatarak, PYD ve Salih Müslim konusunda yakınlık ve sempati oluşturucu “alış veriş” içinde olduğu da malumdur.

Anıtkabir’de Çocuk Parkı,

Bu konuda söz söylemeye bile gerek duymuyordum ama birkaç  cümle etmeden geçemeyeceğim.

Gereksiz, lüzumsuz, tabir yerindeyse aptalca bir tasarruf. Anıtkabir’in olduğu yerleşkede çocuk parkı yapacak o kadar uygun yer varken; silüeti  bozacak şekilde Anıtmezar’ın hemen önüne yapılması yersiz, gereksiz, art niyetli  işgüzarlıktan başka bir şey değildir. Kaldı ki; Anıtkabir askeri yönetimi de kaldırılması kararı almıştır. Keşke  yapılması için hiç izin vermeseydi….

Söylemek yazıp çizmek istediğim çok şey var,bunları da sırası geldikçe yazmaya devam edeceğim. Korkmamız değil ancak dikkat etmemiz gereken çok konu var, ülkemizde istikrarı oturtacağımız güne kadar. Bu vesile ile Sevgili İç İşleri Bakanımız Soylu’nun çalışmalarını ve Emniyet ve İç İşleri Bakanlığındaki yeni düzenlemeleri takdirle takip ediyorum.

Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah’a emanet olun sevgili okurlarım.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı