Müneccim Çoban

Bir ilkbahar günü, zamanın padişahı İncili Çavuşla birlikte Kağıthane civarında dolaşırken önüne davarını katmış, kendi de merkebine binmiş bir çobana rast gelir.
Padişah, çobanı göstererek İncili Çavuş'a der ki;
– "Çobanlar havadan iyi anlarlar.
Git ona sor bakalım; yağmur yağacak mı yağmayacak mı"
İncili Çavuş istemeyerek de olsa gidip sorar.
Çoban, merkebin kuyruğunu tutarak bir süre havaya bakarak öylece durur.
Sonra:
– "Yağmayacak" der.
Bu cevabı alan padişah "iyi o halde biraz daha dolaşalım" der ve yoluna devam eder.
Kısa bir süre sonra bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başlar.
Bunun üzerine padişah, biraz da sinirle bir ses tonuyla İncili'ye seslenir:
– "Hani yağmur yağmayacaktı?.."
İncili bu,
Durur mu,
Hemen cevabı yapıştırır:
– "Müneccim çoban,
Havayı bildiren alet eşeğin kuyruğu olursa,
Sonuç da böyle olur Padişahım!.."

***

İncir

Acımasızlığı ve zalimliğiyle ün yapmış bir vezir, konağının büyük bahçesinde düzenleme yaptırmaktadır.
Günümüz tabiriyle, bir nevi peyzaj…
Kocaman bir incir ağacı vardır.
Vezir bahçenin görüntüsünü bozuyor diye "bunu da istemiyorum, sökün yerinden" der.
O anda bir rastlantı sonucu bahçede bulunan İncili Çavuş, bunu duyunca hemen atılarak vezire şöyle der:
–"Aman efendim,
Söktürmeyin,
İncir ağacını bırakınız, yerinde dursun!"
Vezir, "Niçin?" diye sorar.
İncili Çavuş zekavetini ve hazırcevaplığını konuşturarak taşı gediğine koyan cevabı verir:
– "Nasıl olsa bir gün, birinin ocağına dikersiniz!.."

***

Yemek-Memek

Padişah birgün İncili Çavuş'a sorar:
– "Kuzum İncili Çavuş; söyler misin bana,
Yemek memek derler,
Yemek nedir, memek nedir?"
İncili:
– "Padişahım,
Yemek yüce zatınızın yediği, memek de biz kulların yediğidir…"
Padişah tekrar sorar:
– "Kürk mürk derler,
O ne ola?"
İncili cevap verir:
– "Efendimiz, kürk siz padişahımızın giydiği, mürk biz kulların giydiğidir."
Padişah son bir soru daha sorar:
– "Ya padişah madişah?"
Bu soru üzerine başını iki yana sallayan İncili, adeta "sen kaşındın" dercesine hiç çekinip korkmadan cevap verir:
– "Padişah yüce atalarınız; madişah ise zat-ı aliniz!"


Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.