Bu bir dost yazısıdır: Dost acı söyler!

Bu bir dost yazısıdır: Dost acı söyler!
Rusya-Ukrayna Savaşı dünya için sıradanlaşmaya başlamış, herkes kendi gündem ve sorunlarına yönelmişti.
Ama Putin durmuyordu.
Aralık-2023'le birlikte Rus saldırıları daha stratejik/daha can alıcı ve Ukrayna için daha ölümcül hale gelmeye başladı.
Hal böyleyken, Ukrayna'yı adeta zorla savaş arenasına dönüştüren Amerika ve destek olacağını söyleyen Avrupa ne yapıyordu?
Başkanlık seçimlerine odaklanan Amerika, Kongre kararıyla yardımları kesiyordu.
Almanlar, Ukrayna'ya taarruz füzelerini versek mi vermesek mi diye fantezi yapıyor,
Fransa, yapacağı yardımları nasıl finanse edeceğinin derdine düşüyordu.
İngiltere, haftalarca kayıplara karışıp sonra kanser tedavisi gördüğü ortaya çıkan  prensesin telaşıyla hemhaldi.
Tablo bu iken/tabloyu bu hale getiren Düzenin Efendileri hemen yeni hamlesini yapıyordu.
Tıpkı Hamas'ın İsrail'e saldırması gibi…
Rusya'nın kalbinde/başkentinde bir konser salonuna terör saldırısı.
Sonuçlar vahim; 150 civarı ölü ve yüzden fazla yaralı…
Zavallı Ukrayna! Başına gelecekleri görmüş olmalı ki; daha Putin konuşmadan "biz yapmadık!" diye açıklamalarda bulunuyor.
Amerika "evet evet; Ukrayna yapmadı" diye destek atıyor.
Sonra İŞİD üstleniyor ama saldırıdan 24 saat sonra Putin faturayı Ukrayna'ya kesiyor.
Gerginliğin had safhaya geldiği bu noktada  hızlanan ve Ukrayna'yı dümdüz etmesi muhtemel Rus saldırıları karşısında Ukrayna Dışişleri Bakanı haykırıyor:
"Bize Şu Kahrolası Patriotları Verin Artık!"
Peki bu saldırı sonrası ne olacak?
Rusya, tıpkı İsrail'in Gazze'ye yaptığı gibi çok ağır füzelerle saldıracak.
Daha önce kullanmadığı bir tonluk/iki tonluk/beş tonluk füzelerle hedef ayırt etmeksizin Ukrayna'yı vuracak!
Bu neyi getirecek?
Amerika üzerinden düzenin efendileri Avrupa'ya yönelecek ve sıra size geliyor/ayağınızı denk alın diyecek.
Bunun akabinde ise Avrupa ekonomisini daha da zayıflatacak olan "Savaş Ekonomisi" süreci başlayacak.
Ukrayna'ya yapılmayan yardımlar yapılmaya/verilmeyen silahlar verilmeye başlanacak.
Peki bu Ukrayna'yı kurtaracak mı?
Birilerinin Ukrayna diye bir derdi hiç olmadı ki Ukrayna kurtulabilsin.
Ukrayna fillerin tepiştiği bir arena idi sadece ve halen de öyle…
Son seçimde yüzde 87 oy alarak 2030'a kadar yönetimde kalmayı garantileyen Putin ve onun Rusya'sı ne olacak?/Ukrayna'yı dümdüz ederse Putin'in başı göğe erecek mi?
Tabi ki hayır…
Ukrayna bataklığı Putin'e de 2030'u göstermeyecek!
Rusya, daha da karışacak/ekonomik açıdan zayıflayacak/terör saldırıları artıp muhalif sesler yükselmeye başlayacaktır.
 
Arkadaşlar!
Moskova'daki terör saldırısıyla birlikte başlayan bu yeni sürecin, her coğrafyada mutlaka etkisi olacaktır.
En başta küresel ekonomi olmak üzere; uluslararası siyasal dengeler daha da sarsılacaktır.
Ülkeler nezdinde radikal siyaset/marjinalite-faşizan yaklaşımlar yükselmeye devam edecektir.
Özetle; dünya yanıyor,
Küresel kargaşa ve kaos devam ediyor ve 2026 başına kadar da duracak gibi görünmüyor!
 
Durum böyleyken Türkiye ne yapıyor?
Gökyüzünden habersiz uçurtma uçuruyor…
Ziraat Türkiye kupasını kim alacak dercesine dünyaya/küresel gelişmelere bigane şekilde seçimlere/üstelik adı üstünde; "yerel seçimlere" odaklanarak başını kuma sokuyor.
Gerçekten anlayabilmiş değilim; özellikle de iktidarı…
Buradan, Sayın cumhurbaşkanımızın da gözlerine bakarak şunları söylemek istiyorum;
Neticede belediye başkanlarının seçileceği bir seçime gidiyoruz.
İktidarın değişeceği değil!
Neden sanki genel bir seçime gidiyoruzcasına/neden iktidar değişecekmişçesine bir seçim algısı içindeyiz!
Küresel ekonomi kötü/Türkiye ekonomisi kötü,
Küresel siyaset arapsaçına dönmüş,
Yeni Dünya Düzeni kritik bir kavşakta…
İktidar neden Ankara'yı boşalttı ve İstanbul belediye başkanlığı seçimine angaje halde!
 
Arkadaşlar!
İmamoğlu kazansa ne Kurum kazansa ne!
Ne değişecek ne; İstanbul belediye başkanlığını kazanan yerkürenin barış elçisi mi olacak!
Bence Sayın Cumhurbaşkanımızın çıkıp "bu bir yerel seçimdir/iktidarı değiştirecek bir seçim değildir! Huzur ve sükun içinde bir seçim geçirmeyi diliyorum. Kim kazanırsa kazansın; şimdiden başarılar diliyorum!" gibi bir konuşma yaparak; bu seçimin sadece bir yerel seçim olduğunu vurgulaması en doğru yaklaşım olacaktır.
 
Arkadaşlar!
Gerçekten de öyle; bu sadece yerel yöneticilerin seçileceği bir seçim.
Bu seçimi Türkiye'nin paradigma değişimi/iç ve dış politikalarının değişeceği bir seçim/iktidar değişimi seçimi gibi düşünmek büyük bir hatadır.
Yani öyle şeyler işitiyorum ki; inanın şok oluyorum!
"İstanbul kaybedilirse Gazze kaybeder" filan gibi söylemler!
Yapmayın etmeyin Allah aşkına!
Yahu 2019'da Ankara ve İstanbul'u muhalefet adayları kazandı da ne oldu; dünyanın sonu mu geldi/İktidar mı yıkıldı!
2023 seçimlerini yine Erdoğan ve partisi kazanmadı mı!

Hanımlar/Beyler!
Dünya denilen yer çok karışık,
Ve Türkiye bu karışık dünyanın en karmaşık kavşağında yer alıyor.
Dünyanın yarınları çok kötü ve maalesef ufukta bir ışık yok!
 
Hal, ahval ve gidişat bu derece kötüyken yerel seçim konulu yerel ligi Dünya Şampiyonası gibi algılamanın/algılatmanın bir gereği yok.
Gaflet/rehavet ve başını yerel seçim kumuna sokmak sadece felaket getirir/zaman kaybettirir/küresel treni kaçırtır!
 
Henüz geç değil; başımızı kaldırıp dünyaya bakalım ve hafta sonu yapılacak seçimin yerel yönetici seçimi olduğunu fark edelim ve Türkiye'nin büyük ve genel sorunlarına odaklanalım.
Yoksa kendi elimizle oluşturduğumuz yerel/sanal algı, genel/küresel olgunun önüne geçer!
Bu ise ülkemize felaket gömleği biçer ve yeni dünya düzeninde Türkiye'nin çırak çıkmasına sebebiyet verir!
Demedi demeyin…
 
Not:
Olmayacak bir şey oldu ve Amerika'da/Baltimore'da bir yük gemisi köprünün ayağına çarptı ve Francis Scott Key Köprüsü üzerindeki araçlarla birlikte suya gömüldü.
Moskova'daki Konser Salonu saldırısından iki-üç gün sonra yaşanan bu hadise sizce tesadüf mü?
Bence değil…
Bir şey mi biliyorum?
Belki biliyorum belki bilmiyorum; o bende kalsın ama yaşanan olay, kesinlikle ve eminim ki dile getirilecek teknik sebepler nedeniyle olmadı ve yaşanmadı!
 
Defalarca söylemiştim; artık dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan herhangi bir olay asla tesadüfi ve spontan değildir!



Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • ERAY
    Kaleminize sağlık Cengiz abi, bugün Türkiye'nin, NATO üyeliği onay sürecinde epey desteklediği Finlandiya'nın bir generali, gelirlerse Rus katliamı yaparız dedi.Olası bir Nato-Rusya sıcak çatışmasında Türkiye de dahil olmak zorunda kalacağı ya da en iyi ihtimalle tarafsız kalamayacağı için çok müphem günler bizi bekliyor. Seçim sonuçları ve erken seçim ile ilgili yorumlarınız da çok kıymetli olacaktır. Yazılarınızı takipteyiz, saygılar.
  • Uğur
    Çok güzel yazmışsınız net bir şekilde
  • Fatih
    Şahsi fikrim yerel seçimin önemi genel seçimlerde parti genel merkezlerine akacak paranın önemi yani düşmanım güçsüz olsun polemiği yoksa dediğiniz gibi İstanbul'un trafiği Ankara'nın pisliği izmirin yolu kimsenin pekte umrunda değil mühim olan büyük şehirlerden akacak rant.
  • E. H.
    İnceden cumhurbaşkanına, amerikaya, herkese dokundurmuşsunuz :)
  • Özgür
    Kesinlikle katılıyorum. Kaleminize sağlık
  • Abdurrahman G.
    Elinize kolunuza sağlık başkanım
  • Coşkun
    Cuman mübarek olsun
  • Fatih
    Kalemine sağlık. Muhtarlık seçimleri bile Ülke meselesi gibi anlatılır oldu artık.
  • Hakan M.
    Yazılan her konuda taşın gediğine ustaca konulduğu, kafamdakilerin çoğunun söylemek isteyipte söyleyemediklerinin dile geldiği bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık.
  • BENT AHLAT
    SAYIN BAŞKAN YORUMLARINIZI İÇTENLİKLE BEĞENEREK OKUDUM TEŞEKKÜRLER
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı