Ben Ve İstanbul..
Sonra da ''Hadi yaz kardeşim, içinden ne geliyorsa onu yaz ve söz veriyorum kelimesine dokunmadan, seni okurlarımla tanıştıracağım, kararı okurlarımız verecek. Bu imtihana hazırsan buyur'' dedim. Genç adam kesin kararlı ve iddialıydı, hemen ''Tamam ağabeyim ya çok muhteşem'' dediğinde artık geri dönüşüm yoktu, şimdi karar sizin okuyun bakalım bu genç adamın Portresini sevgili okurlarım.
Bu genç üniversite öğrencisi aynı zamanda şimdilerde Aykar ajansın modeli olan kardeşimizin ismi Hasan Öztoklu. Aslen Konya'lı olan Hasan ailesi ile beraber yıllardır Fethiye'de yaşamış ve işte devamını ondan dinleyin...
BEN VE İSTANBUL...
Merhaba sevgili Ogün gazetesi okurları
Ricam üzerine hiçbir zaman kırmadığı gibi gene kırmadı beni ve ''pekiyi, o zaman göster yazarlığını'' diyerek bana sizlerle hazırladığım portremi paylaşma fırsatı verdi değerli ağabeyim... Yaptığım Portrenin adına da ''Ben ve İstanbul'' diyelim...
Dedim ya ben de her şeyi oldum İstanbul'un...
Yarendir İstanbul kafan güzelse, moralin bozuksa en büyük suçludur o... sana kastı vardır diye düşünürsün...
Yaşın, yaşamışlığın fark etmez mutlaka küçülürsün karşısında, onunla ilk karşılaştığında. Esenlerde indin mi hele tamamdır olay... Kimseye bakamazsın ''taşıyıım mııı abisi?'' diye on kişi gelir yanına direk TV deki İstanbul gelir aklına. Kaçarsın içeceğine ilaç atacaklarmış korkusuyla... Bitmez o adamlar İstanbul'da nereye gitsen mutlaka bir şeyine ortak çıkar ha kiminin sigarana kiminin sevgilisine...
Her gördüğün bir sonraki gördüğüne göre efendi gelir, normal gelir...
Hak sahibi hissettiriyor bu şehir adama kendini. Ben de payımı almalıyım diyorsun sanki ölmüş dedene ait arsayı almaya çalışır gibi. E haksız da değilsin ki TV deki şehirdesin sen... Hayranı olduğun adamı yan tarafında görmen mümkün. En sevdiğin şarkıcıyla aynı mekânda yemek yemen.
Neden? Dersin sorgularsın kendini. Herkes sormuştur mutlaka. Herkes yapmadıysa da ben yaptım ne yalan söyleyeyim. Neden ben de bir şeyler yapamayayım neden? Yapanlar benden daha mı iyi dersin.
Pes ettim. Sonra internetten yaptığım bir başvuru sonucunda büyük bir tekstil firmasına girdim. Ne alaka ben de hala çözemiyorum. Ama düzensizliğinden ötürü düzen bozan bir memleket burası. Herkes gibi benim de tek derdim düzenimi kurmak olduğu için ben de girdim. Hoş pişman da değilim çalıştım. 5â€''6 ay aşırı azimli bir adam olduğum için fark ettiler sanırım, benden önce gelenlerden farklı davrandılar bana her konuda...
Epey bir süre İngilizce dersleri vermeye başladım tutkudur benim için İngilizce... Bilmediğim her yere ders vermeye gittim Ataşehir mi dersin Beylikdüzü mü dersin nerede ise öğrencinin evi oraya.
Neyse dediğim gibi artık sarmıyordu İngilizce kursları falan. Gene kendini göstermişti içimdeki arsız. Dedim ya hak sahibiydim bir şeyler yapmalı, bir şeylerini almalıydım. Birden aslında bayağı bayağı çevremin olduğunu fark ettim ve parti işlerine girdim. Sıvadım elimi kolumu hadi bakalım dedim. İlk partim, afişler, dj'ler, ilanlar derken artık sürekli partiler eğlenceler yapmaya başlamıştım... Bayağı bayağı da tanındık takdir edildik. Gümmmmm 1â€''1
Ama olmadı bu da olmadı sahteliğinden çok sahtekârı çok olan bir şehir burası. Her ne kadar olduk desek te olmamışız hâlbuki... Çalış çalış çalış...
Anlayacağınız gene İstanbul koydu, sap gibi bırakıverdi... Ne başarın aklına gelir ne güzel günlerin İstanbul'da moralin bozuksa. Hepte 0 hissettirir. Saf saf dolaşırsın anca sokaklarında. Ünlü gene yanından geçer, gene karşında oturur ama artık sadece sinirini bozar bir durum kendini daha da kötü hissetmeni sağlar...
Bugün düzenimi kurdum birbirinden mükemmel insanlar hediye etti bana İstanbul sağ olsun. Artık odamı yatağımı özlemiyorum. Şimdiki yatağım
İyiyim yani her şeye rağmen iyiyim.''Çok şey öğrettin bana İstanbul en iyi öğretmenim oldun. Ama sen beni yaşa ben seni yeterince yaşadım''...diyorum artık. Güzellikleri çok bu memleketin yeter ki görmek isteyin. Ama amannn sidik yarışına girmeyin rövanşı bitmez maçların rakibiniz İstanbul ise...
Okuyan herkese ve bana bu fırsatı veren değerli ağabeyime sevgiler saygılar...
Sevgili okurlar Hasan anlattı siz dinlediniz, benden hiç yorum beklemeyin. O, en büyük jüri olan sizin karşınıza çıktı, bendeniz sadece cesareti için bile helal olsun diyebilirim. Bu vesile ile de hepinizin yeni yılını kutlarken, gazetemiz Ogün'de tam 4.yaşına basmış oldu, eh bu mutlulukta bizlere yetiyor.
Nice 4 yaşlara Ogün gazetesi ve bu gazeteyi yaşatmak için emeklerini veren tüm cefakâr arkadaşlarım ve bizleri yalnız bırakmayan siz sevgili okurlar hepinize nice mutlu yıllar diliyorum. Haftaya yeni bir Portrede buluşmak ümidi ile sağlıcakla kalın.
CRA 02.Ocak.2010 Cumartesi - 02:40:00
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.