Barışa ve huzura sabotaj; 'Havalimanında katliam'
Lanet olsun, Allah kahretsin….
Daha dün İsrail ve Rusya ile ihtilafların halli konusunda barış mutabakatına varıldı.
Sırada Mısır vardı, Mısır'la yapılan "arka kapı" diplomasiyle buzlar erimeye başlamıştı.
Daha bir gün bile geçmedi…
Ama huzur birilerinin (ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika ve diğer haçlılar) bir yerlerine battı.
Bu saldırı, sadece IŞİD veya PKK saldırısı değildir. Örgütler paravandır ve Türkiye düşmanı ülkeler adına "Vekalet Terörü"nden başka bir şey değildir.
Bu saldırı, huzurları kaçan Avrupa ülkelerinin huzurumuzu kaçırma operasyonudur. Bu saldırıyla Türkiye'nin kendinden başka dostunun olmadığı bir kez daha görülmüştür.
Başta IŞİD'i bu coğrafyanın başına bela eden ABD derin devleti Neocon'lar olmak üzere, İngiltere, Almanya, Fransa, Belçika ve diğerleri yani tüm AB, bu saldırıdan mesuldür. Belçika'da, AB'nin başkentinde saldırıya mani olamayanlar ülkemizin "dostlarını artırmak, düşmanları azaltmak" üzere olan politikasını hazmedemediler.
İngiltere'nin AB'den çekilmesinin kuyruk acısını ve ülkemizin, bulunduğu coğrafyada barışı ve diplomasiyi önceleyen adımlarını çekemediler ve sabote etmek istediler.
Bu saldırıyı sadece IŞİD veya PKK gibi örgütlerin eylemi olduğu düşüncesiyle izaha çalışmak safdillik olur.
"Yıkıcı" yönü artık "yapıcı" diyalektiğinin önüne geçen AB artık ipinden boşalmış bir kuduz köpeğe dönüştü. Geçmişleri kan, katliam ve gözyaşından başka bir şey olmayan Avrupa devletleri bu eylemlere olan desteğiyle aslında vahşi kimliklerinden hiçbir şey kaybetmediklerini gösterdiler.
Yüzyıllarca Afrika'yı sömüren, kan emici vampir Avrupa bir yandan da; demokrasi, insan hakları, evrensel özgürlük değerleri gibi hamaset içeren iki yüzlü, kahpe ve kalleş tavrıyla asıl yüzünü gizleyeceğini sandı.
Ama yılan yılanlığını bir şekilde gösterir, çakal çakallığını yapma zamanı gelir yine icra eder.
"Medeniyetin beşiği" denen ülkelerin gerçek yüzü budur. Ülkemizdeki terörü, devlet düşmanlığını ve terörü meşrulaştırıcı eylem ve söylemde bulunanları gözlerini açıp olayların gerçek boyutunu görmeye davet ediyorum.
Beyler, Bayanlar; sizin özendiğiniz, allayıp pulladığınız, kendi devletinizi karalayıp, "öve öve öküz ettiğiniz" çağdaş dünya budur. Kendilerine yapılınca dünyayı ayağa kaldırırlar ama aynı terörü bize kullanmaktan da hiç imtina etmezler ve görüyorsunuz ki, etmediler, etmiyorlar.
Bu Avrupa'nın tarihsel vahşiliğinin hiç mi hiç değişmediğinin en bariz işaretidir.
Bunlar mezhep savaşlarıyla kendi insanlarını katledenlerdir, bunlar Cezayir'de, Libya'da, Orta Afrika'da, Nijerya'da, Mali ve diğer hemen her Afrika ülkesinde menfaatleri için katliam ve vahşeti gözünü kırpmadan yapabilen -sözüm ona- "medeni dünyanın" aslında ortaçağ ilkelliği, kalleşliği, kan emiciliğini gözünü kırpmadan yapanlardır.
Bize ahkam kesen, demokrasi havarisi kesilen şerefsizlerin, alçakların, İslam ve insanlık düşmanlarının oyunudur, kalleşliğidir ve koyun postuna bürünmüş vahşetlerinin aynıyla dışa vurmuş halidir.
Ey Türkiye ve İnsanlık düşmanları...
Sizin ne halt olduğunuz hep belli idi; tarihiniz zaten kara lekeler, kanlı olaylar, katliamlar ve canilikle dolu...
Sizin Allah cezanızı verecek ve veriyor zaten..
Sizin bu tarz eylemleriniz sonunuzun geldiğinin en büyük göstergesi..
Çekemediniz.. Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini ve barışmasını çekemediniz..
Ama unutmayın ki; sonunuz çok yaklaştı...
Beylik laflarla AB yine aynı AB demeniz çaresizliğinizin dilinize vurmuş halidir. Kahrınız yakındır, bitişiniz çok yakındır, sonunda kendi kanınızda boğulacaksınız.
Bugün bizim canımızı yaktınız, bizim kanımızı akıttınız. Ama bize ihraç ettiğiniz bu terör size öyle bir geri dönecek ki, kanınızın karıştığı bir kusmuk denizinde boğulacaksınız.
Herkes bilsin ki, biz Kurtuluş savaşı vermiş bir milletiz. Sizin atalarınız bizim dedelerimizin kendilerine neler yaptığını iyi bilirler. Fransız'ı, İtalyan'ı, İngiliz'i, Yunan'ı nasıl kaçarak defolup gittiler, bunları yeniden hatırlayacaksınız hepiniz..
Ey Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa ve diğer ülkelerden oluşan Haçlı Ordusu..
Tarihe bakın, Dokuz Haçlı seferi düzenlediniz, hepsinin akıbetini iyi biliyorsunuz.
Daha sonra Varna'da, Kosova'da yine dersinizi aldınız.
Uslanmadınız...
Sonra "Hasta Adam" diyerek Osmanlı'ya saldırdınız, sandınız ki; bu coğrafyadaki kadim devlet geleneği, İslam ve devleti üfleyince sönecek..?
Ama Anadolu'nun gazabını Kurtuluş Savaşında gördünüz, yaşadınız ve defolup gittiniz..
Bu defa da Türkiye Cumhuriyet'ine yarattığınız Terör Örgütleri üzerinden "vekaletle" geliyor ve saldırıyorsunuz.
Ama bu ülke ve bu coğrafya insanları size haddinizi yine bildirecek, sizi geldiğiniz yere yine gönderecektir.
Bitiyorsunuz, tükeniyorsunuz, yarattığınız sahte cennet yıkılıyor, Ortaçağ Skolastik Avrupa'sının, Mezhep Savaşları yapıldığı o dipsiz çukura yeniden gireceksiniz ve girdiniz.
Ulu Önder Atatürk Kurtuluş Savaşı'nda ülkemizi istilaya gelen itilaf devletleri için demişti ki:
"Geldikleri gibi gideceklerdir"
Başın sağ olsun Türkiye'm belki bu son değil ama sona doğru ışığı hissediyorum.
Bir sonraki yazımızda buluşmak üzere Allah'a emanet olun sevgili okurlarım...
Daha dün İsrail ve Rusya ile ihtilafların halli konusunda barış mutabakatına varıldı.
Sırada Mısır vardı, Mısır'la yapılan "arka kapı" diplomasiyle buzlar erimeye başlamıştı.
Daha bir gün bile geçmedi…
Ama huzur birilerinin (ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika ve diğer haçlılar) bir yerlerine battı.
Bu saldırı, sadece IŞİD veya PKK saldırısı değildir. Örgütler paravandır ve Türkiye düşmanı ülkeler adına "Vekalet Terörü"nden başka bir şey değildir.
Bu saldırı, huzurları kaçan Avrupa ülkelerinin huzurumuzu kaçırma operasyonudur. Bu saldırıyla Türkiye'nin kendinden başka dostunun olmadığı bir kez daha görülmüştür.
Başta IŞİD'i bu coğrafyanın başına bela eden ABD derin devleti Neocon'lar olmak üzere, İngiltere, Almanya, Fransa, Belçika ve diğerleri yani tüm AB, bu saldırıdan mesuldür. Belçika'da, AB'nin başkentinde saldırıya mani olamayanlar ülkemizin "dostlarını artırmak, düşmanları azaltmak" üzere olan politikasını hazmedemediler.
İngiltere'nin AB'den çekilmesinin kuyruk acısını ve ülkemizin, bulunduğu coğrafyada barışı ve diplomasiyi önceleyen adımlarını çekemediler ve sabote etmek istediler.
Bu saldırıyı sadece IŞİD veya PKK gibi örgütlerin eylemi olduğu düşüncesiyle izaha çalışmak safdillik olur.
"Yıkıcı" yönü artık "yapıcı" diyalektiğinin önüne geçen AB artık ipinden boşalmış bir kuduz köpeğe dönüştü. Geçmişleri kan, katliam ve gözyaşından başka bir şey olmayan Avrupa devletleri bu eylemlere olan desteğiyle aslında vahşi kimliklerinden hiçbir şey kaybetmediklerini gösterdiler.
Yüzyıllarca Afrika'yı sömüren, kan emici vampir Avrupa bir yandan da; demokrasi, insan hakları, evrensel özgürlük değerleri gibi hamaset içeren iki yüzlü, kahpe ve kalleş tavrıyla asıl yüzünü gizleyeceğini sandı.
Ama yılan yılanlığını bir şekilde gösterir, çakal çakallığını yapma zamanı gelir yine icra eder.
"Medeniyetin beşiği" denen ülkelerin gerçek yüzü budur. Ülkemizdeki terörü, devlet düşmanlığını ve terörü meşrulaştırıcı eylem ve söylemde bulunanları gözlerini açıp olayların gerçek boyutunu görmeye davet ediyorum.
Beyler, Bayanlar; sizin özendiğiniz, allayıp pulladığınız, kendi devletinizi karalayıp, "öve öve öküz ettiğiniz" çağdaş dünya budur. Kendilerine yapılınca dünyayı ayağa kaldırırlar ama aynı terörü bize kullanmaktan da hiç imtina etmezler ve görüyorsunuz ki, etmediler, etmiyorlar.
Bu Avrupa'nın tarihsel vahşiliğinin hiç mi hiç değişmediğinin en bariz işaretidir.
Bunlar mezhep savaşlarıyla kendi insanlarını katledenlerdir, bunlar Cezayir'de, Libya'da, Orta Afrika'da, Nijerya'da, Mali ve diğer hemen her Afrika ülkesinde menfaatleri için katliam ve vahşeti gözünü kırpmadan yapabilen -sözüm ona- "medeni dünyanın" aslında ortaçağ ilkelliği, kalleşliği, kan emiciliğini gözünü kırpmadan yapanlardır.
Bize ahkam kesen, demokrasi havarisi kesilen şerefsizlerin, alçakların, İslam ve insanlık düşmanlarının oyunudur, kalleşliğidir ve koyun postuna bürünmüş vahşetlerinin aynıyla dışa vurmuş halidir.
Ey Türkiye ve İnsanlık düşmanları...
Sizin ne halt olduğunuz hep belli idi; tarihiniz zaten kara lekeler, kanlı olaylar, katliamlar ve canilikle dolu...
Sizin Allah cezanızı verecek ve veriyor zaten..
Sizin bu tarz eylemleriniz sonunuzun geldiğinin en büyük göstergesi..
Çekemediniz.. Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini ve barışmasını çekemediniz..
Ama unutmayın ki; sonunuz çok yaklaştı...
Beylik laflarla AB yine aynı AB demeniz çaresizliğinizin dilinize vurmuş halidir. Kahrınız yakındır, bitişiniz çok yakındır, sonunda kendi kanınızda boğulacaksınız.
Bugün bizim canımızı yaktınız, bizim kanımızı akıttınız. Ama bize ihraç ettiğiniz bu terör size öyle bir geri dönecek ki, kanınızın karıştığı bir kusmuk denizinde boğulacaksınız.
Herkes bilsin ki, biz Kurtuluş savaşı vermiş bir milletiz. Sizin atalarınız bizim dedelerimizin kendilerine neler yaptığını iyi bilirler. Fransız'ı, İtalyan'ı, İngiliz'i, Yunan'ı nasıl kaçarak defolup gittiler, bunları yeniden hatırlayacaksınız hepiniz..
Ey Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa ve diğer ülkelerden oluşan Haçlı Ordusu..
Tarihe bakın, Dokuz Haçlı seferi düzenlediniz, hepsinin akıbetini iyi biliyorsunuz.
Daha sonra Varna'da, Kosova'da yine dersinizi aldınız.
Uslanmadınız...
Sonra "Hasta Adam" diyerek Osmanlı'ya saldırdınız, sandınız ki; bu coğrafyadaki kadim devlet geleneği, İslam ve devleti üfleyince sönecek..?
Ama Anadolu'nun gazabını Kurtuluş Savaşında gördünüz, yaşadınız ve defolup gittiniz..
Bu defa da Türkiye Cumhuriyet'ine yarattığınız Terör Örgütleri üzerinden "vekaletle" geliyor ve saldırıyorsunuz.
Ama bu ülke ve bu coğrafya insanları size haddinizi yine bildirecek, sizi geldiğiniz yere yine gönderecektir.
Bitiyorsunuz, tükeniyorsunuz, yarattığınız sahte cennet yıkılıyor, Ortaçağ Skolastik Avrupa'sının, Mezhep Savaşları yapıldığı o dipsiz çukura yeniden gireceksiniz ve girdiniz.
Ulu Önder Atatürk Kurtuluş Savaşı'nda ülkemizi istilaya gelen itilaf devletleri için demişti ki:
"Geldikleri gibi gideceklerdir"
Başın sağ olsun Türkiye'm belki bu son değil ama sona doğru ışığı hissediyorum.
Bir sonraki yazımızda buluşmak üzere Allah'a emanet olun sevgili okurlarım...
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.