6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirilmesi olayı; sözün bittiği an!..

6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirilmesi olayı; sözün bittiği an!..

Ortada bir vaka var.
Herkesin hepimizin kanına dokunan/nefretini uyandıran ve hatta öfkeden çıldırtan bir vaka!
Toplumsal/hukuksal ve hepsinden öte insan türünün en utanacağı ve kendi kendini dövmesi gereken bir vaka!
6 yaşındaki bir kız çocuğunun evlendirilmesi/tecavüze maruz bırakılması vakası!

Böylesi bir vahamet,
Böylesi bir utanç vesikası,
Ve böylesi bir ayıp önümüzde dururken yaşananları/konuşulanları ve konunun tartışılma şeklini görünce, kendimden/insanlığımdan utanıyorum ve hayretler içindeyim!
Eskiden olur diye bilirdim,
Biraz mesafe katettik diye düşünüyordum,
Ama nafile…
Senin katilin/benim katilim,
Senin teröristin/benim teröristim diye, yarıştırıcı bir tarafgirlik ve akıldan uzak bir bağnazlık vardı.
Demek ki değişen hiçbir şey yokmuş!
Şimdiyse senin tecavüzcün/benim tecavüzcüm yaklaşımı gündeme hakim olup, akıllarımızı esir almış,
Aklı da geçtim; insanlığımızı esir almış!
Toplumu çürüten/insaniyetimizi tüketen ve söylenebilecek en ağır, en galiz sözleri ve cezaları hak eden bir durum karşısında, bir çocuğun yaşadığı dram/trajedi/travma ağızlara sakız edilmiş; siyasi galebe aracı olarak konu oluyor, gündem yapılıyor.
Halbuki,
En sağcıdan en solcuya,
En dinliden en dinsize kadar,
İstisnasız hemen herkesin "ama-fakat-lakin" demeden lanetlemesi gereken ve en üst düzeyde tepki göstermesi iktiza eden bir olayla karşı karşıyayız!

Hal ve ahval bu vahametteyken,
Birilerinin diğerlerini suçlamak için bu vakayı kullanması,
Kınaması/cezalandırması ve aydınlatması gereken konumdaki birilerinin dudaklarını büzerek ve mecburiyet babında kınıyorum demesi, aslında ne hale geldiğimizin çok bariz göstergesi!

(Bu arada şunu belirtmek isterim.
Hukuk nezdinde sübut bulmadıkça bu bir iddiadır; bunu belirteyim.
Ama iddia bile olsa, henüz iddianame aşamasında bile olsa, asla ve asla göz ardı edilmeyecek; Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türkiye toplumu olarak şüphesiz üzerine gidilmesi gereken ve ucu nereye varırsa varsın; netleştirilmesi/ibret-i alem için en ağır cezaya çarptırılması gereken iğrenç bir vakadır.
Konuya insani refleksle/vicdani acıyla yaklaşan ve konuyu siyaset malzemesi yapmayan herkese tavrından dolayı teşekkür ediyorum)

Arkadaşlar,
Böylesi bir utanç yaşanırken ve tarihe, bugünün toplumunun utanç vesikası olarak kaydedilirken, birilerinin çıkıp da vakayı tolerize edici/makulleştirici açıklamalar yapabilmesine ne demeli!
Deli olacağım,
Çıldırmamak elde değil inanın!
Yok efendim, "7 yaşındaki bir kız çocuğuyla 25 yaşındaki bir erkek evlenebilirmiş. Bunda bir mahzur yokmuş"
Hadi oradan, hadi oradan!
Hele de böylesi bir trajedi, gündemi yakarken/vicdanları kanatırken, bu adamlar böyle konuşmak için cesareti nereden alıyorlar/hangi inanca, hangi dine, hangi Allah'a dayanarak akan salyalarıyla bunları dile getirebiliyorlar!
Çünkü benim inandığım İslam'da,
Benim inandığım Allah'ın adalet ve pratiğinde 6 yaşındaki bir kız, çocuktur çocuktur çocuktur!
Ve, kendi akledişim/düşünüşüm ve inanışımla benim Allah'ım ve O'nun Kitabı buna asla müsaade etmez etmez etmez!
Bu yüzden de, buna cevaz bulan/müsamaha gösteren ve böylesi bir iğrençliği meşrulaştırmaya çalışanların hangi Allah'a ve kimin dinine inandığını, inanın ben bilmiyorum ve benim inanç kodlarımla da aynı olduğunu düşünmüyorum!
Şimdi birileri kalkıp, "sen dinin bu konudaki hükmünü nereden biliyorsun/nasıl biliyorsun. Bilmem filanca müfessir, falanca içtihatta şöyle şöyle şeyler de var" gibi laflar etmeye sakın kalkmasın. Hatta aklından bile geçirmesin!

Kardeşim,
6 yaşındaki bir kız evlat nerede olursa olsun,
Hangi devirde olursa olsun,
Kimin evladı olursa olsun,
Sadece çocuktur!
Her millette çocuktur, her dinde çocuktur, her ırkta, her coğrafyada çocuktur!
Kimse dinsel demagoji ve fizyolojik manipülasyon içeren laflar etmeye kalkmasın; cevabım çok ağır olur!
Bu konuda daha fazla konuşmak yazmak da istemiyorum aslında…
Düşündükçe çıldırıyorum ve ağzımın ayarı bozuluyor!

Sonuç:
Kimse kızmasın ve alınmasın,
Yaşadığımız bu utanılası dramla ilgili çok kötü bir sınav veriyoruz!
"Allahtan korkmuyoruz, kuldan utanmıyoruz" kısmını geçtik,
Kendimizden/kendi çocuklarımızdan/torunlarımızdan bile utanmaz bir bayağılıkta tavır sergiliyor, söylem ediyoruz!

Arkadaşlar,
Bana bir şey söyleyin,
Birisi, "siyaset yaptığımı sakın düşünmeyin" diyerek başlıyor söze,
Ve kalkıyor; bu iğrençlik siyaseten size yakın olan/sizin imkan sunduğunuz bir vakıfta cereyan ediyor diyor,
Bir diğeri ise siz önce kendinize/kendi içinizde yaşanan tacizlere bir bakın ve öyle konuşun diyor!
Adeta tecavüz/taciz/iğrençlik yarıştırılıyor!
Allah hepinizin/hepimizin müstahakkını versin!
Ki, verir de; çünkü O, her şeyi gören bilendir ve bu rezaleti ve sergilenen rezil yaklaşımı emin olun/şüphesiz görüyordur.

Bakınız,
Lanet bir olay karşısında bazılarımızın sergilediği tavır inanın en az olayın kendisi kadar lanettir, iğrençtir.
Bu ve buna mümasil tavırlarla, Allah'ın sabrının zorlandığının farkında bile değiliz.
Ama kimse unutmasın;
Allah mühlet verir ama asla ihmal etmez!
Ki, bu olaya yaklaşım şeklimizi ve manipüle edişimizi de gördükten sonra, bence ilahi ceza ve hesap vakti çok yakın demek yanlış olmasa gerek!



Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • Salim H.
    Bakınız, Lanet bir olay karşısında bazılarımızın sergilediği tavır inanın en az olayın kendisi kadar lanettir, iğrençtir. Allah mühlet verir ama asla ihmal etmez! Son yazınızdan şapka çıkartılacak iki değerli sonuç.
  • Mutlu Ata
    Böylesi bir vahamet, Böylesi bir utanç vesikası, Ve böylesi bir ayıp önümüzde dururken yaşananları/konuşulanları ve konunun tartışılma şeklini görünce, kendimden/insanlığımdan utanıyorum ve hayretler içindeyim! Eskiden olur diye bilirdim, Biraz mesafe katettik diye düşünüyordum, Ama nafile… Senin katilin/benim katilim, Senin teröristin/benim teröristim diye, yarıştırıcı bir tarafgirlik ve akıldan uzak bir bağnazlık vardı. Demek ki değişen hiçbir şey yokmuş! Şimdiyse senin tecavüzcün/benim tecavüzcüm yaklaşımı gündeme hakim olup, akıllarımızı esir almış, Aklı da geçtim; insanlığımızı esir almış! Toplumu çürüten/insaniyetimizi tüketen ve söylenebilecek en ağır, en galiz sözleri ve cezaları hak eden bir durum karşısında, bir çocuğun yaşadığı dram/trajedi/travma ağızlara sakız edilmiş; siyasi galebe aracı olarak konu oluyor, gündem yapılıyor.
  • Cemal KAŞIK
    Mağdure 7 Haziran 2022 de savcıya müracaat etmiş, olanları anlatmış, ses kayıtlarını vermiş. Bugün 14 Aralık 2022. Olayla ilgili 2 kişiye tutuklama kararı çıkmış. 189 gündür neyi beklediniz??? Gazeteci abla, Polis abi, jandarma amca, savcı bey, adalet bakanı, içişleri bakanı, aile bakanı neyi beklediniz??? Sezen Aksu mu daha kötü sizin için yoksa Gülşen mi??? Aranan vicdanlar servis dışı mı??? Yoksa İmamoğlu’nun “Ahmak” demesi mi daha mühim??? 👏🏿👏🏿👏🏿
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı