Noel arefesi (Chiristmas Eve) 24 Aralık gecesidir. Noel 24 Aralığı 25 Aralığa bağlayan gece başlar. 

Çevrenizdeki Müslüman Türkler’den bu geceyi kutlayan var mı?

Benim yok. 

Kutlanan ‘Yeni Yıl‘ dır ki, teknik olarak 31 Aralık gecesi ‘Noel‘ bayramı biteli iki gün olmuştur. 

Yeni yıl kutlaması ise çoğunlukla bir yılı daha kazasız, belasız, sağlıkla tamamlamanın şükrü ve yeni yıldan da güzellikler, iyilikler, mutluluklar beklentisiyle yapılır. 

‘Kutlama’ kutsal sözcüğünden gelir. Kutlu sözcüğü Türkçe'dir ve Arapça mübarek sözcüğünün karşılığıdır. 

Bir Müslüman için ‘Yeni Yıl’ ın yani gelecek günlerin ‘Mübarek’ olmasını dilemek ne gibi bir sakınca yaratabilir ve neden kim tarafından yasaklanmış olabilir?

Yoksa amaç gittikçe artan kimlik farklılaşmalarımızın dışa vuran ‘Üniforma’sına bir sırma daha ekleştirmek midir?

Geçmiş yıla şükürü, gelecek yılın ise mübarek olmasını isteyen dua ederek, isteyen hoplayıp zıplayarak, isteyen televizyon karşısında pinekleyerek diler. 

Gelelim ‘Noel Kutlaması‘na. 

Noel; Hz. İsa’nın, Katoliklerce doğduğu kabul edilen tarihte yapılan, aslında Hz. İsa’nın doğumunun kutlanmasıdır. 

Hz. İsa, Hz. Adem’le birlikte ismi Kuran’da 23 kez geçen bir peygamberdir.

Allah’a ve Hz. Muhammed’e inanan birinin kutsal kitabında ismi geçen diğer peygamberlerin doğum gününü kutlaması ise yasak, günahtan çok olsa olsa sevaptır. 

Müslüman, oğluna İsa, Musa isimlerini koyabiliyor da o peygamberlerin doğumunu kutlaması mı yasak oluyor?

Bu yasak Kuran'ın hangi suresi hangi ayetinde var?

Ha doğum günü kutlaması Kuran açısından pek kabul görmez. 

Tıpkı ölüme aşırı keder ve isyanla yaklaşmanın Allah’ın takdirine karşı çıkmak sayıldığı gibi doğuma aşırı sevinç ve mutlulukla yaklaşmak da tevekkülü ve tevazuu esas alan İslam açısından makbul değildir. 

Yani; Müslüman doğum günü kutlamaz diyebilirsiniz. 

O zaman ‘Kutlu Doğum Haftası’ na ne diyeceksiniz?

Gelelim zavallı ‘Noel Baba’ ya. 

Orta Asya’daki kökenlerimizin karda, kışta, soğukta, geceleri yolunu kaybedenlere yiyecek, giyecek vererek yardım ettiğine inandıkları ve geyikleri çeken kızağının üstünde kürküyle tasvir edilen ‘Ayaz Ata’ dan söz etmeyeceğim bile. 

Hz. İsa’nın doğduğu ve dinin yaydığı topraklar Arap yarımadası’ndadır ve Avrupa’nın soğuk iklimlerinde yaşayan Paganlar’ın Hristiyan olması yüzlerce yıl sonradır. 

Yani ‘Noel Baba’ nın Hz. İsa ile ve Hristiyanlık’la hiç bir bağı yoktur. 

Çeşitli kültürlerde yardım ve hediyenin sembolü olan mitlerin batılılı kapitalizm tarafından dünyaya pazarlamasıdır. 

Yani; batının otomobilini, akıllı telefonunu, televizyonunu, matbaasını, elektriğini, camını, betonunu kullanabilen Müslüman’ın ‘Noel Baba’yı da kullanmasında bir sakınca yoktur.  

Yoksa develerle gezip, güvercinlerle haberleşmemiz gerekirdi. 

İslam alemi dahil tüm dünya İslam’ın sorunlarını konuşuyor şu sıralarda. 

Sorun İslam’da değil. 
Sorun Müslümanlar’da. 

İşine geldiği yerde (alet, edevat,teknoloji) moderniteden ve bilimden olabildiğince ve hatta pervasızca yararlanan Müslümanlar, iş yaşamaya kültüre gelince modernite ve bilimi reddeder bir tavıra giriyor ve bu büyük çelişki de içsel, manevi bir çatırdama oluşturarak İslam’ın sorunuymuş gibi görünüyor. 

Bir dinin görünen yüzü de onu uygulayanlar olduğuna göre, İslam’ın Müslümanlar tarafından acilen modernleşmesi gerekmektedir. O zaman İslam’da sorun olmadığı görülecektir. 

Kaldı ki ”Müslüman Noel Kutlamaz” slogandan öte değildir. 
Çünkü Müslüman zaten ne yapması gerektiğini bilir ve buna kendisi karar verir. 

Bir sonraki yazımda kültürel figürler ve din ilişkileri üzerine ahkam keseceğim. 

Hepinize daha iyi bir yıl dilerim.