Epey bir zaman yazmayınca, hele de Türkiye’de yaşıyorsanız, yazacak o kadar şey birikiyor ki! Bu nedenle, dizi yazı şeklinde öncelikle seçim sürecinde partileri değerlendirmek olmak üzere gündeme iliş
-
Politik Gündeme dair
-
Görsel imparatorluk
Sadece görebildiğiniz şeylere mi inanırsınız? Peki ya gördükleriniz, gerçekliğin kendisi değil de birilerinin size göstermek istedikleri ise?
-
Yeni Türkiye için, 'Saatleri ayarlama enstitüsü'
Gökyüzünü karartmaz mı acaba? Yetimlerin ve dulların tasası, kardeşim ne zaman dolacak söyle, insanoğlunun çilesi. Ne zaman herkes alacak payını hürriyetten, ne zaman pervasız söyleyecek şarkısını.. (
-
Okur yazar olmak !..
Yazmak, risklidir. Kaleme döktüğünüz her kelime yayınlandığı andan itibaren artık tam olarak sizin olmaktan çıkar.
-
Bir yılın bilançosu
'Hüzün ki en çok yakışandır bize. Belki de en çok anladığımız' (Ya da) 'Ölümün anayurdu bendedir, solgun idam fermanıdır rüzgar. Bir türkünün derin ağaçlığında' (Hilmi Yavuz)
-
Makul şüphe tartışmaları ekseninde güvenlik mi, özgürlük mü?
(Herkesin herkese karşı olduğu) böyle bir ortamda (üretim sürecinde) üretilenlerin akibetinin ne olacağının bilinmemesi sebebiyle, ne sanayi için (uygun) bir ortam vardır. Ne de geniş bir yaşam alanı
-
Bir düşe yürümek…
Üniversite yıllarında bir dostum, bir şarkının sözlerini yanlış anlayarak, 'bak Yurdal, adam ne güzel şarkı sözü yazmış, Allah var, umut var. Unutma!' demişti.
-
Adalet ve vicdan mı, tarafgirlik mi?
Eğer en üstün siyasal iktidar (devlet) bireylere uymaları zorunlu olan kurallar çerçevesi çiziyor ve emir veriyorsa bu noktada, bu emirlerin bireylerde yarattığı