Mevsim geçişlerinde yaşanan hava değişimleri vücudumuzda birçok değişikliğe sebep oluyor. Saç dökülmesinin de birçok sebebi olabileceğine değinen Medicana Konya Hastanesi Dermatoloji Bölümü Uzm. Dr. Necla Eryılmaz, saç dökülmelerinde doğru tedaviyi uygulayabilmek için tanının doğru konulması gerektiğine dikkat çekti.
“Gelişimini tamamlayan saçın dökülmesi normaldir”
Mevsimsel dökülme ya da yoğun dökülmenin iki aydan uzun sürmesi durumunda doktora başvurulması gerektiğini söyleyen Dermatoloji Bölümü Uzm. Dr. Necla Eryılmaz, saç dökülmelerinin genetik faktörlerden strese, düzensiz beslenmeden hormonal değişimlere kadar pek çok faktöre bağlı olabileceğini söyleyerek, “Aslında her saç teli, gelişimini tamamladığında dökülür. Saç dökülme şikayeti ile gelen hastalara 3 ay öncesine bakılarak değerlendirme yapılır. Saç dökülmelerinin sebebini anlayabilmek için 3 ay öncesinde geçirilen hastalıkların, tüketilen gıdaların ya da kullanılan ilaçların araştırılması sağlıklı bir değerlendirme için şarttır. Bunun için de saç döngüsünü bilmek gerekir. Saç döngüsünü bilerek tedavi vermek, bu döngüyü bilerek sebep araştırmak tedavinin başarısı açısından oldukça anlamlıdır” dedi.
Mevsimsel saç dökülmesiyle ilgili farklı sebepler olabileceğini, saçın doğal bir süreci olduğunu belirten Uzm. Dr. Necla Eryılmaz, “Bu doğal süreçte saçların 3 dönemi vardır. İlki olan anagen dönemde saçların çoğu canlı, sağlıklı ve parlak görünüşlü olur. Anagen dönem sürekli devam etmez. Çünkü saç canlı bir organımızdır ve nasıl her şeyin bir süreci varsa saçların da bir döngüsü vardır. Ortalama 2 ila 7 yıla kadar saçlar anagen dönemde kalır. Saçların en canlı olduğu dönemdir. Fakat bu sürenin sonunda yenilenmek ister. Bu sürece katagen dönem denir. Katagen evrede saç büyümesi durur. Bu süreç yaklaşık 3 aydır. Tüketilen yiyecek ve içecekler hatta sistematik alınan ilaçların hepsi saçı doğrudan etkiler. Dolayısıyla saçı koruyabilmek kadar desteklemek de büyük önem taşır” şeklinde konuştu.
“Saç folikülü varsa korkmaya gerek yok”
Vücudumuzda yaşanan birçok değişim saçlarımızı da etkilerken, vitamin eksikliği, hormonal değişimler, duygu durum bozuklukları gibi etkenlerin yanı sıra mevsimsel değişimler de saç yapısının bozulmasına sebep oluyor. Uzm. Dr. Necla Eryılmaz, saç dökülmelerinde dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın saç folikülünün hasar görmemesi olduğunu söyledi. Eryılmaz, “Eğer saç folikülü hasarlandıysa bu saç geri gelmez. Yani saçın kökü harap olmuştur. Saç kökünü harap eden değişik sebepler vardır. Örneğin enfeksiyon hastalıkları, hastayken kullanılan bazı ilaçların yan etkileri, şiddetli yanıklar ya da lupus gibi halk arasında kelebek hastalığı diye bilinen sistematik hastalıklar saç kökünü harap eder. Folikül canlılığını kaybeder ve o alandan bir daha saç çıkmaz. Önemli olan saçın gerçekten folikülünün olmasıdır. Eğer saç folikülü varsa korkmaya gerek yok. Çünkü saçın kökü olduğu için saç çıkacak demektir” diye konuştu.
Saç döngüsünde, saçın dökülüp tekrar çıkmasının olağan olduğunu söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Necla Eryılmaz, şu bilgileri verdi: “Saçlar belli sürelerde yenilenir. Bu yenilenme günlük ortalama 100 teldir. Yenilenme süreci gelmiş olanların dökülmesi normaldir. Yıkama ve tarama döneminde daha fazla saç teli kaybı olabilir. Saç dökülmesini tespit eden yöntemler vardır. Normalden fazla saç dökülmesi yaşanıyorsa, günlük 100 teli geçip geçmediğine bakılır ya da çekme testi yapılır. Normalde bir tutam saç çekildiğinde bir tane gelir veya hiç gelmez. Ama 5- 6 taneden fazla saç gelmişse, bu kişide gerçek anlamda saç dökülmesi olduğu kabul edilir. Bu hastaların uzman bir hekime görünmesi gerekir. Dönüştürülebilir saç dökülmelerinde hastanın durumuna göre destekleyici tedaviler uygular ya da saç kökünü güçlendirici ürünler kullanılır.”
Mevsim geçişlerinde dökülen saçlar sayılmalı
Mevsim geçişlerinde kadın erkek fark etmeden birçok kişi saç dökülme problemi yaşarken, özellikle kış mevsimine geçerken saç dökülme sorunu yaşayanların sayısındaki artış dikkat çekiyor. Günlük 100 tele kadar saç dökülmesinin normal kabul edildiğini söyleyen Medicana Sağlık Grubu Dermatoloji Bölümü Uzm. Dr. Necla Eryılmaz, bu sayıyı aşan durumlarda önlem alınması gerektiğini söyledi.