Kanser hücrelerine saldırmak için vücudun bağışıklık sistemini kullanmak üzere geliştirilen immünoterapi, tedavi başarısını büyük oranda artırıyor. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Dinçer Aydın, kanser tedavileri hakkında açıklamalarda bulundu.Kanser tedavisinde her geçen gün önem kazanan yenilikçi tedaviler ile oldukça yüz güldürücü tedavi sonuçlarının elde edildiğini söyleyen Prof. Dr. Aydın, “Bu tedaviler hastaların yaşam süresi ve kalitesine katkı sağlayacak seçenekler sunarken, bir kısım hastada ise tamamen şifa ile sonuçlanacak tedavi yanıtları oluşturmaktadır. Kanser tedavisinde kemoterapi ilaç uygulamaları 1950’den beri tedavideki yeri ve geçerliliğini korurken, akıllı ilaçlar ve immünoterapiler gibi hedefe yönelik özellikli uygulamalar, kanser tedavisi başarısını büyük oranda artırıyor" diye konuştu.
"İmmünoterapiler ile son yıllarda onkoloji tedavisinde büyük tedavi başarıları elde edilmiştir"
Konuşmasını sürdüren Prof. Dr. Aydın, "İnsan gen haritası ile kanser gen haritasının tanımlanması sayesinde kanser genetiği ve biyolojisi hakkında her geçen gün artan bilgi, kanser tedavi uygulamalarını değiştirmeye devam ediyor. Artık kemoterapi ve radyoterapi gibi yıllardır kanser tedavisinin temelini oluşturmuş tedavilerin yanında sadece tümör dokusuna etki eden akıllı ilaçlar ve kişinin bağışıklık sitemini harekete geçirerek tümörü yok etmeyi hedefleyen immünoterapiler ile son yıllarda onkoloji tedavisinde büyük tedavi başarıları elde edilmiştir" şeklinde konuştu.
"Yan etkiler, kemoterapiye göre daha azdır"
İmmünoterapiler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Aydın, "Son yılarda kanserin hedefe yönelik tedavileri arasında üst sıralara yükselen immünoterapiler sayesinde kişinin kendi bağışıklık sistemi kullanılarak kanserle mücadele edilmektedir. İmmünoterapi ile vücudun bağışıklık sistemi uyarılarak savunma mekanizmaları harekete geçirilmekte, böylece tümör dokusuna karşı topyekun mücadele örgütlenmektedir. Bu mücadelenin neticesinde kanserli hücreler yok edilmekte, büyümesi ve yayılması durdurabilmektedir. Akıllı ilaçlarda ise vücudun diğer hücreleri etkilemeden kanser hücresi özel olarak hedeflenmektedir. Kanserli hücreyi hedefleyen akıllı ilaçlar sayesinde hem daha etkili tedavi yapılmakta hem de yüksek başarı oranı elde edilmektedir. Bu olumlu etkinin yanında yalnızca tümörü hedefleyen ve sağlıklı hücreler üzerinde olumsuz etki oluşturmayan ya da bunu en az seviyelere indiren akıllı ilaç ve immünoterapiler sayesinde, tedaviye bağlı yan etikler, kemoterapiye kıyasla oldukça düşüktür” ifadelerini kullandı.
"Birçok kanser türünün tedavisinde tercih edilir"
Birçok kanserde başarılı sonuçlar sağlayan akıllı ilaçların ve immünoterapilerin hastaya ve tümör biyolojisine özel olarak planlanmakta olduğunu dile getiren Prof. Dr. Aydın, "Kişiye özgü tedavi modeli başlığı altında her hasta ayrı değerlendirilmeli ve kişinin tümör hücreleri akıllı ilaç ve immünoterapiye uygunluk açısından test edilmelidir. Kişinin tümör hücreleri bu tedaviler açısından test edildikten sonra bu tedavilerden yarar görebileceği öngörülen hastalara başlanmalıdır. Akıllı ilaç ve immünoterapiler tümörün cinsi, evresi, tümörün genetik incelemesi, hastanın yaşı, genel durumu ve diğer hastalık faktörleri de göz önünde bulundurularak, uygun hastalarda birlikte, kemoterapi ile kombine ya da tek başına kullanılmaktadır. Günümüzde akıllı ilaç ve immünoterapiler, başta akciğer, meme, prostat, cilt, bağırsak, mide, baş-boyun, yumurtalık, rahim, rahim ağzı, lenf bezi kanseri olmak üzere birçok kanser türünün tedavisinde kullanılmaktadır" dedi.
“Hem immünoterapi hem de akıllı ilaçlar ile ilgili çok daha olumlu gelişmeler beklenmektedir”
Konuşmasını sürdüren Aydın, “Kanser gen haritasının tanımlanması, bunun neticesinde yenilikçi hedefe yönelik tedaviler alanındaki çok sayıdaki bilimsel çalışmalar sayesinde önümüzdeki yıllarda hem immünoterapi hem de akıllı ilaçlar ile ilgili çok daha olumlu gelişmeler beklenmektedir. Bu tedavi alanındaki gelişmeler sayesinde başarı oranın çok yüksek olduğu, bunun yanında tedaviye bağlı yan etkilerin daha az olacağı tedavi seçeneklerinin sayıca çok artacağı öngörülmektedir” ifadelerini kullandı.