TÜVTÜRK Kastamonu şubesi önünde sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten çıkartılan işçiler eylem yaptı.

TÜVTÜRK önünde işçi eylemi

TÜVTÜRK Kastamonu Şubesi önünde yapılan eylemi desteklemek için CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker, CHP Kastamonu İl Başkanı Hikmet Erbilgin, CHP Kastamonu Kadın Kolları Başkanı Hakime Salman, KESK Kastamonu Şubeler Platformu, DİSK, Sosyal İş, Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Eğitim-İş Kastamonu Şube Başkanı TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonu önünde hazır bulundu.

REYSAŞ’ın haksız işten çıkartmalarına karşı eylem gerçekleştirdiklerini belirten Dünya Sendikalar Federasyonu Başkanlık Kurulu üyesi, Uluslararası Taşımacılık International genel sekreteri ve Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu;
“Bugün burada 17 günden beri anayasal haklarına, işine, ekmeğine sahip çıkmak için mücadele eden, hak mücadelesi veren işçi kardeşlerimizle dayanışma adına toplanmış bulunuyoruz.TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonlarındaki hak mücadelemiz, Muğla’da, Şanlıurfa’da, Kütahya’da, Eskişehir’de, Zonguldak, Bartın, Karabük ve bağlı ilçelerinde devam ediyor. Türkiye’nin dört bir tarafında, toplam olarak TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonlarında çalışan 90 işçi arkadaşımız sadece sendikaya üye olduğu için anayasalar ve yasalarla güvence altına alınmış, Uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmış olan hakkını kullandıkları için işçi arkadaşlarımız işinden, ekmeğinden edildi.


'Buradaki işçi düşmanlığı, sendika düşmanlığı mahkemeler tarafından da tescillenmiş durumda'

Türkiye’de sendikalaşmanın, sendikaya üye olmanın bedeli hemen işten atılmak olarak karşımıza çıkıyor. İşverenler işçileri kölelik koşullarında çalıştırmak istiyorlar. Burada insanca yaşayabilecek bir ücret ve inanca çalışabilmek için işçi arkadaşlarımız sendikaya üye oldular, toplu sözleşme mücadelesi veriyorlar.

Sendika olarak REYSAŞ Araç Muayene İstasyonlarında, başta Eskişehir olmak üzere, Kastamonu, Tosya ve diğer illerin çalışanlarının büyük çoğunluğu sendikamıza üye oldu. 22 Şubat 2018 tarihinde Aile Sosyal Politikalar Bakanlığına başvuru yaptık ve gerekli çoğunluğumuz olduğu için bakanlık sendikalaşamaya müsaade etti.

REYSAŞ işvereni buna itiraz etti. Çağlayan 9. İş mahkemesi itirazı reddetti, yerel mahkeme de sendikamızın yetkili olduğuna karar verdi. İşveren bir taktik uygulayarak önce 16-17 arkadaşımızı 2018 Şubat ayında işten attı ve 1 ay sonra tekrar işe aldı. Bundan sonuç alamayan REYSAŞ işvereni Durmuş Döven bundan 1 yıl önce Eskişehir’den işçi kıyımına başladı. İşe iade davaları açtık, tüm davalar işverenin haksızlığına ve işten çıkartmaların sendikal sebepler olduğuna karar verdi ve işçi kardeşlerimize toplamda 16 ay tazminat ödemesine hükmetti.Buradaki işçi düşmanlığı, sendika düşmanlığı mahkemeler tarafından da tescillenmiş durumda. REYSAŞ patronu tescilli bir işçi düşmanıdır” dedi.

CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı ise yapığı konuşmada İktidar partisinin ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işçinin değil sermayenin yanında olduğuna vurgu yaptı. Baltacı;
“Tabi bugün burada bir şeyin ispatını yaşıyoruz. Birincisi bu ülke anayasal bir düzenle idare edilmiyor diğeri ise bu ülke bir hukuk ülkesi değildir. Geçenlerde kamuoyunu çok rahatsız eden bir yasa meclisten geçmişti, hatırlarsınız. Termik Santrallerin bacalarına filtre takılıp takılmamasıyla ilgili bir yasa meclisten geçti, daha sonra AK Parti Genel Başkanı kamuoyunun tepkilerine dayanamayıp yasayı veto ederek TBMM’ye geri göndermişti ve orda şöyle bir şey söylemişti; “Bir tarafta sermaye, bir tarafta halk var” demişti. Şimdi kendisine çağrı yapıyorum, eğer bugün burada, benim bulunduğum yerde değilseniz, ne işçiden yanasınız nede halktan yanasınız, siz sermayeden yanasınız demektir. İkinci bir husus, yakın zamanda bir yargı reformu çıktı. O yargı reformunda mahkeme kararları derhal uygulanacak denildi. Sanki yeni keşfedilmiş bir kanunu önümüze koymuşlardı. Şimdi buradan mahkemeleri uyarıyorum, Mahkeme kararı var, TÜVTÜRK patronu, REYSAŞ patronu bu mahkeme kararlarını uygulamak zorunda. Eğer bu kararlarına derhal uygulamıyorsa anayasal düzenin, hukuk düzeninin gereği yapılmalıdır. Şimdi burada anayasal haklarını, evrensel haklarını kullandığı için atılan işçiler derhal işlerine geri dönmelidirler. Eğer dönmüyorlarsa çok açıktır ki bu düzen, bu kurulu düzen, AK Parti iktidarının sermayeden yana kurduğu düzendir, halktan yana ve işçiden yana bir düzen değildir. Bugün işçi kardeşlerim işten atıldılarsa işte bu düzenin mağduru oldukları için bu sonucu yaşıyorlar.

Ben buradan başta Kastamonu’da ki işçiler olmak üzere tüm Türkiye’de ki işçilere seslenmek istiyorum. Türkiye’nin tüm işçileri sendikalaştıkları için ya da başka taleplerden dolayı işten atılan kardeşlerine sahip çıkmak zorundadırlar. Bugün yaşadığımız ekonomik krizin, demokrasi krizinin, adalet krizinin temelinde örgütsüz olmamız vardır. Örgütlü oldukları için işten atılan bu kardeşlerimize sahip çıkmak bütün Türkiye işçi sınıfının boynunun borcudur” dedi. 

Eylem yapan grup konuşmaların ardından olaysız bir şekilde dağıldı.

OGÜNhaber