AK Parti Kütahya Milletvekili Şükrü Nazlı, MTA Genel Müdürü Yusuf Ziya Coşar ve MTA Bilimsel Dökümantasyon ve Tanıtma Dairesi Başkanı Dr. Erol Timur’u ziyaret ederek, Kütahya ve Simav’ın jeolojik yapısını, yeraltı kaynaklarını ve deprem fay hatlarını inceleyerek, bu konularla ilgili bölgede için neler yapılabileceğini değerlendirdi.
Kütahya'nın jeolojik yapısını, yeraltı kaynaklarını ve deprem fay hatlarını ele aldık
İHA - Görüşme sonrası bir açıklama yapan Nazlı, depremin Türkiye’nin bir gerçeğini olduğunu ifade etti.
Şükrü Nazlı, "Simav ilçemiz gerek yer altı gerekse yerüstü zengin kaynaklara sahip Ege’nin en güzel ilçelerinden biridir. 2011 yılında yaşanan deprem ve sonrasında devam eden deprem fırtınaları ilçede huzurun bozulmasına yol açmıştır. Her deprem meydana geldiğinde kulaktan dolma bazı bilgilerle oluşan değişik dedikodular halkın dilinde dolaşmaktadır. Bu durum ilçede yaşayan hemşehrilerimizin moralini bozmaktadır.Oysa ki deprem Türkiye’nin bir gerçeğidir ve her gün değişik illerde onlarca deprem meydana gelmektedir.
Japonya ise, her gün bazıları 7 büyüklüğünde depremlerle beşik gibi sallanmaktadır.Deprem konusunda yapılacak olan öncelikli iş halkın bilinçlendirilmesi, doğru ve bilimsel bilgilerle konuşmak ve özelikle yerel yönetimler eliyle sağlam binalar yapmak gereğidir.Bu konuları konuşmak ve Simav halkını aydınlatmak üzere Ankara’da yeni dönemdeki ilk ziyaretimi MTA Genel Müdürlüğüne yaptım. Kendi mesleğim olan Jeoloji Mühendisliğinin de bana verdiği cesaretle konuların üzerine giderek son günlerde Simav’da dillendirilen bir konuyu Genel Müdürümüzle değerlendirdik.
Jeotermal kaynakların büyük bir hızla tüketildiği Simav bölgesinde ’Reenjeksiyon kuyularının yapılmamasının depreme yol açacağı’ endişesini ilgililere sorduk. Reenjeksyon kuyularının olmaması asla bir fayı harekete geçirmez ve büyük bir depreme neden olmaz.Ancak statik dengenin bozulması mikro depremler oluşturabilir. Fakat bu depremler orada yaşananlar tarafından hissedilmez. Aşırı çekime bağlı olarak boşluklar oluşabilir ve obruk dediğimiz büyük çökmeler olabilir.Yani depremlerin reenjeksiyon kuyularına bağlanması düşüncesinin bilimsel bir dayanağı yoktur.
Ancak şunu da unutmamak gerekir ki reenjesiyon kuyularının yapılmaması Jeotermal kaynakların sınırsız olmaması nedeniyle gelecek kuşaklara aktarılamaması, rezervuar besleme ve çekim dengesinin bozulması, su ısısının düşmesi, suyun miktarının azalması ve daha da önemlisi haznede kirlenmenin oluşmasına yol açar.
Bu bilinçle bizde Simav belediye başkanımızla birlikte Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanımız Taner Yıldız’dan maliyeti yüksek olması nedeniyle Simav’a bir reenjeksiyon kuyusunun bakanlık tarafından açılması talebimizi iletmiştik. Bu konuyu takip ederek en kısa sürede inşallah bu kuyuyu açtıracağız.MTA Genel Müdürümüz Yusuf Ziya Coşar’da bizlere destek vereceklerini ifade ettiler" diye konuştu.