'Nerede o eski ramazanlar' sözü hiç bu kadar anlamlı olmamıştı

Mesela geçen günlerde, Bursa'da Uludağ'ın zirvelerinden İstanbul şehri, İstanbul'un Avcılar ilçesinden de Uludağ'ın kar örtüsü ile kaplanmış zirveleri görülebilecek kadar hava temizliği gerçekleşmişti.

İnsanlar sokağa çıkmayınca, araçlar yollara çıkmayınca ve fabrikalar da üretimlerine ara verince çevreyi kirleten pek çok faktör devre dışı kalınca hava temizliği de kendiliğinden gerçekleşmiş oldu.

Muhtemelen içine dahil olduğumuz "nesil" zaten hayatlarında ilk defa karşılaştığı "pandemi" yani küresel salgın ile birlikte pek çok şeyi de ilk kez yaşayan bir nesil olmuştur. Mesela camilerde cemaatle namaz kılınamaması, Cuma namazlarının bile cemaatle kılınamaması, hatta kapalı camilerin önünde bile cemaat yapılarak namaz kılınmasına müsaade edilmemesi, sadece Türkiye tarihinde değil belki de yüzlerce yıllık tarihimiz içinde ilk kez tanık olunan bir olay olmuştur. Bunlarla birlikte alınan sosyal, ekonomik ve medikal tedbirler de hayatımıza pek çok yenilik getirmiştir. Sokaklarda hatta toplu ulaşım araçlarında maske kullanımı, şehirler arasında geçişlerin yasaklanması, liglere ara verilmesi, her türlü eğitim faaliyetinin, okulların, üniversitelerin ve kursların eğitim faaliyetlerine ara vermeleri, geniş kapsamlı sokağa çıkma yasakları ve daha pek çok şeyi örnek olarak sayabiliriz.

Şimdi bunlara bir yenilik daha ekleyeceğiz. Bu hafta Ramazan ayını karşılıyoruz inşallah. 24 Nisan Cuma günü Ramazan ayının ilk günü.

Her sene bir hafta önceden çarşı pazar karışır, insanları Ramazan alışverişi telaşı kaplardı. Belediyeler şehir meydanlarına iftar çadırları kurar, Ramazan geceleri için konserler ve özel programlar tertiplenir, alışveriş yapmak isteyenler için stantlar kurulurdu. Restoranlar ramazan için iftar ve sahur menüleri açıklar, fix fiyatlarla müşterilerine hizmet vermek için hazırlıklara başlarlardı. Ramazan ayında ucuz olduğu için tatillerini Ramazan ayına denk getirenler de vardı elbette ama bu sene hesaplar çarşıya uymadı.

Bu sene Ramazan ayında bunların hiçbirini göremeyeceğiz. Tabi bunun sosyal ve ekonomik sonuçları da olacaktır. Özellikle iftar çadırları sokaklarda yaşayan insanlar için en azından bir ay boyunca dahi olsa karınlarını doyurabilmek için bir fırsattı. Umarım belediyeler bütçelerini yaparken ayırmış oldukları "ramazan organizasyonları" ücretlerini farklı şekillerde yine ihtiyaç sahiplerine ulaştırırlar. Çünkü bu salgın sebebiyle kapalı olan pek çok işyerinde çalışan insanlar da işsiz kalmış oldular. Ramazan ayı ile birlikte bu insanların daha fazla hatırlanması gerektiğini unutmamak gerekir.

Bir de Ramazan başladığında göreceğimiz ilkler olacak tabi. Mesela kalabalık iftar sofralarını bu sene göremeyeceğiz. Herkes oturup kendi "çekirdek ailesi" ile birlikte iftarını edecek. Öyle kalabalık iftar davetleri de olmayacak haliyle. İftardan sonra Teravih namazları da olmayacak camilerde. İftardan sahura kadar herkes ya evinde ya da evinin balkonunda veya terasında zaman geçirecek mecburen.

Dışarıda tüm kafeler, parklar, restoranlar ve gezi alanları kapalı olacağı için evler şenlenecek bu Ramazan ayında (!) her sene duymaya alışık olduğumuz "hey gidi eski Ramazanlar" ya da "nerede o eski Ramazanlar" söylemi bu sene ilk kez bir anlam kazanacak belki. Hatta genelde yaşlılara ait olan bu sözü bu sene en gencimiz bile rahatlıkla söyleyebilecek. Gerçekten de bu Ramazan eski Ramazan aylarına göre çok ama çok farklı olacak.

Bunun bir de Ramazan Bayramı var tabi. İnşallah alınan tedbirler etkisini gösterir de bayrama kadar bu salgın belasını başımızdan defederiz. Tekrardan insanların içleri rahat bir şekilde, hiçbir endişe duymadan ziyaretleşebilecekleri, kucaklaşabilecekleri, bir arada oturup doyasıya muhabbetler edebilecekleri günleri de görebilmeyi Mevlam tüm milletimize nasip etsin. Belki birkaç haftadır milletçe tutmuş olduğumuz bu zorunlu "sosyal oruç" sonunda, güzel bir bayram sabahına uyanacağız hep beraber.

Bu bayram ellerini öpebileceğiniz, hayır dualarını alabileceğiniz ailenizin büyükleri de aranızda olsun istiyorsanız, lütfen salgına karşı alınması gereken tedbirlere uyunuz, sokaklardan ve kalabalık ortamlardan uzak durunuz ve evlerinize virüsleri taşıyıp yaşlılarınıza ve kronik rahatsızlıkları bulunan aile fertlerinize bulaştırmayınız.

Ağız tadıyla bir Ramazan ayı ve ardından da bayram geçirmek dileğiyle tüm milletimiz için Allah'tan "hayırlar ve şifalar" niyaz ediyorum. Cümleten hayırlı, bereketli, sağlık ve afiyet içerisinde bir Ramazan geçiririz inşallah.

Allah'a emanet olunuz.
OGÜNhaber