Her şeyden önce tarafsız bir şekilde şunu söylemeliyim ki; Sağlık Bakanlığı ve sağlık çalışanlarının gayretleri ile aslında salgına karşı alınması gereken önlemleri alarak iyi yönetmiş bir ülkedir Türkiye. Fakat bu mevzu sadece devlet kanalında çözülebilecek bir husus değil. Bu virüs devlet-millet işbirliği ile yenilebilir. Ama üzülerek söylüyorum; salgınla mücadelede ciddi değiliz!
Mart ayında ilk vakalar çıkınca insanlar biraz korkup azami düzeyde Sağlık Bakanlığı’nın uyarılarına uymaya gayret gösterdiler. Bunun sonucu olarak da vaka sayılarının düşüşe geçtiğine hepimiz şahit olduk. Fakat yaz aylarının gelmesiyle evde bunalan insanlar, ekonomi vs. gibi birçok hususta göz önünde bulundurularak “Kontrollü Sosyal Hayat” uygulamasına geçildi. Formül belliydi: Kısıtlamalar minimum düzeye indirilecek; fakat maske, mesafe ve hijyene dikkat edilecekti. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı, vaka sayıları arttı. Halkımız ise kendi yaptıklarını unutup, faturayı yine devlete kesti. İyi de, tek suçlu devlet mi?
Birçok kişi olayları derinlemesine incelemeden “Devlet yasakları kaldırmayacaktı kardeşim!” diyor. Devlet yasakları keyfinden kaldırmadı. Toplumun psikolojik sağlığı, ülke ekonomisinin durumunu düşünerek bunları yaptı, sana da bu işin formülünü verdi. Uygulamıyorsan suçlu sensin. Bu suçlulardan bir örnek vermek istiyorum size. Dün alışveriş yapmak için birkaç yere uğradım. İki yerde de iki tane hanımefendi ısrarla mesafe kuralına uymayarak mesafeyi 1 cm’e indiriyor, o da ayıp olmasın diye. Uyardığımız zaman suçlu biz oluyoruz. Bu sadece bir örnekti. Her gün, her dakika bu ve benzeri olaylar oluyor. Maske takanların %90’ı sağlıktan ziyade idari para cezasına çarptırılmamak için takıyor. Toplumda bunlar olurken siz suçu sadece devlete yıkamazsınız! İnsanlarımız sonunu düşünmeden hareket ediyor. Bu kurallara uymayarak birilerini veya kendisini, ailesini hasta edebileceğini düşünmüyor.
Son olarak; “Yasaklar geri gelsin” demek kolay. Hiç düşünüyor musunuz yasaklar gelirse ne olacak? Cevabı ben söyleyeyim size; okullar açılamayacak, daha çok insan işsiz kalacak, engelliler tedavisini olamayacak, toplum ruhsal çöküşe geçecek, evlilik hayali olan gençler hayal kırıklığına uğrayacak, ekonomi olumsuz etkilenecek vs vs. Azıcık duyarlı olalım. Maske, mesafe ve temizlik çok zor kurallar değiller.
Bu virüsü bir an önce ülke olarak yenerek eski hayatımıza dönmek dileğiyle…
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, esen kalın.