Gittikçe üretime değil, tüketime doğru yol alıyoruz. Veya üretim konusunda trendlere uyup teknoloji üretmeye çalışıyoruz. Teknoloji üretilmesi elbette ki doğru bir adımdır. Fakat sadece bir alana yoğunlaşmak, diğer alanları görmemek aslında tasarruf yapmak için çok para kazanmaya çalışıp, gereksiz giderleri kısmamaya benzer. Aslında bu konuda daha önce de yazmıştım ama yine de yazma ihtiyacı duyuyorum.
Ülkemizdeki teknoloji üretimi takdire şayan. Yeni adımlar sürekli atılıyor, yurtdışına satılan girişimlerimiz oluyor. Fakat güçlü yönlerimize odaklanıp zayıf yönlerimizi görmezden gelir, güçlendirmeye çalışmazsak uzun vadede hüsrana uğramamız kaçınılmaz bir son olur. Türkiye’nin mevcut durumuna baktığımızda şöyle bir tablo karşımıza çıkıyor; şehirleşme oranı yüksek, işsizlik oranı yüksek, kırsal kesimde yaşayan nüfus çok az, yaşayanların çoğunluğu işe 65 yaş ve üzeri sınıfta. Her ne kadar pandemiden sonra köylere ilgi çoğalsa da gelenler köyleri bir tatil beldesi olarak kullanmakta. Hal böyle olunca kırsal kesimde yaşayan nüfus ancak kendi yiyeceği kadar tarım yapabiliyor. İhracata katkı yapacak kadar üretim yapma gücüne sahip olamıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı her ne kadar tarım destekleri verse de köydeki yaşlı nüfusun bunlarla uğraşmaya mecali kalmamış durumda.
Oysaki genç nüfusa sahip olan Türkiye, bu nimeti daha da iyi değerlendirip gençler için tarım ve hayvancılığı cazip hale getirecek birkaç adım attığı takdirde tarım alanında hem ülke içine yeten, hem de tarım ürünleri ihracatında gelişme kat eden bir ülke olabilir. Gezdiğim birçok köyde ticari işletme (bakkal vs.), sağlık ocağı gibi temel ihtiyaçları karşılayacak işletme ve kurumların olmadığını gördüm. Bunların yapılması, internet alt yapısının güçlendirilmesi, gençleri tarım faaliyetlerine teşvik edici faaliyetlere başlanması ve bunun kamu spotları ile ön plana çıkarılması durumunda tarımda gençleşmenin olacağını düşünmekteyim. Üniversitelerle iş birliği yapılarak modern ve bilimsel tarım konusunda eğitimler düzenlenerek örnek bir model olunabilir.
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.
Esen kalın.