Bizler misafir almayı, misafirlik yapmayı, yedirmeyi, ikram etmeyi seven bir milletiz. Özellikle bayramlarda akraba ziyaretleri, geniş ve kalabalık sofralar, kabir ziyaretleri ve birlikte vakit geçirmek bizler için çok önemli .
Bu bayram da yine Ramazan ayı gibi buruk geçecek. Yine evlerde olacağız, yine sosyal medyadan ya da telefon görüşmeleriyle iletişim kuracağız, sessiz ve ıssız geçireceğiz bayramı.
Bir de üzerine terörist İsrail'in Mescid-i Aksa saldırıları ile bayramımız keder doldu. Çok boynu bükük, çok hüzünlü giriyoruz bayrama. Oradaki kardeşlerimizin durumlarına üzülürken bir yandan da sevdiklerimizin kayıp haberlerini alıyoruz korona nedeniyle. Bayram yine bayram olmayacak bu sene.
Bir gerçek var ki dünya genelinde yaşanan bu salgın sadece bizleri değil, bütün insanlığı bir şekilde olumsuz etkilemektedir. Ancak hastahanelerde bizzat gördüğümüz entübe hastalar, çevremizden, eşimiz dostumuzdan ve hatta en yakınlarımızdan aldığımız hastalık ve ölüm haberleri evde kalma sürecini biraz daha kabul edilebilir hale getiriyor.
Hasta olmadığımız her an için şükretmek ve bu sıkıntılı sürecin geçmesi için dua etmek şu mübarek günlerde yapabileceğimiz en güzel şeydir.
Elbette gönül ister ki Bayram böyle buruk, sessiz geçmesin. Kalabalık aile toplantıları yapalım, gurbette olanlar ziyarete gelsinler, dedelerimizin kabirlerini ziyaret edelim bayram gerçekten bayram olsun. Ama serbestliğin ilanı ile birlikte vaka sayılarının hızla artmasına bakılınca bu yasakların dönem dönem hayatımızda olacağı ve özellikle bayramlarda, kutlama günlerinde uygulanacağı bir müddet daha ihtimal görünüyor.
Ne diyelim devletimiz sağolsun. Bizler elimizden geldiği kadar tedbirlere riayet edelim. Kendimizi koruyalım ve çokça dua edelim. Elbette bu günler de geçecek, bizler özlediğimiz bayramları yaşayacağız inşallah. Allah yar ve yardımcımız olsun.
Evet dostlarım, cümleten Ramazan bayramınız mübarek olsun, en kısa zamanda bu sıkıntının insanlık üzerinden kalkması dualarımla Allah'a emanet olunuz!..