Önceki gün hesabında yazmış olduğu bir yazı var. Aslında yazı değil bir öneri, bir çağrı. İktidar erken seçim isteklerine hayır derse, yapılması gerekenleri dört maddede sıralamış..
1. Madde de kesin süre verilmeli demiş.
Kim verecek süreyi iktidar mı, muhalefet mi?
Yani muhalefet kesinlikle 5 ay sonra seçim istiyoruz diyecek ve iktidar hemen buna uyacak öyle mi, peki ya uymazsa? İşte bundan sonrası apaçık darbe çağrısı.
2. Madde de verilen sürede seçim kararı alınmazsa muhalefet sine-i millete dönmeli diyor. Hangi sine-i millete döneceksiniz. O milletin demokratik bir seçim sonrasında şu anki iktidarı % 52 ile seçmiş olduğunu hatırlatırım. Evet ne olacak sine-i millete dönünce? Bu milletin isyan kokan bu laflara karnı tok artık.
3. Madde de 81 ilde derhal seçim mitingleri yapılmalı diyor. Bu üzerinde konuşulmaya değer bir madde değil çünkü zaten muhalefet liderleri Akşener olsun, Kılıçdaroğlu olsun, Davutoğlu olsun, Babacan olsun istedikleri ilde istedikleri mitingi yaparlar ve yapıyorlar da. Sakıncası yok isterse her gün yapsınlar bu Türkiye'de demokrasinin ne kadar uygulandığını gösterir.
4. Madde ye gelelim sivil itaatsizlik eylemleri başlamalı diyor. Ne demek sivil itaatsizlik eylemleri?
Yani 3. Madde de belirtilen 81 ilde miting yapılsın bundan bir sonuç çıkmazsa bu kez insanlar itaatsizlik etmeye başlasın, isyan etsin, başkaldırsın.
Bu çağrı Taksim Gezi olayları benzeri bir harekete davettir. Açık açık halkı sokağa dökmek için kışkırtmaktır. Daha önce HDP li Demirtaş'ın "bu çağrıların sokaklarda bir karşılığı olmalı" çağrısının birebir aynısı.
CHP'nin içerisinde bu kadar deneyimli bir siyasetçisiniz, bu apaçık darbeye çağrı maddeleriyle neyi amaçlıyorsunuz?
Kendinize, milletinize güveniyorsanız seçimi bekler iktidarı alırsınız ancak siz sayın Tayyip Erdoğan'ı deviremeyeceğinizi, sandıkta kazanamayacağınızı, iktidar olmak için tek çarenizin darbe olduğunu anladınız da yavaş yavaş buna mı hazırlık yapıyorsunuz?
Aklınızı başınıza alın önüne sandık konduğu zaman millet kimi seçmek istiyorsa seçer. Sayın Erdoğan gidecekse bunun kararını demokratik yollardan millet verecektir.
Size düşen görev muhalefet yapmak, size düşen görev buradan hükümetin yapmış olduğu yanlış olan kararları ortaya koymak ve bununla ilgili düzgün bir reçete çıkartıp öneriler sunmaktır.
Ama sizin hedefiniz aslında AK Parti değil aslında hükümet de değil, millet ise zaten hiç değil bunu her zaman açık bariz bir şekilde ifade ediyorsunuz. Sizin amacınız ne pahasına olursa olsun Sayın Tayyip Erdoğan'ı indirmek. O gitsin yeter ki memleket yansa da olur.
Bu milletin tarihi bu zihniyetler yüzünden kanlı bedeller ödemekle dolu. İnsanları provake ederek sokağa çağırarak siyaset yapılmaz. Aklınızı başınıza alın, bu milletin kararlarına saygı duymayı öğrenin!
Aksi durumda ne demokrasiden bahsedebilirsiniz, ne de milletin iradesinden. Ve sittin sene daha iktidar yüzü göremezsiniz.
Değerli dostlarım;
Sizlerin yorumları, düşünceleri bizler için çok önemli yazılarımız hakkında fikirlerinizi ogünhaber.com'a iletebilir yazılarımın altına yorum bırakabilir ya da sosyal medya hesaplarımdan bana ulaşıp düşüncelerinizi iletebilirsiniz.
Allah'a emanet olunuz!