Geçenlerde bir tv kanalında Türkiye’nin Nabzı isimli bir açık oturum programı izliyordum.
Programın sunucusu Didem Aslan, tarafsız kaliteli siyasi programlarıyla yakından takip ettiğim biridir.
O günkü programında da Aslan Hanımın konuklarından akademili eski CHP’lilerden ismi lazım değil bir şahıs İstanbul’un 25 yıldır çok kötü yönetildiğini söyledi.
Didem Hanım tarafsızlığını bozmadan ona direkt cevap vermeyip diğer konuklara söz verdi ama konuklardan da konuyla ilgili tatmin edici bir cevap, bir karşılık gelmedi.
Ben burda bu konuya biraz değimek istiyorum, bakalım İstanbul 25 yıl nasıl kötü yönetilmiş;
2004 yılında 44 kilometre olan raylı sistemlerin 265 kilometreye çıkartılması, şehrin her yanına metro ağları yapılması mı kötü?
Bugüne kadar kırılması zor bir rekora imza atarak 300’ün üzerinde kavşak, onlarca duble yol ve çevre yolunun trafiğe açılması, İstanbulun trafik açısından rahat bir nefes alması mı kötü?
Üçüncü köprünün açılarak, Asya ipek yolu bağlantısının İstanbulun göbeğine uzanması, dünyanın 3.büyük havalimanının açılarak projenin 2025 yılında yaklaşık 225 bin kişiye iş olanağı sağlayacağını ve havalimanın, Türkiye’nin ulusal ekonomisine katkısının Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 4,9’u seviyesinde olması mı kötü?
Mega projeleri, tertemiz sahilleri, parkları ile 2000 li yıllarda 8 milyon olan nüfusunun bugün 15 milyonu bulmasyla, dünyanın sayılı şehirlerinden olması mı kötü?
Yaş itibariyle bir çok belediye başkanı gördüm ve bunların kötü yönetimlerine şahit oldum.
25 yıl öncesine baktığımda merak ediyorum siz neyi özlüyorsunuz?
Çöp yığınlarını, pis sokakları mı, Haliç’ten geçerken burnunuzun direğini kıran lağım kokusunu mu, tıkış tıkış otobüsleri mi, saatlerce otobüs beklemeyi mi, çirkin yolları, pislik içindeki caddeleri,günlerce haftalarca akmayan suları mı özlüyorsunuz?
Hastane kuyruklarını, kurbağalı dereleri, ıslah edilmemiş bataklıkları en ufak bir yağmurda kesilen elektrikleri, şehri basan seli mi özlüyorsunuz?
Evet dostlarım İstanbul 25 yıldır kötü yönetiliyormuş. Acaba bu sözü söyleyen akademisyen beyefendi İstanbul’un 25 yıl önceki bu saydığım hallerini mi özlemiş merak etmeden duramadım.
İstanbul’un eski hallerini orta yaş ve üzeri olanlar iyi bilirler. Recep Tayyip Erdoğan’ın nasıl bir İstanbul devraldığını ve o günden bugünlere nasıl bir İstanbul getirdiğini iyi bilirler.
Şehircilik deyince, belediyecilik deyince bu AK Partinin başarılı olduğu bir alandır.
Tabi ki burda biz tamamen hatasız bir yönetimden söz etmiyoruz. Elbette her zaman hatalar vardır, olabilir de.
Bu kadar hızla büyüyen bir şehirde, hele ki o şehir tarih ve kültür başkentiyse şehrin dokuzuna zarar vermeden bu işi yapabilmek gerekiyor. Bu noktada şehir içine yapılan gökdelenler, mega binalar şehrin dokusunu bozan en önemli unsurlar. Bu konuya daha fazla ihtimam gösterilmesi lazım.
Velhasıl dostlarım, AK Parti İBB Başkan adayı olarak Sayın Binali Yıldırım tayin edildi.
Yıldırım Bey’in çok iyi bir seçim olduğunu düşünüyorum. Kendisi Başbakan iken yaptığı hizmetlerle her kesim tarafından oy alabilecek kapasitede. Tam bir proje adamı. İstanbul’u da iyi yöneteceğine inanıyorum ve kendisine seçimlerde muvaffakiyetler diliyorum.
Halkımızın da geçmişteki İstanbul ile, günümüz İstanbul’u arasındaki farkı açık ve net bir şekilde gördüğüne ve basiretli kararlar vereceğine hiç şüphem yok.
Allaha emanet olunuz!