Sayın Muharrem İnce yeni bir siyasi yolculuğa çıkıyor. Siyaset, kıldan ince kılıçtan keskin bir köprüde ateşten gömlek ile yürüme sanatıdır. İnsanların fikirleri farklı olsa da (ki olabilir) ortak noktaları olduğuna inanıyorum. Farklılılar zenginliktir, bize göre. Çeşitlilikler ayrışım sebebi olmamalı.
Memleket sorunları incelerken sadece meseleye parasal rakamlar olarak bakmak yanlış olur, bunların psiko-sosyolojik boyutu da var. Tıpkı bir hastalığın olduğu gibi. İlimde dalları birbirinden kesin çizgilerle ayırmak yanlış. Ayrıdır ama yer yer iç içiçedir. Sorunlar sadece kendi alanında rakamsal verilerle izah edilemez.
Her kesimi ilgilendirdiğini, ivedilikle üzerinde düşünülmesi gerektiğini düşündüğümüz bazı maddeler;
- Ahlâkî terör
- Siyasî partilerin kurumsallaşamaması, vekillerin halka karşı değil genel merkeze sorumlu oluşu, genel merkezin duymak istediğini söylemek zorunda oluşu, tercihli-çarşaf liste değil de blok liste ile seçimler.
- Siyasî partiler yasası
- Gelir dağılımı adaletsizliği
- Halkın beklediği "yolsuzluk anayasası"
- İmar terörü
- Ezberci eğitim
- Küçük esnafı mahveden kapitalist yapılar
- İç göç-köylerin boşalması-doğal üretimin azalması-gıda terörü
- Bankacılığın baronlaşması ve kredi kartı terörü
- Oda ve derneklerdeki feodal yapılar
- Yüksek ve çok çeşit vergiler
- Kira gelirlerinin maişet teminine dönmesi
- Dağılan aileler
- İthalata dayalı büyüme
- Yüksek faiz ödemeleri bütçe’den. (Çözüm için, Erbakan hocanın havuz sistemi projesinden istifade edilebilir)
- Olası bir kuraklıkta neler yapılacağı
- Et-sebze-meyve fiyatları yüksekliği. (Bu sorun birlikler ve kooperatiflerle aşılabilir)
- Meslekî eğitimin yaygınlaşması
- Eğitim sisteminin hayatı öğreten yapıya bürünmesi
- Doğayı bozmadan kalkınma yolları nelerdir? Ne kadar uygulanıyor?
- Uzay çalışmaları ne durumda?
- 2.500 adet patenti alınabilecek ürün var ne durumdayız?
- 35.000 mağaramız var, memleketin %50’den fazlası dağlık ne kadar istifade ediyoruz?
- Yüksek kira yüksek gayrimenkul değerleri
- Siyasetin esnaflığa ve iş takipçiliğine dönüşmesi
- Uyuşturucu kullanım oranı
- Göçü güce çevirme projeleriniz nelerdir?
- Sigara-alkol tüketimi
- Nitelikli meslek liseleri ve yüksek okulları meslek okullarına destek, üretimle eğitimin birleşmesi
- Teknolojik bağımlılık ve esaret
- İnsanın topraktan kopması
- Şehir planları, eğitim sistemi, gıda üretimleri. İnsanı doğaya en yakın halde tutacak şekilde planlanması…bunlar aklımıza gelenler.
Unutmayalım ki; bazı fikir ayrılıkları, asgarî müştereklerde anlaşmamıza mani değildir. Sandığımızdan fazla ortak noktamız var. Bu dili ülkeye kazandırmanız bile hizmettir.
Ve!
Unutmayın ki; Elmalı tefsiri ve Buhari hadis şerhi de Cumhuriyetin kazanımlarındandır. Bu eserlerle nesiller buluşmalı. Bunu da vaadlerinize ekleyin.
TZDK’nın ve ziraat okullarının tekrar işlevsel haline getirilmesini vaadleriniz arasına koymanızı şiddetle tavsiye ederiz.
Her sese kulak verin. Kutuplaştırıcı dilden uzak durun. Ayrımcı kelimeleri literatürünüzden atın. Yeni kelimeler, kavramlar keşfedin. Kullanın. Ama, aman millî olsun!
Ellerimizi yumruk olarak sıkmak yerine tokalaşmak için uzatalım. Yapamıyorsanız bile anlatın. Geleceğe not düşmektir. Sen köşe taşı ol, illa seni keşfedecek Sinan bulunur.
Çalışmalarınızda başarılar dileriz.