Değerli dostlarım,
Hatırlayanlarınız vardır 80'li yıllarda Sayın Turgut Özal, partisi ANAP liderliğinde iktidara geldiğinde çok başarılı iç ve dış politikalara imza atmıştı. O dönem dar boğazda olan ekonomiye nefes aldırmış halkın umudu olmuştu.
Tabi o dönem koltuğu kaybeden muhalif liderlerden Süleyman Demirel, arkadaşı Kemal Bekmen'e Büyük Anadolu Partisi (BANAP) adında yeni bir parti kurdurmuştu.
Bu parti o dönem Özal ailesinin özel hayatlarına ilişkin bazı hatalara, dedikodulara gönderme yapmak üzere amblemini de davulun içinden geçen jaguar şeklinde tasarlamıştı.
Parti başlı başına bir komedi gibiydi ancak amaç, olur da isim benzerliği nedeniyle seçmenin yanılıp ANAP yerine BANAP'a oy vermesiydi. Ne koparırsak kâr mantığı.
Tabi daha sonra isim benzerliği şikâyet edilince parti ismini Büyük Anadolu Partisi (BAP) olarak değiştirmiş, tarihin sayfalarında bir tek faydalı icraat göstermeden silinip gitmişti.
Bu örneği neden veriyorum; bugün iktidar karşısında aynı hareketleri, aynı davranışları sergileyen partileri görmekteyiz. Partiler kuruluyor, sözde ittifaklar yapılıyor. Tek bir amaç var iktidardan ne koparırsak o kârdır düşüncesi.
Amaç vatana millete hizmet değil. Hiçbirinin doğru dürüst yol haritası yok, amacı projesi yok. Tek yaptıkları Ak Parti'nin söylemleri üzerinden polemik yapmak, eleştiride bulunmak.
Tek başlarına bir hiç olduklarını anlayınca bir masa etrafında toplandılar. Belki bir yekûn oluşturup bir yol haritası çizerler mi acaba diyoruz, yok.
2023 Seçimleri için henüz bir aday bile çıkaramadılar. Neymiş efendim erken seçim olursa adaylarını açıklayacaklarmış. Bu bahane. Aralarında hiçbir şekilde bir anlaşma yok. Bunu görmek için de çok zeki olmaya gerek yok. Her biri ayrı bir telden konuşuyor.
Kılıçdaroğlu'nun adaylıkta gönlü var, Meral Hanım onun adaylığını desteklemiyor, Temel Bey'in de onayı yok. İBB başkanı İmamoğlu tamamen ayrı bir telde. Başkanlığından bu yana İstanbul nasıl kötü yönetilir millete göstermekte.
Meral Hanım'ın adaylığa gönlü var ancak bir kere "Ben başbakan olacağım" dedi ya sözünü yutamıyor. Hani birileri kapısına dayanıp aman illa ki aday ol demelerini bekliyor olmalı ki daha önce yaşanmıştı bu durum. Kendisi istifa etmiş bırakıyorum demişti ve çevresindekiler kapısına kadar gidip yapamazsın edemezsin deyince madem çok istiyorsunuz devam edeyim bari şeklinde bir tavırla partisinde devam etmişti.
Yine muhtemele böyle bir durum var.
Özetle bu partiler Ak Parti karşısında bırakın devlet yönetme yeteneğine sahip olmayı doğru dürüst bir tek icraatı olmayan, yönetim tecrübesi olmayan partiler olmasına rağmen tek amaçları seçimde iktidardan ne koparırsak kâr şeklinde hareket ediyorlar.
Bu gidişle elle tutulur bir muhalefet görmek zor gibi.
Allah'a emanet olunuz!
Fikir ve görüşlerinizi sosyal medya hesaplarım ve ogunhaber.com üzerinden bana ulaştırabilirsiniz.