Kullanım amacına göre, çeşitli uygarlıklarda değişim gösterdi. Kimi zaman ağızda çiğnendi, puro, sigara, pipo olup içildi, kolonyası bile yapıldı. Ancak bugüne kadar tütünün en çok yakışıp bütünleşerek içildiği tek şey nargile oldu. Bugünkü haline gelene kadar bir çok aşamalardan geçti nargile. Hintliler hindistan cevizinin dışındaki kurumuş tütün kıvamındaki tabakayı yakarak cevizin içine soktukları kamışla başlattılar nargile keyfinin öncülüğünü. Bu yüzden doğu kültüründe nargilenin adı Farsça “Hindistan Cevizi” anlamına gelen “nargil” kelimesinden gelmektedir. Hintlilerin hindistan cevizi ile öncülük ettiği nargile, zamanla yerini kabağa, gün geçtikçe de porselen ve bronz gövdelilerine bıraktı. Günümüzde ise çini, gümüş ve cam gövdeli olarak kullanılıyor.
Önce İranlılar daha sonra da Araplar arasında yaygınlaşan nargile Araplarca “şişa” İran’da ise “kalyan” olarak adlandırıldı.
Biz de ise XVI. yüzyılda nargile keyfi Amerika’dan getirilen tütünün Osmanlı’da bilinmesi ile başladı. Eskiden sadece tömbeki tütünle içilen nargile, daha sonra Mısır’da içilen aromalı çeşitleri ile ülkemizde çok beğenildi ve yaygınlaştı.
Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptırdığı Süleymaniye Camii’nin inşaatı sırasında Mimar Sinan’ın camiinin tam ortasında nargile içtiğini duyan Kanuni kendisine kızmış fakat gerçeği öğrenince ustayı takdir etmişler. Cami ibadete açıldıktan sonra oluşacak insan nefesi ile birleşen yanan yağ kandillerinin isi, süslemelerin üzerinde kir tabakası birikimine neden olabilecekti. Bu nedenle hava akımını sağlamak amacıyla ana giriş kapısı üzerinde hava tahliye aralığı yapılmıştır. Ayrıca nargilenin fokurtusu ile camiinin akustiğini kontrol edebiliyordu. Nargile sadece doğuluların kültürü olarak kalmamış, Avrupa’da da eskiden beri kullanılmaktadır. Hatta Fransa’da George Sand, kendisi içmekle kalmayıp Balzac’ı da nargile tiryakisi yapmıştır.
Bir “Sohbet Medeniyeti” ya da “Zamansızların Keyfi” diye anılan nargile temel olarak dört bölümden oluşuyor. Ağızlık (sipsi), lüle (tütünün ateşin koyulduğu üst kısım), marpuç (boru) ve gövde (içine su ya da süt konulan bölüm). Nargilenin bölümlerinden her biri eskiden farklı zanaatkarlar tarafından özel olarak yapılmaktaydı. Bu zanaatkarlar yaptıkları parçaların adı ve bölge ile anılmaktaydı. Marpuççular semti halen İstanbul’da bu isimle anılmaktadır. Lüle genellikle Tophane’de, gövde ise Beykoz’da gümüş ya da kristalden üretilirmiş. Ağızlık ise eski dönemlerde mikrop tutmadığı inancı ile kehribardan oyulurmuş. Marpuş nedeniyle bulaşıcı hastalıklar yayılmaktadır.
Özellikle okul çevrelerinde ve kentlerin en işlek semtlerinde açılan nargile kahveleriyle gençlerde nargile içme alışkanlığı hızla artış gösteriyor. Dedelerimizin geleneksel keyfi nargile, son yıllarda gençlerden gördüğü yakın ilgiyle ikinci baharını yaşasa da, sağlık açısından bakıldığında durum çok iç karartıcı görünüyor. Bir nargile içimi sırasında 3 gram tütün ve 5 gram kömür yakılıyor, toplam 2,25 miligram nikotin ve 242 miligram partiküler madde alınıyor. Bu da kırk nefes kabul edilen bir nargile içiminin elli adet sigara tüketilmesine eşit olduğu anlamına geliyor. Nargile dumanındaki arsenik, nikel, kobalt, krom ve kurşun miktarı da sigara dumanındakinden çok daha yüksektir. Nargile kullanan kişilerde yapılan bir araştırmada, nargile içenlerin akciğer fonksiyonlarının, tütün kullanmayanlara göre yüzde 30 azaldığı saptanmıştır. Ancak nargile için söylenecek tek “olumlu nokta” sigara gibi her an her yerde temin edilememesidir.
Masum bir Osmanlı geleneği olarak tanıtılan nargilenin zararlarını sayısal verilerle aktarabilmek için internet üzerinden araştırma yapıldığında daha üzücü bir tabloyla karşılaşırsınız. Nargile güzelliklerinin tarihinin ve keyfinin vurgulandığı çok sayıda site bulmak olanaklıyken, zararına ilişkin pek az bilgi yer alıyor. Çoğu sitede “nargile içimiyle sohbetin kalitesi yükseliyormuş” gibi bir mesaj verilmeye çalışıyor. Toplumsal kabul gören bu tehlikeli tütün türüne gençlerin ilgisini çekmek çok kolay görünüyor. İki yüzden fazla çeşidi olan nargile tütünündeki aroma ile de gençleri ayrıca cezp ediyor. (aslında aromaların kullanılması ülkemizde yasaklandı.)
Nargile içenler belki de bu risklerini bilseler bu zehri aynı rahatlıkla tüttüremezler. İşte size “tütün dünyasından” bazı haberler.