Çiçek yetiştiriciliği ve esans üreticiliği ile ünlü Kalender kasabasında geçen, intikam üzerine kurulu bir hikayeye sahip olan dizinin oyuncu kadrosunda; Uğur Yücel, Hande Doğandemir, Engin Öztürk, Yiğit Kirazcı, Yeşim Ceren Bozoğlu gibi isimler yer alıyor.
Yüzleşme’nin yönetmen koltuğunda Ömer Faruk Sorak oturuyor.
Kendine özgü tarzını kabul ettirebilmiş ve diziyi izlerken yönetmen farkı nedir anlayabiliyorsunuz.
Yapım ekibinin de ciddi emek verdikleri anlaşılıyor.
Renkler, kostümler, mekanlar, kadrajlar, müzikler hepsi çok ama çok iyiydi.
Dizinin en iyi sahnesi ki; o da Uğur Yücel farkıdır, baba-kızın ilk karşılaştığı sahneydi.
Can Gox’un seslendirdiği; “
Defterim Dolsa da Suçlarla Siyahtan Korkmam” şarkısı beni benden aldı.
Zümrüt Karaca karakterinden korkmamak mümkün değil.
Gözlerini her defasında açarak konuşması beni olduğum yerde ürküttü.
Gel gelelim senaryoya.
Maalesef içler acısı.
İlk bölümde kadın kahramanımız, iki kişiyi öldürdü.
Entrika içinde entrika yapmak isterken sonu gelmez sıkıcı olaylar silsilesi... Yine klasik türden bir intikam hikayesi.
Ha Kuzgun’un geri dönüşü, ha bu dizide Masal Karaca’nın yıllar sonra doğduğu yere geri dönüşü.
Hep aynı hikayeler olduğu için izleyici sıkılıyor.
Bu yüzden de reytingleri kötü geliyor.
Gerçekten diziye şöyle bir bakıyorum da inanın içim acıyor.
Onca çalışanın ve oyuncuların emeği boşa mı gidiyor diye?!
Neden böylesi senaryoya güvenilir anlamak mümkün değil.
Daha ne diyeyim, anladınız siz, dizinin yolu açık olsun.
Haftanın Filmi: Replikalar
Evet bir Matrix ya da John Wick değil ama yine de bilim kurgu türünde güzel bir film olmuş Replikalar.
Başrolde Keanu Reeves’in olduğu Replikalar’ın yönetmen koltuğunda; Hain ve Yarından Sonra filmleriyle tanınan Jeffrey Nachmanoff oturuyor.
William Foster (Keanu Reeves), ailesiyle birlikte, işi için başka bir ülkeye gelmiş ve burada açılan bilim tesisinde zihin aktarımı üzerinde deneyler yapan bir nörobilimcidir.
Bir gün ailesiyle hafta sonu tatiline giderken, kendi kullandığı arabada 3 çocuğunu ve karısını kaybeder.
Bütün ailesi ölünce üzerinde çalışıp da henüz başarılı olamadığı deneyini onların üzerinde uygulamak ister ve uygular da... Bundan sonra olaylar gelişir.
Aslında düşük bütçeli gibi olsa da bir o kadar hikayesiyle iddialı bir yapım olmuş.
Zaten her nedense, Keanu Reeves’in izlediğim son 3-4 filmi hep düşük bütçeli filmler.
Bir bilemedin, iki mekanda geçiyor.
Ama bu film, sıkılmadan kendini izlettiriyor.
Keanu Reeves’e bu tarz bilim kurgu hikayelerinde oynamak yakışıyor.
Ha akıllarda kalıcı, muhteşem diyebileceğiniz bir film değil belki, ama yine de hoş vakit geçirmek için “neden olmasın, izleyelim bakalım” tarzında bir film olmuş.
Haftanın Dizisi: Proven Innocent
Emmy ve Altın Küre ödüllü Danny Strong, David Elliot yapımcılığında olan Proven Innocent’in kadrosunda kimler var?
Ünlü sit-com dizisi Fraiser’dan tanıdığımız Kelsey Grammer’ın yanı sıra Rachelle Lefevre, Riley Smith ve Russell Hornsby gibi oyuncular yer alıyor.
Biraz da olsa Amanda Knox olayından esinlenilmiş gibi olan Proven Innocent’ın kısaca konusu şöyle:
Madeline Scott, erkek kardeşiyle birlikte cinayetten haksız yere suçlanıp, 10 sene hapis yatar.
Hapisteyken, hukuk okuyarak avukat olan Madeline, cinayetten aklanınca, kendini masum oldukları halde hapis yatan insanların özgür kalmasına adayarak bir mücadele başlatır.
Hukuk bürosunda, ekibiyle birlikte, her bölüm ayrı bir dava çözerken, bir yandan da kendi geçmişini sorgulamaktadır.
Amerikan hukuk sisteminin, mahkemelerinin doğru ve yanlış taraflarını bize gösteren, masumiyet karinesinin ne kadar önemli olduğunu anlatan, rahat izlenen keyifli bir dizi.
Mahkeme ve hukuk dizilerinden hoşlananlara tavsiye ederim.
Herkese iyi seyirler, iyi haftalar.